Muharrem İnce 'Apolet Tartışmasında Hata Yaptım' Dedi ve Ekledi: 'Yeniden Cumhurbaşkanı Adayı Olacağım'
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, katıldığı televizyon programında seçim dönemi ile ilgili soruları yanıtladı. İnce seçim döneminde yaptığı hatalardan biri olarak 'apolet tartışması'nı gösterdi ve 'Apolet tartışmasını fazla uzattım, hata yaptım' dedi.
Apolet tartışmasını fazla uzattım📹
Habertürk'te düzenlenen Türkiye'nin Nabzı programında Didem Arslan'ın sorularını yanıtlayan Muharrem İnce, seçim kampanyası sürecinde, 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdroğan’ın konuşmasını alkışlamasının ardından başlayan “apoletlerini sökeceğim” tartışmasını fazla uzattığını söyleyerek, “Apolet tartışmasını fazla uzattım. Hata yaptım” dedi.
'Genel Başkanla ilgili en ufak şikayetim yok'
CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile sorunu olmadığını söyleyen İnce şöyle devam etti:
'Sayın Genel Başkanla ilgili en ufak şikayetim yok. Gerekli desteği her zaman verdi. Sayın Kılıçdaroğlu sürekli aradı, ben kimseye haksızlık etmem, ne gerekiyorsa yaptı ama bazı yerlerde çok can sıkıcı şeyler oldu. Örgüte teşekkür ederim, çok çalıştılar. Bir iki can sıkıcı şey oldu onu alıp koca örgüte mal etmek haksızlık olur.'
'Başarılı olmak seçimi kazanmak demek'
Başarılı olmanın seçim kazanmak olduğunu belirten İnce, 'O iş bitmez' açıklamasında bulundu:
'41 yıl sonra yüzde 30 barajını aştık. Ben şunu söylemiyorum. Başarılı mıydınız? Başarılı olmak seçimi kazanmak demek. 50 artı 1 başarı ama ben bitti demeden o iş bitmez. O iş bitmedi. Umutları tazeledik, meydanları doldurduk. Takip edeceğiz. Zafer hazırlıktır. Hazırlık olmazsa zafer olmaz. Hemen şimdiden 188 bin sandık görevlisine bir sıfat statü vermeliyiz. 9 Eylül’de bir kampanya başlatacağım, 1 milyon genç, 18-35 yaş arası.'
'Yorgundum, kampanyanın yorgunluğu vardı, hatam oldu'
Seçim gecesi sosyal medyada yayılan 'İnce kaçırıldı' iddiaları haberleri hakkında bilgisi olmadığını söyleyen İnce, Engil Altay'ın 'bekleyelim' önerisini dinleyerek açıklama yapmadığını anlattı:
'Gittim otele. Bilgi alıyoruz. O arada sosyal medyada ‘İnce kaçırıldı, albaylar kaçırdı’ yazıldı. Bunlardan haberim yok ki. Yanımda 40 kişi var. Bir gözümüz ekranda bir gözümüz telefonda. ‘Kaçırıldı, tehdit ettiler’ emin olun bunlardan haberim yoktu. Yaşar Tüzün geldi dedi ki, ‘bir sürü abuk subuk şeyler yazıyorlar çıkıp konuşma mı yapsan’ dedi. Sayın Karamollaoğlu, Akşener, Kılıçdaroğlu konuşmamış. Ben sosyal medyada bu dedikoduları o anda bilmiyordum. Yorgundum, kampanyanın yorgunluğu vardı, Yaşar Tüzün arkadaşım yapalım dedi, Engin Altay ‘bekleyelim’ dedi ben Altay’ı dinledim. Birlikte yönettik bu kampanyayı, böyle bir sıkıntı olacağını bilseydim. Orada bir hatam oldu, bir gazeteci arkadaşıma mesajım oldu. Hata yine İsmail’in (Küçükkaya) değil benim. Yorgunluğuma versinler.'
'Erdoğan'ı kutlamak için aradım. Allah izin verirse yeniden cumhurbaşkanı adayı olacağım'📹
Seçimlerden sonra 25 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradığını söyleyen İnce, Erdoğan ile şimdilik bir yüz yüze görüşme planının olmadığını ancak tekrar cumhurbaşkanı adayı olunca kendisiyle yüz yüze görüşeceğini söyledi.
