Neandertaller Tahmin Edildiğinden Çok Daha İnce Düşünceliydiler
Yabani ve görgüsüz olarak bilinen Neandertallerin tahmin edilenden daha ince düşünceli olduğu ortaya çıktı.
Neandertaller bu zamana kadar yabani, kalın kafalı ve görgüsüz, ahmak olarak ünlendi. Varılan bu kanı belki onların çok bilinen çıkıntılı kaş kemerlerinden belki de -artık itibar görmeyen- dili veya sembolizmi kullanmak için yetersiz, ilkel leş yiyiciler oldukları düşüncesindendir. Ancak Neanderallerin alışkanlıkları ve tarihi üzerine yapılan son araştırmalara göre onların böylesi tasvirlerinin tümüyle haksız [1]. Sonunda anlaşıldı ki, Neandertaller alet kullanan yetenekli avcılardı ve muhtemelen bizimle kültür benzerliğine de sahiplerdi. DNA kayıtları gösteriyor ki, eğer Avrupa veya Asya’ya doğru atalarınızın izini sürerseniz, kendi genomunuzda bazı Neandertal DNA’sına denk gelmeniz oldukça hoş bir raslantı olacaktır.
Colorado Üniversitesi’nde arkeolog olan Paola Villa’ya göre, 1850 yılında Almanya’da bulunan ilk kafatası ile Neandertallerin kötü şöhreti başladı: “Bu kafataslarının morfolojik özellikleri – belirgin kaş kemerleri, olmayan çene ucu – bizden çok farklı ve daha değersiz oldukları düşüncesine yol açtı.” Paola Villa’nın söylediklerine bakılırsa; arkeologların çoğunun artık buna itibar etmemesine rağmen Neandertallerin daha değersiz, yabani veya akılsız oldukları düşüncesi popüler kültürde geçerliliğini sürdürüyor.
Neandertaller ilk olarak Avrupa ve Batı Asya’da, 300 – 400 bin yıl önce ortaya çıktı. Onlar, soyu tükenmiş olan bizim yakın akrabalarımız ve türleri 40 binden 30 bin yıl öncesine kadar hayatta kaldı. Almanya Leipzig’de Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü yöneticisi olan Svante Paabo’ya göre bu tarihler fosil kayıtları ile ortaya çıkan tarihler. Bu akrabalarımızın, modern insanların yayılmaya başladığı zaman aralığında, uzun süre başarılan ama sonrasında sona eren hayat koşusunun nedenleri tartışma ve spekülasyonların konusu olmayı sürdürüyor.
Bir teoriye göre Neandertallerin yok olmasının nedeni karşılaştıkları modern insanlara nazaran daha ilkel olmalarıydı.Fakat geçen sene PLOS One’da yayınlanan makaleye göre- Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nde arkeolog olan Wil Roebroeks ve Villa’ya ait- Neandertaller ve modern insanların karşılaştırılmasının “modern üstünlük kompleksi” olarak adlandırdıkları kavramı veya Neandertallerin karşılaştıkları modern insanlara kıyasla tabiatları gereği ilkel oldukları fikrini açık bir şekilde desteklemediği sonucuna ulaştılar.
İnsanlarla bugün karşılaştırıldıklarında, Neandertaller kasların iskelete bağlandığı yerlerdeki büyük çıkıntılar ile daha ağır yapılı, kısa, tıknazlardı. Villa’ya göre, onların aptal olduğunu düşündürecek hiç bir neden yok. Onların beyinleri aslında bizimkinden biraz büyüktü, ve arkeolojik kalıntılar ile Neandertallerin kuş tüyleri, tırnaklar ve aşı boyasıyla boyanmış kabuklar içeren şahsi takılar kullandıklarını gösteren buluntular ortaya çıktı. Villa’ya göre, böyle süslemelerin kullanılması Neandertallerin sembolizm ve soyut düşünce becerisine sahip olduklarını göstermekteydi. Örneğin, bazıları sanatçı olabilir. Eylül ayında, (İspanya’nın güney ucunda bir İngiliz kolonisi) Cebelitarık’ta çalışan bir araştırma ekibi bir mağarada bulunan kaya oymasının tasvirini yayınlarak, bunun Neandertal sanatının ilk bilinen örneği olduğunu söyledi. Oluşturulan çoklu çapraz çizgilerin içerdiği oymalar, araştırıcıların yazdığına göre, “kasıtsız veya kullanışlı bir kaynak olasılığı haricinde, dikkatlice ve tekrar eden bir şekilde sivri uçlu taşsı aletten oyuğa geçiş yapıyordu”. Araştırıcılar, oymaların Neandertallerin soyut düşünce ve ifade için yeti sahibi olduklarını kanıtladığını ifade ediyorlar.
Buluntular aynı zamanda Neandertallerin ölülerini gömdüklerini ortaya çıkardı. Geçtiğimiz Ocak ayında Ulusal Bilim Akademileri Konferansı’nda yayınlanan taslakta, araştırmalar Fransa’daki La Chapelle-aux-Saints arkeoloji alanında Neandertallerin ölü gömme mekanlarını gösteren bulgularla belgelendirildi. Diğer bir Fransa arazisinde, taş aletler üzerinde bulunan bükülmüş elyaflar sicim ya da halat takımını yapmayı bildiklerine işaret ediyordu. Bulunan altı taş ok ucu aynı zamanda karmaşık mermi tekniklerini kullandıklarını gösteriyordu.
