Nakit Paranın Alternatifi Sürekli Kullandığımız Kredi Kartları Nasıl İcat Edildi?
Kredi kartları günümüzde ödeme alternatifi olarak oldukça yararlı olsa da, bilinçsiz kullanılması halinde bir o kadar zararlı. Her ay kredi kartı borçlarından dolayı kara kara düşünen insanları çevremiz de pek sık görebiliriz. Peki ekonomik yaşantımızın temel taşlarından biri haline gelen kredi kartları nasıl icat edilmiş, bu fikir nereden çıkmış? Öğrenmek için sizi böyle alalım 👇
Kredi kartından önce, kredi fikrinin hatta kağıt paranın ortaya çıkışına bakmak gerekiyor. Kredi fikrinin ilk yazılı örneği, M.Ö 1792'den 1750 yılına kadar Babil kralının ismini taşıyan Hammurabi Kanunları'nda yer alıyormuş.
1300-1400 yıllarında takas senedi fikri ortaya çıkmış, 1487 yılında Belçika'da ilk işlevsel senet alınıp satılmış.
Kağıt paranın Avrupa'da basılarak ilk tedavüle girişiyse 1661 yılında İsveç'in Stockholm kentinde başlamış.
Sosyalist bir yazar olan Edward Bellamy, 1887 yılında 'Looking Backward'(Geçmişe Bakış) isimli romanında ilk kez 'kredi kartı' terimini kullanmış ve bunu ödeme yöntemi olarak kavramsallaştırmış.
1946 yılında John Biggins'in ortaya çıkardığı ilk banka kartı, Flatbush Ulusal Bankası tarafından 'Charge-it' ismiyle insanlara sunulmuş. Banka kartını geliştirmesinin nedeni de bankaya, daha çok ve sadık müşteriler çekebilmek içinmiş.
Bu kart sayesinde, müşteriler bir ürün alırken o an ödeme yapmayıp, onun yerine fiş bırakırlarmış. Daha sonra satıcı bu fişlerle bankaya giderek alacağını tahsil edermiş. Fakat bu kartı sadece bankayla anlaşmalı yerel dükkanlarda kullanabilirlermiş.
'Charge-it' adlı banka kartının kullanım alanı çok darmış, sadece yerel dükkanlarda kullanılabilirmiş. Bu yüzden 1949 yılında Ralph Schneider ve Frank McNamara, ücret kartı şirketi olan Dinners Club'ı kurmuş.
Dinners Club'ın kurulmasıyla beraber bu alanda bir çok şirket daha kurulmuş. Onlardan biriside Hilton’s Carte Blanche.
1950 Yılında ise modern ödeme kartını çıkartmışlar. Ancak bu tam olarak kredi kartı sayılmazmış çünkü kullanıcının kartı kullanabilmesi için her ay bakiyenin tamamını ödemesi gerekiyormuş.
Frank McNamara'nın 'yarım' kredi kartını geliştirmesinin ardında ilginç bir hikaye daha yatıyormuş. Bir akşam eşiyle beraber gittiği restoranda, akşam yemeği sonrası hesabı ödemek istemiş fakat cüzdanını evde unuttuğunu fark etmiş. Bunun üzerine hesabı eşi ödemek durumunda kalmış. Frank kendisini çok mahcup hissetmiş ve böyle bir durumu tekrar yaşamamak için 'yarım' kredi kartını geliştirmiş.
Frank bunu yaparken nakit parayı cüzdanında, geliştirdiği kartı da daima cebinde taşımayı düşünmüş olsa gerek.
Tarih 1958 yılını gösterdiğinde, zamanın ilk gerçek anlamdaki kredi kartı Bank America tarafından çıkarılan, 'Bank Americard' olmuş. Bu kart 300 dolarlık bir limitle çıkarılmış ve müşterilerine harcadıkları kadar ödeme imkanını sunmuş.
1970 yılında Bank Americard, kredi kartlarını düzenleyen ve yöneten bir bankalar arası kart kuruluşu olan National BankAmericard'a dönüşmüş. Son olarak da 1976'da hepimizin bildiği Visa ismine dönüştürülmüş.
1967 yılında 4 bankanın ortaklığıyla Bankalar Arası Kart Derneği kurulmuş. 1 yıl sonra ismi 'Master Charge' olarak değiştirilmiş. Son olarak günümüzdeki halini yani 'MasterCard' ismini 1979 yılında almış.
Mastercard ve Visa tarih boyunca rekabet içerisinde olmuşlar. 1970 yılında dükkan sahipleri ve tüccarlar hangi kart ile ödeme alacakları konusundaki kararsızlıklarından kurtularak, her iki kartla da ödeme almayı kabul etmişler.
Her ay 'ne çok harcamışım yine karttan ya ?! ' dedirten kredi kartları, teknik olarak basit bir akşam yemeğinden türemiş. Frank cüzdanını evde unutarak bize iyilik mi yapmış kötülük mü yapmış kararını sizlere bırakıyoruz. 😊
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Allah belanı versin Frank :D