Kılıçdaroğlu, Polisin İtiraf Mektubunu Açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu seçimlerde oy kullanmasının nasıl engellendiğini bir polisin gönderdiği mektupta okuduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Halk TV'de yayınlanan Halk Arenası isimli programda Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı.
'Bir polisten özel mektup geldi'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu seçimlerde oy kullanmasının engellendiğiyle ilgili bir komplo kurulduğu ve bunun kendisine bir polisin gönderdiği mektupla anlatıldığına ilişkin cümle üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Vicdan azabı çeken bir polisin bana yazdığı bir mektup. Benim oradaki kaydım bana haber verilmeden düşürülüyor. Bizim de bilgimiz yok tabi kaydımızın düşürüldüğünden. Fakat sonradan öğreniyoruz ki kaydımız tamamen düşürülmüş ve düzeltme imkanı da yoktu. Yani süreç o kadar hızlı ve dikkatli izlenen bir süreç, karşıt gruplar tarafından. Daha sonra tabi kullanamadık. Hiç kimseyi de suçlamadık. 'Kabahat varsa bizdedir' dedik. Oturup takip etseydin kardeşim. Sonra bana bir polisten bir özel mektup geldi. Bunun nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği, adrese hangi gerekçeyle, kimin talimatıyla gidildiği bu mektupta yazıyor. Benim özel arşivimde duruyor.'
'Emekliye bir maaş ikramiyeyi fazla görüyoruz 3 milyonluk Mercedes'i bir kişiye armağan ediyoruz'
Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında lüks kamu araçlarına binmeye devam edip etmeyeceklerine ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'de bir araba ve lojman saltanatı olduğunu, lüks araçlar için ödenen paraları gayet iyi bildiklerini söyledi.
'Emekliye bir maaş ikramiyeyi fazla görüyoruz 3 milyonluk Mercedes'i bir kişiye armağan ediyoruz, 'al sen kullan' diyoruz' diyen Kılıçdaroğlu, bunu anlamakta zorlandığını aktardı.
'Yüksek Seçim Kurulu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasayı ihlal kapsamında değerlendirilmesi gereken davranışlarını 'biz ona karışamayız' şeklinde yorumlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, 23 Mayıs'ta Bursa'daki mitinglerine katılımın engellenmesi için metronun çalıştırılmadığını ancak düşünüldüğünden çok daha fazla kalabalık toplandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, 'Bakın bir belediye başkanı ana muhalefet miting yapacak, mitingi AKP'lilerin topladığı kalabalıktan az toplandılar diye göstermek için ulaşımı kesiyor. Bunun tek kelimeyle adı ahlaksızlıktır. Neden bunu yapıyorlar. Çünkü zemin kayıyor. Görüyorlar, iktidardan gittiklerini görüyorlar, gördükleri için de hırçınlaşıyorlar' diye konuştu.
Hukuk sistemi sağlıklı olan bir ülkede, Fransa'da, Almanya'da, İngiltere'de, Japonya'da 'Ya acaba seçimlerde bir hile olacak mı olmayacak mı?' diye bir kaygıya kimsenin kapılmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, 'Ama biz ülkede hepimiz aynı kaygı içindeyiz. Neden? Hukuk işlemiyor, demokrasi yok bizim ülkemizde?' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun görevini yapmadığını belirterek, 'Aslında orada oturan yargıçlar, benim anladığım anlamda yargıç, hakim değil. Koltuğunda oturuyorlar 'biz evet hakimiz' diyorlar, kimse kusura bakmasın hakim değil onlar' dedi.
'Türkiye'de şu an fiili bir başkanlık sistemi mi var?' sorusuna Kılıçdaroğlu, 'Hayır efendim fiili bir hukuksuzluk sistemi var başkanlık değil' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, hakimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tarafsız olduğunu hatırlatması gerektiğini kaydederek, Erdoğan'ın tarafsız kalacağına dair ettiği yemine sadık kalması gerektiğini söyledi.
