Mutsuz Evlilerin Çevresindekileri Evlendirmeye Çalışmasını Açıklayan Fenomen: Yengeç Sepeti Sendromu
Evli ve ilişkilerinde mutsuz olan kişilerin arkadaşları üzerinde bir evlilik baskısı kurması, onların da evli olmasını istemesinin ardında yatan psikolojik sebep nedir? Sadece evlilik ekseniyle de sınırlı değil aslında, insan ilişkilerini gözlemleyebileceğimiz her noktada seçilebilen bir psikoloji bu ve bir adı da var.
Vasata indirgemek, değişimin önünde durabilmek bilinçli ya da bilinçsiz her ne şekilde olsun her zaman mevcut. Daha iyisi olmanın küçük bir ihtimali bile varsa...
Bizim bahsedeceğimiz konu evli ve mutsuz çifltlerin çevresindekileri evlenmeleri konusunda darlamalarının altındaki sebep.
Adeta mahalle baskısına dönen 'Sen de artık evlen, ne boş geziyorsun?' sorularının aynı kaynaktan sıkça yükselmesi aslında uyarıyı yapanın mutsuz bir evlilik yaşadığının göstergesi olabilir.
Belki tam seçemediniz o kişiyi, biraz daha detaylandıralım ki karşılaştığınızda gardınızı alacak vaktiniz olsun.
Sıkça artık yaşınızın geldiğini söyleyen ve eşiyle paha biçilemez bir mutluluğa sahip olduğunu ısrarla belirten kişilerin en büyük özelliklerinden biri bu mutluluk için her şeyi feda edebileceğini söylemeleridir.
Kimisi evlenmiş, mutsuz olmuş, boşanmış yani döngüyü olumsuz olarak tamamlamıştır fakat size akıl vermekten de geri durmaz.
Eğer dostunuz nafaka ödemekten otobüs parası kalmamış ama evlenmenin insanı yola soktuğundan ve artık sizin de geç kalmamanız gerektiğinden dem vuruyorsa çok da ciddiye almayın.
Bunu öneren kişinin fırça gibi saçları varsa kel birini gördüğünde içten içe mutlu da oluyor olabilir. Dikkatli olun, ne onun isteğiyle evlenin ne de kel kalın.
Tam da bu durumu anlatan bir de eski zaman fıkrası var ki güldürmese de düşündüren cinsten.
Bir gün iki mürit, şeyhlerinin yanına gider ve ona dünya işleriyle vakit kaybetmeden kendilerini tamamen hak yoluna adamak istediklerini söylerler. Bu adayış için de evlenmeme kararı almışlar ve bunu da şeyhlerine onaylatmak istemişlerdir. Şeyh bu karara tepkiyle karşı çıkar, müritlerse şaşkınlıkla sebebini sorar. Şeyh de yapıştırır cevabı: Her kul dünya çilesini dünyada çekmek zorundadır!
Kendi durumuna başkasını da dahil etme isteği basit bir dert ortağı arayışı da olabilir. Sonuçta iki kişi de mutsuz olursa aynı frekanstan konuşabilmek, aynı dertleri tartışabilmek de kolay olur.
Tüm arkadaşlar aynı olacak diye bir kaide de yok, kimisi mutsuz evliliğine, yanlış kararlarına ortak aramaktansa dostluğun kanunlarını uygular ve her zaman en iyisini ister.
Kendisi mutsuzluk denizinde yüzme bilmeden seyir halinde olsa bile. Bu dost gibi dost, çevresindekilere evlenmelerini telkin etse dahi evliliğe dair olumlu şeylerin varlığını anlatıp dostuna olumsuzlukları da göz önünde tutması gerektiğini söyler. Bu dostu bulduysanız onu pamuklara sarıp sarmalayın.
Peki nedir bu fenomenin kaynağı?
Yengeç Sepeti Sendromu (Crabs in a Bucket) tam anlamıyla 'Bende yoksa sende neden olsun?' anlayışının kavramsallaşmış halidir. Kavramın anlattığı durum ise çok açık: Sepetteki bir yengeç gerekli fırsatı bulduğunda rahatça tırmanıp sepetten çıkabilecekken o imkanı bulamayan diğer sepet sakinleri onun çıkmasına izin vermez ve kimsenin kazanamadığı, herkesin kaybettiği bir durum oluşur.
Yengeç Sepeti Sendromu'nda karşılaştırmaya açık olmayan, bağımsız başarılar ve yükselmeler dahi kıskançlığı körükler. Kişi dostuna bu ilerlemenin olumsuz yanlarını anlatarak onaylamadığını belirtir.
Siz de 'Neden kötülüğümü istesin ki?' diyerek ciddi ciddi dinlersiniz. Acaba o işi kabul etmesem mi, o okula gitmeyeyim doğru ya diyerek fırsatları tepebilirsiniz. Tepmeyiniz.
Yengeç Sepeti Sendromu herkesin karşılaşabileceği fakat kişisel olarak üstesinden gelinebilecek bir fenomen.
Mutsuzsanız yanınızdakilerin mutluluğu sizi daha da mutsuz etmesin, unutmayın ki kimse mutluluğu bir başkasına borçlu olarak yaşamaz. İyisi mi mutluluğu kovalayın, paylaşın, mutlu edin!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın