Kulübü İçin Pezevenklik Yapacak Kadar İleri Giden Bir Yönetici: Luciano Moggi
Kulübü İçin Pezevenklik Yapacak Kadar İleri Giden Bir Yönetici: Luciano Moggi
Bir futbol profesyoneli, çalıştığı kulüp için ne kadar ileri gidebilir? Herhalde akla gelen en uç cevap 'şike' olacaktır ama ondan çok daha absürt bir şeye imza atabilir mi?
Cevap içeriğimizde:
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Moggi belki de dünya futbol piyasasının en kokuşmuş birkaç figüründen biridir ama her zaman öyle midir? Hayır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Onu keşfeden Italo Allodi'ye gelince... İtalyan futbolunun 20. asırdaki en mühim adamlarından biri.
Allodi'nin vasıtasıyla Juventus'ta "scout" olarak göreve başlayan Moggi, böylelikle bir profesyonel olarak futbol dünyasına adımını atmış olur.
Moggi belki sevimli bir tip değildir ama işinde başarılıdır. Medyayla, hakemlerle ve politikacılarla arasını "bir şekilde" hep sıcak tutmayı ve bunu kendi lehine kullanmayı iyi bilir.
Milan'ın 80'lerin ortasında başlayan içerideki ve dışarıdaki başarıları karşısında ezilen ve buna karşılık verebilmek için saçma sapan paralar harcayan Juventus; 1994 yazında bir devrim yapar: Yönetimi Moggi, Bettega, Giraudo üçlüsüne verip teknik direktörlüğe Lippi'yi getirir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Yeni ekip Gianni Agnelli'nin onlara duyduğu güveni boşa çıkarmaz ve hem Avrupa'da hem de İtalya'da büyük başarılar elde edilir...
Fakat nasıl elde edilir? 2006'da patlak veren "Calciopoli" skandalında Moggi'nin tapeleri bunu açıkça gösteriyordu.
Moggi hediye vermeyi çok seven (!) bir ağabeyimiz ve bu konuda sınırı yok. Tapelerden birinde Agnelli malikanesinden biriyle görüşüyor ve ondan, "önemli bir dost" için bir adetçik Maserati istiyor.
Sadece İtalya içinde değil, Avrupa'da da etkin Moggi. Görüştüğü kişi Pierluigi Pairetto. Eski hakem ve zamanın UEFA Hakem Komitesi Başkan Yardımcısı.
Bunlar devede kulak. Soruşturma sonunda 6 telefonu, 300 sim kartı olduğu ve 100.000'den fazla arama yaptığı ortaya çıkıyor. Günde ortalama 416 görüşme...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Moggi, takımının başarısı için çok daha ileri gidebilecek biri, giriş yazısında da belirtmiştik. Peki ne kadar ileri?
"Pezevenk"lik yapacak kadar...
Moggi, Juve'den önce 2 sene boyunca (1991-1993) Torino'da sportif direktör olarak çalışıyor.
1991-1992 sezonunda UEFA Kupası'nda mücadele eden Torino'nun İtalya'da oynadığı en az 3 karşılaşmada, maçın hakemlerine hayat kadını ayarlıyor.
1993'te kulüp hesapları incelenirken "mundial" başlığı altında bir harcama kalemi bulunuyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sonrasında savcılar kulübün eski muhasebecisi Giovanni Matta'nın günlüğünü ele geçiriyorlar ve şöyle bir pasajla karşılaşıyorlar:
Sonrasında soruşturma dallanıp budaklanıyor. Bu ayarlamaların en az 3 maçta döndüğü ortaya çıkıyor:
Fakat Moggi bu büyük skandaldan yırtmayı başarıyor. Çünkü yeterli kanıt bulunamıyor.
Monica Marini diyor ki: "İstasyona yakın bir otele gittik. Bir kapıyı çaldım ve açan bir yabancıydı. Onunla seks yaptık. Hakem olduğunu ancak bir saat sonra anlayabildim."
Hakemlerin savunmaları çok daha komik. Üç aşağı beş yukarı şöyle:
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Torino mahkemesi, yeterli delil olmamasına rağmen Moggi'nin bu işi Torino lehine tertiplediğine kanaat getiriyor ama UEFA hiçbir şey yapmıyor.
Moggi'nin konuyla ilgili şöyle bir açıklaması var: "Benim için onlar, İngilizce ve Fransızca konuşabilen insanlardı. Eğer hakemlerle yattılarsa, bu onların sorunu..."
Evet arkadaşlar. Kulübü için pezevenklik yapmayı göze alacak kadar profesyonel yöneticiler de var şu dünyada.
Bu arada belki merak eden olur, Torino o sezon UEFA Kupası’nda finale kadar çıkıp deplasman golü kuralıyla kupayı Ajax’a kaybediyor. Onca emmek boşuna gidiyor... 😂
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu içerikler de ilginizi çekebilir; ⚽️
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın