Mutlu Evliliğin Yeni Bir Avantajı Açıklandı: Obezite Riskini Düşürüyor
Evliliğin kilo aldırdığına dair yaygın kanının aksine, yeni bir bilimsel çalışma destekleyici ve sağlıklı ilişkilerin vücut ağırlığı üzerinde koruyucu bir etkisi olabileceğini gösteriyor. UCLA araştırmacılarına göre güçlü duygusal bağlara sahip evlilikler, yalnızca ruh sağlığını değil, metabolizma ve yeme davranışlarını da olumlu yönde etkileyerek obezite riskini azaltabiliyor.
Mutlu bir evliliğin kilo aldırdığına dair yaygın inanışa yeni bir itiraz var.

UCLA tarafından yürütülen yeni bir araştırma, kaliteli ve destekleyici evliliklerin obezite riskini düşürebileceğini ortaya koydu. Bulgulara göre güçlü duygusal bağlar, en az beslenme ve egzersiz kadar fiziksel sağlığı da etkiliyor.
Araştırmanın başyazarı, UCLA Health’te görev yapan sinirbilimci Dr. Arpana Church, sosyal ilişkilerin sağlık üzerindeki etkisinin uzun süredir bilindiğini ancak bunun biyolojik karşılığının net olmadığını vurguluyor.

Church’e göre bu çalışma, evliliğin ve duygusal desteğin vücutta “derinin altına inerek” obezite riskini nasıl etkilediğini gösteren yeni bir yol ortaya koyuyor.
Beyinden Bağırsağa Kadar İncelendi
Çalışmada Los Angeles bölgesinde yaşayan yaklaşık 100 kişi detaylı şekilde değerlendirildi. Katılımcıların vücut kitle indekslerinden beslenme alışkanlıklarına, beyin görüntülemelerinden hormon seviyelerine, aldıkları duygusal destekten bağırsak sağlığına kadar pek çok veri analiz edildi.
Evliliğinde güçlü duygusal destek hisseden bireylerin BKİ değerleri daha düşüktü ve yeme bağımlılığına işaret eden belirtiler daha azdı.

Buna karşılık, evliliğinden memnun olmayan kişilerde, yiyecek görselleri gösterildiğinde beyinlerinin dürtü ve istek kontrolüyle ilişkili bölgesi olan dorsolateral prefrontal kortekste daha yoğun aktivite gözlendi.
Bekar bireylerde ise aynı beyin örüntüleri saptanmadı.
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri, mutlu evliliklerin bağırsak kaynaklı bazı biyolojik süreçleri olumlu etkilemesi oldu.

Duygusal olarak desteklenen evli bireylerde, iltihaplanma, metabolizma, bağışıklık ve nörolojik işlevlerde rol oynayan triptofan metabolitlerinde olumlu değişimler görüldü.
Bu metabolitler arasında serotonin de yer alıyor. Serotonin; ruh hali, uyku ve iştah düzenlenmesinde kilit rol oynayan bir hormon. Buna ek olarak, mutlu evli bireylerde “aşk hormonu” olarak bilinen oksitosin seviyeleri de daha yüksekti. Oksitosinin stresi azalttığı, tansiyonu düşürdüğü ve iyileşme süreçlerini hızlandırdığı biliniyor.
Dr. Church, oksitosini beyin ile bağırsak arasındaki uyumu yöneten bir “orkestra şefi” olarak tanımlıyor. Bu hormonun, hem yeme dürtülerine karşı özdenetimi güçlendirdiğini hem de metabolik süreçleri desteklediğini belirtiyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!





Yorum Yazın