Villa’nın söylediğine göre, yaklaşık 200 bin yıl önce Avrupalı Neandertaller doğal şekilde ortaya çıkmayan muhtemelen ağaç kabuğundan sentezlenmiş olan yapıştırıcı bir madde, zift, ile yapılan aletler kullanıyorlardı. Modern deneyler gösteriyor ki, kaynaklarla ziftin üretimi Neandertallere yüksek derecede teknik bilgi sağlamaktadır.
Leş yiyicilerin avlanmaya uyumsuz olduğu olduğu düşünülürken son araştırmaların gösterdiğine göre, çevrenin çeşitliliği içerisinde çok çeşitli hayvanların avlanması ile gelişmekte olan büyük hayvan avı -iz süren avcı- fiilen gerçekleşmekteydi. Neandertallerin -büyük boy ya da orta boy memelileri içeren- kısıtlı bir diyet uyguladıklarına dayanarak onların leş yiyici oldukları düşüncesine dayanan kanıya göre, besinsel kısıtlar onları çevrelerindeki değişikliklere karşı, erken modern insanlara göre, daha az uyumlu hale getirdi. Ancak bu görüşü tam olarak onaylamayan araştırmalar da mevcut. Avustralya’daki New England Üniversitesi’nde paleoantropolog olan Luca Fiorenza, İtalya’da bulunan Neandertal fosillerinin dişlerini inceledi ve kabuklu deniz ürünleri, tohum ve muhtemelen yabani bitkiler tükettiklerine dair buluntular elde etti.
DNA teknolojisinin gelişimi, bizim Neandertalleri kavrayışımıza ve onların bizimle ilişkisine yeni bir katkıda bulundu. 2010 yılında, Neandertal Genom Projesi’nin yürütücüsü Paabo ve bir grup meslektaşı Neandertal genomunun ilk taslağını yayınladılar ve 2014’ün başlarında diğer araştırma grubu Sibirya’da bulunan Neandertal fosilinin ayak parmağı kemiğinden alınan DNA ile bir genom dizisi sundu.
Paabo “Neandertaller günümüz insanına en yakın evrimsel akrabalarımız” ifadesinde bulunurken DNA bulguları gösteriyor ki, bizim atalarımızdan bazıları sadece yan yana gelmiyor aynı zamanda çiftleşiyorlardı da. Paabo ekliyor: “Neandertaller ile modern insanların melezleşmeye uğradıkları çok açık” , Asya ve Avrupa’ya kadar onların kökenlerinin izini takip eden, bugün yaşayan insanların DNA’sında yüzde 1 ile 2 oranında paya sahiptir. “Melezleşmenin gerçekleştiği vakit için oldukça iyi bir tarihlendirmeye sahibiz -50 bin ve 60 bin yıl öncesindeki bir aralıkta- modern insanın dünyanın geri kalanını sömürgeleştirmek amaçlı Ortadoğu ve Afrika dışına yayılması için doğru zaman.”
Mart ayında, Paabo’nun da dahil olduğu bir grup başka bir DNA buluntusu yayınladı ve öne sürdüklerine göre insan- Neandertal melezleşmesi erkek Neandertallerde verimliliği düşürmeye neden oluyor olabilirdi ve bu durum onların yokoluşuna etki ediyor olabilirdi. Verilen zamanlama göz önüne alındığında, Neandertallerin yok oluşlarının modern insana varışlarıyla alakalı olduğunu tahmin etmek mantıklı görünüyor. Fakat Paabo’ya göre modern insanların onları öldürüp öldürmedikleri veya basitçe söylemek gerekirse yaşam alanı için rekabet halindeyken üstün gelip gelmedikleri açık değildir.
Villa’nın ifadesine göre, bazı kimseler modern insanların her nasılsa doğuştan üstün oldukları için Neandertalleri yerinden ettiği teorisini geliştiriyorlar, fakat bulgular bunu kolay kolay onaylamamakta. İki türün beslenme alışkanlığı ve davranışsal özellikleri ilk baştaki düşünüldüğü kadar farklı değildi. Büyük olasılıkla, Neandertallerin yok oluşunun birçok nedeni vardı. “İnsanlar Neandertallerin yok olduğu fakat tamamıyla ve tümüyle değil ve bu aşamanın bin yılda gerçekleştiği düşüncesini kabul etmeye başladılar.”
Birşey açıktır: Neandertaller asla tamamen tarihe karışmadılar. Paabo, “Bugün onlar insanların içinde bir parça yaşamaktalar” diyor.
- Kaynak: İleri Bilim
Yorum Yazın
olur mu ilk insan balçıktan yaratıldı adem soyundan geliyoruz neandertal falan da neymiş
abi balçıktan yaratılmış olan biz gibi ama gen dizilimi farklı olan daha eski akrabalarımız onlarda ademden geliyor
Ölü hayvana leş diyorsak, modern insan da leş yiyicidir. Çürümüş hayvana leş diyorsak, bunu neandertallerin de yediği düşüncesi mantıksız. Ayrıca, bir kaç yı... Devamını Gör