'Ben sayın Erdoğan’a telefon açtım, kutladım seçimden sonra. 25 Haziran’da. Ve niye kutladın diyenler oldu. 26 milyon kişi Erdoğan’a oy vermiş. Ben o 26 milyon insanı ikna etmek istiyorum onlardan, bir dahaki seçime oy isteyeceğim. Onlar tercihini Erdoğan’dan yana kullanmış, o insanlar birini seçmişse seçtiğini kutlarım. ‘Allah mahçup etmesin’ dedim. ‘Sağol’ dedi. ‘Kampanyada birbirimize söz söyledik ama bir şeye çok üzüldüğümü’ söyledim. O da farkında değilim dedi. ‘Ben kazanacağıma inanıyordum ama siz kazandınız’ dedim. ‘Hayırlı olsun’ dedim.'
'Onursal başkanlık teklif ettim. Masaya vurma gibi bir şey olmadı'
Kılıçdaroğlu ile yediği yemek hakkında da bilgi veren İnce, masaya vurma iddiasını 'Asla böyle bir şey olmadı' sözleriyle yalanladı.
'Hiçbir nezaketsizlik olmadı. Çocuklarımızdan bahsettik, oğlunun düğününü nasıl yapacağını konuştuk. (Onursal Başkanlık teklifi) Bulundum, evet. Dedim ki geldiğimiz bir durum var Türkiye’de. Sadece CHP’nin değil, bütün Cumhuriyet güçlerinin yeniden yapılanması lazım. Yeniden bir yapılanma yapmamız lazım hepimizin Cumhurbaşkanı, hepimizin CHP’si yapmamız lazım. Söylemimizi, kadrolarımızı, iddialarımızı değiştirmeliyiz. Bu iddiaları yapabilmek için sizinle yarışmak istemiyorum, rekabet içinde olmak istemiyorum ama dedim beni genel başkan yapın. Sizi de onursal başkan yapalım dedim. Genel başkandan en tabana kadar her şeyimizi değiştirelim başarabiliriz bunu dedim. (Masaya vurma iddiası) Asla böyle bir şey olmadı. Olmayan bir şeyi oldu mu diyeyim? Bir gazetecinin yalan haberidir bu. Kılıçdaroğlu masaya vuracak tarzda biri değil, ben de masaya vurduracak tarzda biri değilim. Kılıçdaroğlu gitsin İnce gelsin demiyorum. Bu sorunu çözmez, yapısal sorunlarımız var. Bunları çözmemiz lazım. ben diyorum ki toptan yönetim anlayışını değiştirelim.'
'Yeni parti kurmayacağım. Cumhurbaşkanı koltuğunu istiyorum'
Yeni parti kurmayacağının altını çizen İnce, 'O koltuğu istemiyorum ben, Cumhurbaşkanı koltuğunu istiyorum' dedi.
'(Yeni parti) Hayır yok öyle bir şey. Benim ağzımdan duydunuz mu? Yok diyorsam ısrar etmenizin anlamı yok. Benim böyle derdim yok. CHP genel başkanını, kadrolarını, tüzüğünü, söylemini yenilemelidir. Aynı şeyleri deneyerek farklı sonuçlar alamazsınız. Yeni parti kurmayacağım. (15 emanetçi vekil) doğru hamlelerdi. (İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı adaylığı) ret. O koltuğu istemiyorum ben, Cumhurbaşkanı koltuğunu istiyorum. Cumhurbaşkanı yönetiyor ülkeyi, Başbakan yönetmiyor. Siyasi partinin varoluş amacı ülkeyi yönetmektir. Bir siyasi partinin genel başkanının doğal olarak cumhurbaşkanı adayı olması gerekiyor. (Genel Başkan) Ben adayım demiyorum. Yürü önümüzden derlerse ben hazırım. Ben oraya çıkıp da imza toplamayacağım. Örgüt toplayacaktır ben onu görüyorum.'
Yorum Yazın
Hükümetin saçmalıklarını geçtim muhalefet kanadında bile yıllardır seçimde alınan yenilgilere rağmen başarılıyız diyenlerden sonra böylesine öz eleştiri yapa... Devamını Gör
Bir tarafta hataları için "Kandırıldım" diyen, diğer tarafta hatalarını tek tek sayıp "Hata yaptım" diyen iki insan.
En kritik söylemi, "Erdoğan AKP yi mecliste saf dışı bıraktı" demesidir. Sadece bu cümlesi bile ülkenin geldiği noktayı özetliyor. Tek adam sistemi ve bu sis... Devamını Gör