'Yabancı sermaye gelmiyor Türkiye'ye'
Kılıçdaroğlu, '8 Haziran'da Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar olamayıp erken seçime gitmeyi tercih ederse bir azınlık hükümetiyle, muhalefete hükümet kurma görevi vermemekte ısrar ederse Cumhurbaşkanı ortaya ağır bir tablo mu çıkar?' sorusu üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Kaos çıkar. Bakın şu da çok önemli. Şöyle bir propaganda yapıyorlar. CHP gelirse istikrar bozulur, faizler, dolar yükselir, CHP gelirse şu olur... Şimdi ben bizi dinleyen tüm yurttaşlarıma seslenmek istiyorum; 'Ekonomi 3 yıldır patinaj yapıyor' diyen kim. Ben değilim. Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor. Dolar şimdi fırladı mı, yükseldi mi yükseldi. Sorumlusu kim? bunlar. Faiz. Sorumlusu kim? Bunlar. Bakın esnafın durumuna siftah yapamıyor. Kaç bin esnaf dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Sorumlusu kim? bunlar. Eğer AKP iktidarını sürdürürse asıl kaos o zaman çıkacak. Ekonomide sorun o zaman çıkacak. Bakın yabancı sermaye gelmiyor Türkiye'ye. Türkiye'de yatırım yapmıyor. Türkiye'yi güvenli, hukukun üstünlüğü olan bir ülke olarak görmüyor. O nedenle biz diyoruz ki bizi tek başımıza iktidar yapın. Biz tüm bunları sağlayalım. İstikrarın güvencesi biziz kesinlikle.'
Kılıçdaroğlu, seçim günü sandık başında alacakları önlemleri de anlatarak, 2011'de ıslak imzalı tutanakların yaklaşık yüzde 40'ını, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 70'ini alabildiklerini, bu seçimde ıslak imzalı tutanakların yüzde 100'üne ulaşacaklarını belirtti.
'Kedi Şero'yu görevlendirdik'
'Türkiye'nin CHP iktidarına ihtiyacı var'
Seçimin ardından AKP ya da HDP ile koalisyon yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, 'Bugün için koalisyon çalışması yapmayı gereksiz görüyoruz. Neden? Çünkü tek başımıza iktidar olmak istiyoruz. CHP'nin ihtiyacından çok Türkiye'nin, uygar dünyanın buna ihtiyacı var' ifadelerini kullandı.
'Milletçe alkışlıyoruz' sloganının tuttuğunu aktaran Kılıçdaroğlu, 'Alkış olduğu için polis de bir şey yapamıyor, iktidar da yapamıyor. Yapacakları bir şey yok. Olağanüstü güzel bir buluş. Vatandaş alkışlıyor. Ne diyecekler? 'Niye alkışlıyorsun?' diyemiyorlar. Yurttaş tepkisini bir şekilde göstermek zorunda ama demokratik yöntemlerle göstermek zorunda' dedi.
'Ekmeleddin Bey, cumhurbaşkanı olsaydı Ortadoğu'ya huzur gelirdi'
MHP'den milletvekili adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak göstermekten pişman olmadığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Ekmeleddin Bey, bugün cumhurbaşkanı seçilseydi, Ortadoğu'ya kesinlikle barış gelirdi. Arap dünyasını yöneten bir genel sekreter, o dünya içinde kadın-erkek eşitliğini savunan bir genel sekreter, sözü geçen bir genel sekreter, çözülemez bütün sorunları o dönemde çözen bir genel sekreter bizim cumhurbaşkanımız olsaydı Ortadoğu'ya bugün barış gelirdi, huzur gelirdi. Ekmeleddin Bey, tek bir eksiği var Türkiye'de tanınmıyor. Tarafsızlığını korurdu, bilim insanı gibi davranırdı, toplumun her kesimini kucaklardı.'
Kılıçdaroğlu, engellilerin sorunlarını çözeceklerini, engellilerin sosyal yaşama katılması için çalışmalar gerçekleştireceklerini, engellileri çalışma hayatına katılımını sağlayacaklarını dile getirdi.
'CHP sosyal yardımları kesecek' şeklindeki propagandaya da inanılmaması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, 'Sosyal yardımları en güçlü şekilde başlatan rahmetli Ecevit'in hükümetidir. Yardımları başlatan odur. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu Yasası'nı çıkartan da Turgut Özal'dır. Ancak öyle bir algı yarattılar ki sanki bütün yardımlar, bütün bu hükümet tarafından başlatıldı ve bunlarla bitecek' şeklinde konuştu.
AA