Mahalle maçlarının vazgeçilmez kuralları
Mahalle maçlarının vazgeçilmez kuralları
Bir dönemin çocuklarının en önemli sokak aktivitelerinden biri olan mahalle maçlarının bazı değişmez kuralları vardı.
Peki, neydi bu değişmez kuralları?
-Kaleden kaleye gol olmaz
-Topun sahibi kimse kimin oynayıp oynamayacağını o seçer.
-Duvardan gol olmaz.
-Topu, uzağa ya da bahçe vb. yere atan alır.
-Topu patlatan parasını öder.
-En iyi oynayan iki kişi aynı takımda olamaz.
-Kaleci topu üç kere sektirirse rakip oyuncu kalecinin uzaklaşmak zorunda kalır.
-Maçın sonucu ne olursa olsun oyunculardan biri eve çağırılıyorsa 'golü atan' kazanır.
-En şişman olan, en kötü oynayan ya da en küçükler kaleye geçer.
-5'te devre 10'da biter. Ya da 10'da devre 20'de biter.
-Top kalecinin yetişemeyeceği yükselikten kaleye gider ve gol olursa sayılmaz. Auta gitmiş sayılır.
-Üç korner, bir penaltı demektir.
-Minyatür kalede belden yukarısı gol olmaz.
-Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip kınanırdı.
-Topa elle değmek avantaj sayılmazdı.
-Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.
-Para o zamanların çocuklarının üzerinde çok kolay bulunmadığından maçın
hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı
bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen
tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.
-Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi.
-Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip
futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: “Adamın devam
ediyor.” derdi.
-Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük
bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o
takımda başlardı.
-Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.
-Frikiklerde açıl biraz
denince Burası Ali Sami Yen mi
şeklinde cevap verilirdi.
Yorum Yazın