Metin Lokumcu Terör Örgütü Üyesi Değil
Metin Lokumcu Terör Örgütü Üyesi Değil
Başbakan Erdoğan'ın Artvin Hopa mitinginde yaşamını yitiren Metin Lokumcu davasının gerekçeli kararında Lokumcu'nun 'terör örgütü üyesi olmadığı'nın altı çizildi.
T24
Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın Artvin’in Hopa ilçesindeki mitingi öncesinde öğretmen Metin Lokumcu ’nun ölmesine neden olan polis müdahalesini Ankara’da protesto eden 37 kişi hakkındaki davanın gerekçeli kararı çıktı. Sanıklar hakkında verilen beraat kararının gerekçesinde, Lokumcu’nun “terör örgütü üyesi olmadığı”nın altı çizildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında 37 sanığın terör örgütünün hiyerarşik yapısına dâhil olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek suçundan da beraatlarına karar verildi. “Metin Lokumcu’nun terör örgütü üyesi olmadığı” yönünde tespitlere yer verilen kararda, sanıklar hakkındaki “örgüt propagandası yapmak” suçundan açılan davanın 3. yargı paketi kapsamında ertelenmesine karar veren mahkeme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, kamu görevlisine direnme, mala zarar verme ve etkili eylem suçlarından açılan davayı da ‘görevsizlik’ kararı vermek üzere tefrik etti (ayırdı).
‘Lokumcu terör örgütü üyesi değil’
Mahkeme, sanıklar hakkında örgüt suçlamasından verdiği beraat kararında Lokumcu’nun herhangi bir örgüte üye olmadığının altını çizdi. Kararın 233 sayfalık gerekçesinde, örgüt suçlamasına verilen beraatın gerekçesi şöyle açıklandı: “31.05.2011 tarihinde Artvin İli Hopa İlçesinde meydana gelen olaylar sırasında Metin LOKUMCU isimli şahsın kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi üzerine aynı gün bu olayları protesto etmek amacıyla çeşitli siyasi parti, sendika, dernek, meslek odaları ve STK’ların (Sivil Toplum Kuruluşlarının) önderliğinde bir basın açıklamasının düzenlendiği, olayların aynı gün içerisinde cereyan etmiş olup önceye dayalı terör örgütlerinin yazılı veya görsel medya üzerinden çağrılarının olmadığı, yine ölen Metin LOKUMCU adlı şahsın yasadışı silahlı terör örgütü mensubu olmayıp yapılan basın açıklaması ve protesto eyleminin terör örgütlerinin amaç ve faaliyetleri doğrultusunda düzenlenmediği gibi önceden planlanmadığı, sanıkların savunmalarında yukarıda adı geçen siyasî parti, dernek, sendika, meslek kuruluşları vb. vasıtasıyla basın açıklamasını öğrenerek eyleme katıldıklarını ifade etmiş olmaları karşısında sanıkların savunmalarının aksi gösterir mahkûmiyetlerine yetecek her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil elde edilemediğinden müsned suçtan ayrı ayrı beraatlarına karar verilmiştir.”
Örgüt propagandasına erteleme, mala zarar vermeye görevsizlik
Sanıklar hakkındaki Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, kamu görevlisine direnme, mala zarar verme ve etkili eylem suçlarından açılan dava için verilen ‘görevsizlik’ kararının gerekçesi de şöyle açıklandı:
“Anılan suçlar, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan ise veya anılan suçlar örgüte üyelik veya bu mahkemelerin görev alanında bulunan suçların kanıtını ve dayanağını oluşturmakta ise, bu suçlara da aralarındaki zorunlu irtibat nedeniyle, Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemesince bakılması zorunludur. Ancak sabit kabul edilen eylemler örgütsel suç kapsamında değerlendirilmeyip, somut olayda olduğu gibi bağımsız suçlar olarak değerlendirildiği takdirde, Özel Ağır Ceza Mahkemesinin yargılama yönteminin kendine özgü ve belirli suçlarla sınırlı olması gerçeği karşısında, yapılması gereken işlem 5271 Sayılı CYY'nin 252/1-g bendi hükmü de dikkate alınmak suretiyle, görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevsizlik kararı ile görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinden ibarettir, şeklindeki kararı da değerlendirildiğinde; söz konusu suçlara bakma görevinin Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilmek üzere sanıklar hakkında iş bu suçlar yönünden açılan kamu davasının tefrikine karar verilmiştir.'
Başbakan, Lokumcu için ne demişti?
Başbakan, Hopa’da yaşanan olaylarda biber gazı nedeniyle fenalaşarak hastaneye kaldırılan ve hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu hakkında konuşmuştu. 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde NTV’deki bir programda Erdoğan, Vatan yazarı Ruşen Çakır ’ın “Ama öldü efendim” sözüne şu yanıtı vermişti:
“Ben bilmem. Bir emekli öğretmene o ifadeleri yakıştırmam. Elinde taşla, bir emekli öğretmeni görmem. Çünkü o taşların karşısında ben vardım. Ben de Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım.”
Arzu Yıldız/ Ankara
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!