Nabi Avcı: 'Benim Önerim Osmanlıcanın Seçmeli Olmasından Yana'

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Antalya’daki Milli Eğitim Şurası’nda tartışılan konulara ilişkin Haber Türk canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

Şuradaki tartışmalara ilişkin Avcı, “Herkes her konuda görüşlerini açıklayabilir ama bunlar şura görüşleri değildir. Bunlar tavsiye kararlarıdır. İşi şova dönüştürmeden gerçek görüşlerini konuşup tartışsınlar. Mümkünse karar haline getirsinler” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZ BU İŞİN SUNUMUNU ÖĞRENİYORUZ DERKEN ALKOL İLE ÇOK MU HAŞİR NEŞİR OLUYORLAR?”

Turizm Meslek Liseleri’ndeki içki sunumu eğitimine ilişkin Yasal düzenlemeye dikkat çeken Avcı, “Sabah bir oylama yapıldı. Reddedildi. Sonra kabul edildi. Komisyonlarda her zaman tekrar müzakere ile müzakerenin yenilenmesi kararı alınabilir. İlgili bir yasada diyor ki kötü alışkanlıklarla ilgili olarak satışında, ulaştırılmasında, hizmetinde olamazlar. Yasal bir hüküm var. Bu teklifi getiren arkadaşlar da demişler ki böyle bir yasa varken Bu dersin yasal bir temelinin olabilmesi için oraya o istisna maddesinin eklenmesi gerektiğini söyleyelim demişler. Onun da kararını almışlar komisyonda. Yarın onu genel kurulda tartışacağız veya oylayacağız. Yasaya şunun konulması gerekir şu şu kurumlar, öğrenciler şu eğitimi alabilirler. Tamam bu yasal düzenleme yapıldığı zaman bu da gerçekleştirilebilir. Buradaki endişe şu: Çocuklar özellikle otelcilik ve turizm meslek okullarında genç yaşta 16- 17 yaşlarında bu dersler vesilesiyle alkol ile tanışırlarsa, alkole eğilim duymaya başlarlarsa endişesi ile böyle bir teklif getiriliyor. Bu var mı, yok mu? Burada alınan bütün tavsiye kararları ayrıca konunun pedagojik , sosyal, ekonomik yönden tartışılması gereken boyutlarını konuşacağımız çalıştaylarla ele alacağız. Ben okullardaki o sunum işini çocukları alkole yönlendirdiği konusunu ilk defa bu vesile ile duydum. Böyle bir risk olabilir mi bilmiyorum. Çocuklarımız bu işin sunumunu öğreniyoruz derken alkol ile çok mu haşir neşir oluyorlar mı bunu bilmiyorum. Varsa böyle bir tehlike onun da tedbirini alırız” diye konuştu

.“BENİM ÖNERİM OSMANLICANIN SEÇMELİ DERS OLARAK DEVAM ETMESİNDEN YANA”

Osmanlıca dersinin zorunlu ders olacağı tartışmalarını değerlendirmesi istenen Avcı, “Şu anda Sosyal Bilimler Liseleri’nde, Osmanlıca dersi, 10, 11 ve 12. sınıflarda zaten zorunlu olarak okutuluyor. Diğer liselerimizde, isteğe bağlı seçmeli ders olarak sunuluyor. Osmanlıca dersi zaten vardı. Zaten seçmeli olarak okutulan bir dersin zorunluya dönüştürülmesini öneriyorlar. Bizim okullarımızda bu kadar sayıda Osmanlıca Türkçesi öğretecek öğretmen, sınıf, altyapı vs. bunları bulabilir miyiz? Benim önerim Osmanlıcanın seçmeli ders olarak devam etmesinden yana” açıklamasında bulundu

.“BİZİM GÜNDEMİMİZDE BÖYLE BİR MADDE YOK KARMA EĞİTİM ZATEN ZORUNLU DEĞİL”

Karma eğitime ilişkin tartışmaları değerlendiren Avcı, “Bizim gündemimizde böyle bir madde yok. Karma eğitim zaten zorunlu değil” dedi.

“ANKARA’DA YERİNİ BULDUK İNŞALLAH ORADA DA BİR KIZ İMAM HATİP LİSESİ AÇACAĞIZ”

Avcı, “Mesela kız imam hatipler var ama yetmiyor. Ankara’da bana çok ciddi talepler geliyor. Bizzat Meclis’ten milletvekilleri arkadaşlarımızdan, “Ankara’da biz çocuklarımızı göndermek istiyoruz ama imam hatip lisesi yok” diye. söyleniyor. Ankara’da yerini falan bulduk. İnşallah orada da bir Kız İmam Hatip Lisesi açacağız. Eğitim Birsen de tamamen karma eğitim kaldırılsın kız erkek ayrılsın diye bir taleple gelmiyorlar. Diyorlar ki bu konuda bazı dayatmalar var. bazı kursların eski bir bakan tarafından bundan 15, 20 yıl önce şu kurslara erkek öğrenci de mutlaka alınsın gibi 28 Şubat saçmalıklarından bir tanesi” dedi.

“DİN DERSİ TARTIŞMALARINI İLKOKUL DÜZEYİNE DE TAŞIMAK BANA DOĞRU GELMİYOR”

İlkokullardaki din dersi eğitimi tartışmalarına ilişkin Avcı, “Lise ve ortaokullardaki zorunlu din dersi tartışma konusuyken bu tartışmaları ilkokul düzeyine de taşımak bana doğru gelmiyor. Bir çalıştay ile ilkokullarda böle bir ders okutulmak istenirse, bunun içeriği, hangi yaş gurubunda, hangi konu nasıl anlatabilir, anlatılamaz bütün bunların tartışılacağı ayrı dar bir çalıştay ile ele alınabilir. Eskilerin adab-ı muaşeret dediği, görgü kuralları, birlikte yaşarken birbirimizin hukukuna nasıl riayet ederiz, gibi konuları içerir. Bu ders içinde nasıl bir toplumda yaşadığımızın bilgisinin de çocuğumuzda olması lazım. Camiye ayakkabı ile girilmeyeceğini çocuğumuza öğretirsek bu din dersi olmaz, din kültürü dersi olur. İlkokul düzeyinde zaten budur” diye konuştu.

“ALEVİ İNANCI TANITILIRKEN SÜNNİLERİN GÖZÜYLE TANITILDIĞI İDDİALARI DA VAR”

Avcı, “Alevilik konusunu revize etmek istediğimizde farklı öneriler geliyor: Alevi Bektaşi çalıştaylarında söylenen görüşlerden biri de bu dersin genişletilmesi. Hüseyin Çelik, döneminde başlayan genişletilme çalışmaları sürdü. Alevi inancı tanıtılırken Sünnilerin gözüyle tanıtıldığı iddiaları da var. Ama biz Alevilerin gözüyle ders kitaplarını revize edelim dediğimizde çok farklı öneriler geliyor, bu işin sonu yok. Sadece Aleviler açısından değil, Sünniler açısından da siz de kendi mezhebinizle ilgili konuların en kadar yetersiz olduğunu iddia edebilirsiniz. İlla Aleviler yapmıyor bunu” ifadelerini kullandı. 

• Zete