Görüş Bildir
Haberler
Kendisini Gözlemleyemesek de Varlığından Adımız Gibi Emin Olduğumuz 'Dokuzuncu Gezegen'

Kendisini Gözlemleyemesek de Varlığından Adımız Gibi Emin Olduğumuz 'Dokuzuncu Gezegen'

S
16.08.2021 - 20:00

X Gezegeni olarak da bilinen Dokuzuncu Gezegen, Plüton'un epey ötesindeki bir eliptik yörüngede bulunduğu varsayılan bir cisim diyebiliriz. Bugüne değin doğrudan gözlemlenmemiş bu gezegenin varlığına dair neler bildiğimizi ve konuyla ilgili diğer teorileri merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

Kaynak: https://www.sciencealert.com/what-is-...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bugüne kadar Dokuzuncu Gezegen'in tanımına uyan hiçbir cisim gözlenmedi...

Bugüne kadar Dokuzuncu Gezegen'in tanımına uyan hiçbir cisim gözlenmedi...

Ancak, Güneş Sistemi'nin donuk dış kesimlerindeki kimi küçük cisimlerin yörüngelerindeki olağandışı örüntülerin böylesine büyük bir cismin yer çekimi kuvvetinden ötürü oluştuğu düşünülüyor. Bu doğrultuda olası uzaklığı hesaplamaya çalışıldığında, Dokuzuncu Gezegen'in Güneş'in çevresinde bir turu yaklaşık olarak 10bin ila 20bin Dünya yılında attığına inanılıyor.

Son yıllarda bu gezegenin var olabileceğine dair pek çok işarete rastlandı.

Son yıllarda bu gezegenin var olabileceğine dair pek çok işarete rastlandı.

2016'nın başında Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden gökbilimciler Mike Brown ve Konstantin Batygin, cüce gezegen 2012 VP113'ün yörüngesinin beş başka Neptünötesi cismin yörüngeleriyle ilginç bir şekilde örtüştüğünü açıkladı. Bu durumun tesadüf olması da mümkünken, Brown'a göre bu kümelenmenin herhangi bir çekim gücünün etkisi olmaksızın gerçekleşme olasılığı 14binde 1'di.

Aynı şey iki yıl sonra başka bir cisimde de görüldü. Neptünötesi bir cisim olan 2015 BP519'un da benzer bir kütlenin etkisiyle olağandışı bir yörüngede seyrettiği fark edildi.

Aynı şey iki yıl sonra başka bir cisimde de görüldü. Neptünötesi bir cisim olan 2015 BP519'un da benzer bir kütlenin etkisiyle olağandışı bir yörüngede seyrettiği fark edildi.

Güneş Sistemimizin ucundaki görünmez X Gezegeni’nin varlığına dair en büyük kanıt ise bu kümelenmenin yanı sıra, 90377 Sedna'nın yörüngesinin de Neptün'ün çekimiyle açıklanamıyor oluşu. Daha sonra gerçekleştirilen analiz ve gözlemlerde diğer Neptünötesi cisimler arasında herhangi bir kümelenme görülmedi.

Dokuzuncu Gezegen'in kütlesi yüksek olasılıkla Dünya'nın kütlesinden bir magnitüt (kabaca 10 kat) daha büyük, yüzölçümü ise buz devlerimizinden birine yakın.

Dokuzuncu Gezegen'in kütlesi yüksek olasılıkla Dünya'nın kütlesinden bir magnitüt (kabaca 10 kat) daha büyük, yüzölçümü ise buz devlerimizinden birine yakın.

Gezegenin sistemden bu kadar uzakta yer alması, Güneş Sistemi'ndeki diğer gaz gezegenleri gibi oluşmasına ancak Jüpiter'le Neptün'ün yörüngeleri arasında bir yerde sıkışıp kalmasına bağlanıyor.

İki gaz devinden birinin yer çekimi kuyusu tarafından iteklenen Dokuzuncu Gezegen’in, kendini buzul cisimlerin arasında bulduğu sanılıyor.

İki gaz devinden birinin yer çekimi kuyusu tarafından iteklenen Dokuzuncu Gezegen’in, kendini buzul cisimlerin arasında bulduğu sanılıyor.

Yörüngesi büyük ve yavaş olmasına rağmen Güneş Sistemi'nin doğuşundan bu yana geçen zamanı düşünecek olursak, yörüngesindeki donmuş kaya parçalarını temizleyip gezegen olarak nitelendirilebilecek bir gaz devine dönüşmesi mümkün.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Neptünötesi cisimlerin yörüngeleri arasındaki bağlantıya başka bir şey de neden olmuş olabilir.

Neptünötesi cisimlerin yörüngeleri arasındaki bağlantıya başka bir şey de neden olmuş olabilir.

Örneğin, doğru zamanda doğru yerde bulunmuş olan birden çok küçük cisim, bu kümelenmeye sebep olacak yer çekimini oluşturmuş olabilir. Bu duruma daha egzotik bir gözle bakacak olursak, böylesine büyük ve karanlık bir kütle, küçük bir kara deliğin varlığı sonucunda belirmiş olabilir. Bir ihtimal yörüngedeki bir diskin matematiksel kararsızlıklarından da kaynaklanıyor olabilir.

Dokuzuncu Gezegen gerçekten varsa Neptün'den 10 kat uzağımızda olmalı.

Dokuzuncu Gezegen gerçekten varsa Neptün'den 10 kat uzağımızda olmalı.

Yüzeyinden geri yansıyan güneş ışığı miktarı oldukça sınırlı olduğundan, uzaklığını da düşünecek olursak gezegeni fark etmek hiç de kolay değil. Buna ek olarak, yörünge hızındaki düşüş de konumsal farklılıklarını tespit etmeyi zorlaştırıyor.

Elimizde bu büyüklükteki bir cismin görülebileceği teleskoplar mevcut.

Elimizde bu büyüklükteki bir cismin görülebileceği teleskoplar mevcut.

Ancak göğün genişliği düşünülünce, araştırmacıların öncelikle Dokuzuncu Gezegen'in bulunma ihtimalinin yüksek olduğu bölgeleri belirlemesi gerekiyor. Daha fazla Neptünötesi cismin izlenmesi bu işi kolaylaştırabilir. Güneş Sistemimiz hâlâ sekiz gezegenlik bir aile. Dokuzuncu gezegenin varlığına yönelik somut bir şey bulunamasa bile astronomik olarak bulunduğumuz araştırmalarımızı sürdürerek karanlıkta gizlenen daha pek çok şeyi ortaya çıkarabiliriz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
92
43
26
12
9
5
4
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
feyk

uranus de bu sekilde kesfedilmisti. diger gezegenlerin yorunge hareketlerinden matematiksel olarak yeri tahmin edilip teleskopla oraya bakilinca bulunmustu. ... Devamını Gör

"Marduk, 36 milyar km. uzaklıkta olduğuna inanılan ve 3661 yılda bir dönerek dünyaya yakın geçiş yaptığı iddia edilen gaz gezegen. İsmini Babil tanrılarının ... Devamını Gör

feyk

bir seyin sallamasyon oldugunu nasil anlarsin: asla net bilemiyecegi seyleri gormus gibi mutlak kesin ifadelerle anlatiyorsa dogrulugu saibelidir, quantum be... Devamını Gör

evilclown

arkadaş ben ölmeden warp teknolojisini mi bulacaksınız artık ne bulacaksanız bulun da uzayda gezelim az :D no mans sky oynamaktan ciğerim soldu hadi artık :D