Lider, her zaman oradadır ama hiçbir zaman asıl odak noktası değildir. İnsanları bir araya getirir, doğru amaçlar etrafında birleştirir ve harekete geçirir. Başarıyı, verimliliği ve yaratıcılığı hedefleyen, vizyonu ve misyonu belirleyen, yol gösteren kişidir ancak işi yöneten kişi değildir; işi yapanları doğru yönlendiren kişidir. Lider ve onu izleyen toplum arasındaki ilişkide bir zorlama yoktur. Bu bağlamda başarı ortak bir başarıdır, herkese aittir.
Bu tanımlamalar artık hepimizin bildiği, üzerine düşündüğünde bulabildiği şeyler. Artık hepimiz patron, yönetici ve lider arasındaki ayrımı yapabiliyor; hangisi olmak istediğimizi, hangisini takip etmek istediğimizi biliyoruz. O halde, burada asıl soru şu olacak: Kimler lider olabilir, kimler nasıl kitleleri doğru şekilde bir araya getirip, başarı odağında buluşturabilir?
Benim tanımlamama göre; her şeyden önce, lider doğal olmalı. Kendini belli zorlamalara, prosedürlere, yasalara, kurallara uyma durumunda hisseden; gücünü bunlardan alan kişi lider olamaz. Lider gücünü, kendini izleyen toplumdan alır. Hem onları birleştirir, aynı amaç etrafında toplayabilir; hem de onları izler, dinler, bilir. Onlardan aldığı gücü; en doğru, en efektif şekilde kullanabilir. Yenilikçidir ve önceden belirlenmiş uygulamalara ve yasaklara bağlı kalmaz. Tüm bunları da belli mecburiyetler çerçevesinde yapmaz. Ne mecbur olduğu için lider konumuna gelmiştir ne de onu takip edenleri mecbur bırakmıştır.
Lider, deneyimlerinden en doğru ve en verimli şekilde öğrenendir. Hatalarına bile değer verir çünkü onlar hayattaki en büyük öğreticilerdir. Lider, hep doğruyu yapacak olan değildir, elbette hatalar da yapacaktır ancak iyi bir lider bu hataları nasıl kullanacağını, onlardan nasıl öğreneceğini, onları nasıl atlatacağını bilen ve bu bildiklerini uygulayan kişidir. Amacı hatalardan kaçınmak değildir; hatalarına rağmen, hatalarıyla beraber ilerleyebilmektir.
Lider yaşadıklarını, deneyimlerini doğru aktarmayı bilendir aynı zamanda. Bilgisini kendine saklayan, kendi bireysel başarısı doğrultusunda hareket edenler, lider olamazlar. Bu aktarım için sahada olmaları gerekir. Makamlarında oturup, kendisini izleyenlerden yaşananları dinlemek yetersizdir. Bu durumda asla başarıya ulaşılamaz çünkü aldığı deneyim her zaman ikincil kalır. Oysa liderin kendisinin de yolda yürümesi gerekir. Takipçileriyle birlikte, onların yanında durmalıdır.
Gerektiğinde en ön hatta sorunlara göğüs gerecektir, gerekirse de bir adım geriye çekilip takipçilerinin sorunlarla karşılaşmasına izin verecektir. Liderin sahada olması, onun sakinleştirici özelliğiyle de ekibine destek olmasını sağlar. Liderler, panik veya aceleci değildir. Sürecin tamamen farkındadır. O fark ettirmese de, süreç tamamen onun kontrolündedir. Tüm bu liderlik süreci, başarıya ulaşma süreci birliktelikten geçer. Nitekim bir lideri, yöneticiden ayıran en büyük özellik de işte budur.
Lider, hayat boyu öğrenen olduğunun bilincinde olmalıdır. O her şeyi bilen değildir; her an, herkesten öğrenmeye açık olandır. Bilgileri alıp, özümseyip, çarpıştırıp, doğru şekilde yorumlayarak kendine katan ve sonrasında da bunu aktarabilendir. Bir lider, 70 yaşında birinden de, 5 yaşında birinden de öğrenebilecek şeyleri olduğunu kabul eden kişidir. Liderlik sürecinde de, onu izleyenlerle birlikte öğreneceğini bilir ve her bir adımdan en doğru ve en fazla bilgiyi alma amacındadır. Her şeyi biliyorum demek yerine, her şeyi öğrenebilirim demelidir. Kendi kişisel gelişiminin sürekli takipçisi olmalı, sürekli ilerlemeli ve kendini değişen koşullara göre yenilemeli. Değişime ve gelişime açık olmalı.
Tüm bu özelliklere sahip kişi, doğru ve başarılı bir lider olabilir. Bunlar olmadan kişi hem kendi mecburiyetlerine hem de ekibindeki kişilerin onu takip etme mecburiyetlerine takılı kalan biri olarak kalır. Bu da herkesi kapsayacak bir başarıya ulaşmayı imkânsız kılar. Başarı yolunda kaynakların ve bilginin kullanımı doğru şekilde planlanamaz, hatalar öngörülemez ve bazen üstesinden gelinemez, gelinse de öğreti olarak sürece dâhil olamaz.
Tüm bunların yanında, bana göre en önemli özelliği olarak; en doğru lider miras bırakandır, geleceği gören ve gösterebilendir. Kendi söylemleriyle, duruşuyla, giyim ve kuşamıyla bile ileriye ve başarıya dönüktür. Koyduğu vizyon ve misyonlarla, topluma fayda sağlayan kişidir ve bu faydayı kendinden sonra bile devam ettirebilecek olandır. Bilgiye, topluma ve insana değer verendir, bu değeri hissettirendir. İnsanlara dokunan ve kendi hayatına dokunulmasına izin verendir.
Instagram
Twitter
Web
Yorum Yazın