Kuzey Kıbrıs, TL'den Euro'ya Geçecek
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk Lirası'ndan çıkarak Avrupa Birliği para birimi Euro'ya geçişi için teknik çalışma başlatıldı.
NTV'ye demeç veren KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dünkü liderler zirvesinde ekonomik harmonizasyon çalışmalarını yürütmek üzere teknik komite kurulmasını kararlaştırdıklarını belirterek, Avrupa Birliği'nden gelecek uzmanlarla Kıbrıs Türk tarafının Euro'ya geçiş hazırlıklarının en kısa sürede tamamlanmasının amaçlandığını söyledi.
KKTC'deki Euro'ya geçiş çalışmalarıyla eşzamanlı olarak Avrupa'yla gümrük birliği süreci de yürüyecek. Bu çerçevede KKTC gümrük mevzuatının AB ile uyumlu hale getirilmesi amaçlanıyor.
Rumların 2004 yılında tek yanlı Avrupa Birliği üyeliği nedeniyle, Kıbrıs'ta varılacak olası bir çözümde ortak para birimi, gümrük birliği gibi ekonomik konular başta olmak üzere iki taraf arasındaki birçok konuda AB'ye uyum gerekiyor.
Çözümden sonra hayata geçecek
KKTC'de yapılacak AB'ye uyum çalışmaları çözümden sonra hayata geçecek.
Hazırlıkların çözüme yönelik olduğunu belirten Akıncı, anlaşmanın referandumda onaylanmasının ardından KKTC'nin 1 yıllık Euro'ya geçiş sürecinin başlayacağını, bu süre zarfında Türk Lirası'nın yürürlükte olacağını bildirdi.
Akıncı Euro'ya geçiş, gümrük birliği ve diğer uyum çalışmalarının referandumda 'evet' çıkmasından sonraya bırakılabilecek işler olmadığına işaret ederek 'Bu bir süreç, Euro'ya geçiş ve gümrük birliği ilk aşamayı oluşturacak, ardından sağlık, çevre ve diğer konularda AB'ye uyum süreci gündeme gelecek' dedi.
Türkiye ile de görüşülecek
Türk Lirası'ndan Euro'ya geçiş konusunun teknik detaylarının Türkiye'yle de istişare edilerek yürütüleceğine dikkat çeken Akıncı, gümrük mevzuatınınsa vakit kaybedilmeden değiştirilerek 'yeşil hat'ın ortadan kaldırılmasının amaçlandığını söyledi.
Brüksel ve New York'taki temasları sırasında Euro'ya geçiş ve gümrük birliği konularının gündeme geldiğini belirten Akıncı, Avrupalı yetkililerin hızlandırma sözü verdiğini, dünkü liderler zirvesinde de Ad hoc komite kurulması konusunda Rum tarafıyla mutabakata varıldığını sözlerine ekledi.
BM Kıbrıs Özel Danışmanı: 'Uyuşmazlıklara rağmen hava iyi’
New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'ye göre, müzakere sürecinde bugüne kadarki en hızlı ivmenin yakalanmış olmasının nedeni iki tarafta da karşılıklı güven ve isteğin bulunması.
2015 Mayıs ayında yeniden başlayan ve Ada’da BM kontrolündeki ara bölgede gerçekleşen görüşmelere katılan Eide, sonuca dair bir fikrin taraflarda şimdiden oluştuğunu söyledi:
“Tüm konular belirli bir seviyede, birçoğu çok detaylı şekilde konuşuldu. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar ve BM, artık çıkacak sonuca dair genel bir fikre sahip. Bu artık karanlıkta değil, aynı zamanda verilmesi gereken tavizler var, bunlarda anlaşıldığı zaman her şey yerli yerine oturacak. Bu en kısa zamanda olmalı, şimdi biz buna çalışıyoruz.”
Eide, yakınlaşılamayan konular da olsa liderlerin ilk kez birbirlerini anlayışla karşıladıklarını söylüyor:
“Liderler birbirine sempati duyuyor, birbirlerini anlıyor, karşısındakinin söylediği şeyin mantığını kabul ediyorlar. Aslında birçok konuda uyuşmazlık yaşamalarına rağmen bu kez hava çok iyi. Son derece olumlu ve özel bir durum. Bu çok nadiren denk geldiğimiz bir durum.”
“İki lider de çözüm istiyor ama ‘her şeye rağmen’ değil”
Eide’ye göre bu 'Bütün sorunları çözmek için yeterli değil'. Ancak yine de kaçırılmaması gereken bir fırsat:
“Bazı konularda tarafların pozisyonları birbirine bir hayli uzak. Örneğin herkesin bildiği mülkiyet konusu çok zor. Çünkü konunun kendisi zor. Pozisyonlar birbirinden farklı, ama iki taraf da bunun ne kadar zor olduğunun farkında. İki taraf da karşısındakinin makûl gerekçelerle bu pozisyonları aldığını biliyor ve birbirini anlıyor. Bu zorluğu ortadan kaldırmak için çalışıyorlar.”
“İki lider de bir çözüm istiyor ama her şeye rağmen değil. Ama önemli olan bazı konularda farklı düşünseler de bunu karşılıklı güven içinde çözmeye çalışmaları. Bugüne kadar hep ya karşı tarafın çok kötü olduğu, ya dış güçler tarafından idare edildiği ya da attıkları adımların altında çok kötü sebepler olduğu kabul ediliyordu. Şimdi kendi pozisyonlarını anlatırken, karşısındakinin pozisyonunun da kendi içerisinde bir mantığı olduğunun farkındalar. Bu süreçte bir dinamik yakalandığında sonuca ulaşılacak. Müzakereler aynı ivmeyle sürmez, biz anlaşılan konuları çoğaltarak ilerliyoruz.”
Ece Göksedef'in Al Jazeera Türk'te yer alan haberinin tamamına buradan erişebilirsiniz...
NTV ve Al Jazeera