Görüş Bildir
Haberler
Kendini Gerçekleştirme Yolculuğu

etiket Kendini Gerçekleştirme Yolculuğu

Şebnem Toker
10.10.2024 - 20:41

Merhaba, sevgili okuyucu! Netflix’te “Bridgerton” isimli bir dizi izliyorum. Bu dizide kimliği sır tutan yazar Lady Whistledown, okuyucusuna “Çok sevgili okuyucu” diye sesleniyor. Bu hitap benim de çok hoşuma gitti. Uzun bir aradan sonra sizlere yeniden seslenirken, ben de bu hitabı kullanmak istedim. Evet, uzun bir ara verdik çünkü kendimi gerçekleştirme yolculuğum için bir süre durmaya ihtiyacım vardı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kendini gerçekleştirme konusuna çok önem veriyorum ve zaman zaman her şeyden uzaklaşıp bu yolda yapacaklarıma, yaptıklarıma odaklanıyorum.

Kendini gerçekleştirme konusuna çok önem veriyorum ve zaman zaman her şeyden uzaklaşıp bu yolda yapacaklarıma, yaptıklarıma odaklanıyorum.

Mark Twain’in çok sevdiğim bir sözü vardır: “Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık… Rüzgarları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin.” Çok ama çok güzel bir cümle. Şu dünyada bir tek insana kendini değiştirme, dönüştürme ve yeniden programlama yetisi verilmiş. Rabbimiz bize bunu yapacak aklı bahşetmiş. O halde kendini tanımak, gerektiğinde değişip dönüşmek boynumuzun borcudur.

Bazen kendime sorarım: Bugün öğleden sonra ölecek olsam, “Hiçbir pişmanlığım yok.” diyebilmek için yaşamımda neler olması gerekir? Hiçbir pişmanlık duymamak için gurur duyacağımız bir hayat yaratmak gerek, sevgili okuyucu. Gurur duyacağımız bir hayat yokluğa değil, var olana odaklanmak demektir. Gurur duyacağımız bir hayat düşmeyi göze alarak yeniden ayağa kalkmak, başkalarını suçlamadan tüm sorumluğu üstlenmektir. Bizler ancak bu şekilde kendimizin ifadesi olan bir yaşam yaratabiliriz. 

Bir süredir düşündüğüm bu soruyla fark ettim ki düşe kalka da olsa, hatalar ve yanılsamalarla dolu olsa da cesaret dolu bir kalple kendi gerçeğimi ifade ederek yaşadım hep. “Yaşamayı bilmeyen, ölümü de bilmez.” diye çok sevdiğim bir söz vardır. Ben yaşamayı bilmeye çalıştım. Kendimi ifade etmek için birilerinin iznini beklemediğim bir hayat sürdüm. Kendimi ifade etmek için izin alacağım tek kişi kendim oldum. Eğer sizler de kendinizi ifade etmek için etrafınızdan onay bekliyorsanız, bilin ki o onay hiç gelmeyecek. Ne aileniz ne işiniz ne de çevrenizdeki insanlar size bu konuda alan açmayacak. Bu nedenle de zaman zaman durup, kendinize çekilip sizi kısıtlayan inançlarınızı değerlendirmeniz, bu inançları fark etmeniz ve bunların üzerinde çalışmanız gerekiyor. Bilinçaltımız bugüne kadar bize ait olmayan o kadar çok inançla beslendi ki. İşte bu inançlarımızı kimseyi suçlamadan, kurban rolüne sığınmadan tıpkı bahçemizdeki yabani otları temizler gibi temizlemeliyiz. Bazen söyleyen ağızdan çok dinleyen kulağa odaklanmak gerek. Bize dayatılan her şeyi benimsemek zorunda değiliz. Yaptığım atölye çalışmalarında bunu bolca konuşuruz. Elimizde bir “hayır” kartı var, sevgili okuyucu. “Ben onaylamıyorum” deme hakkına sahibiz. Bunu yapmak her zaman kolay değil, biliyorum. Kapılıp gitmemek, dengede kalmak zor. Ancak buna zaman harcar ve bunun üzerine çalışırsanız kendinizi gerçekleştirme yolculuğunda büyük bir adım atmış olursunuz.

“Siz var olan şeyleri görür ve şöyle dersiniz: Neden? Oysa ben olmayan şeyleri hayal eder ve derim ki: Neden olmasın?” - Bernard Shaw.

“Siz var olan şeyleri görür ve şöyle dersiniz: Neden? Oysa ben olmayan şeyleri hayal eder ve derim ki: Neden olmasın?” - Bernard Shaw.

Kendinize izin verin. “Kendime tam potansiyelimi ve yaşam amacını bulmak ve gerçekleştirmek için izin veriyorum.” deyin örneğin. Kulaklarınız bunu duydukça, bilinçaltınız da bunu gerçekleştirmek için harekete geçecektir. Ama bu çalışmayı bir iki gün yapıp bırakmayın. “İlham bir hafta için iyidir ve motive olmak bir ay civarında işe yarayabilir ama herhangi bir yaşam stili değişikliğini bir yaşam boyu kalıcı kılmak için kendinizi adamanız gerekir.” der John Bingham. Kastettiği şey disiplinli hayal gücüdür. Eğer hayallerinize bilinçaltınıza uyumlanacak süreyi tanırsanız, başarabildiklerinize siz bile şaşırırsınız. 

Dünya da ülkemiz de zor zamanlardan geçiyor. Bizler bu dalgaların arasında kendi dengemizi bulmakta zorluk çekiyoruz. Bu çok normal. Fakat Epictetus’un da dediği gibi “Mutluluğun sırrı, kontrol edebileceğin bazı şeylerin var olduğu gibi, kontrol edemeyeceğin şeylerin de var olduğunu bilmekte yatar”.  Kontrol edemeyeceğimiz şeyler üzerindeki ısrarımızdan vazgeçer ve bu konuda kendimizle barış sağlayabilirsek, görürüz ki kontrol edebileceğimiz tek ve biricik şey kendi dünyamızdır. Eğer kendi dünyamıza odaklanabilirsek, durumu çok daha iyi yönetebiliriz. İletken olun, yaşamınızdaki dirençleri çıkarın. İnsanları, durumları, şimdiyi ve geçmişi değiştiremezsiniz. Ama kendi geleceğinizi yaratabilirsiniz. 

Buna inandığım için FLP future life progression gibi bir çalışmayı Türkiye’ye getirdim. Bu çalışmayla mucizeler beklemeyi bırakıp kendi mucizemizi kendimiz yaratmak üzerine odaklanıyoruz. Yaradan’ın bize bahşettiği nimetlerin en kıymetlisi zamandır. Zamanı mucize bekleyerek tüketmeyin, sevgili okuyucu! Kutsal kitabımızda, Asr Suresinde zamanın üzerine yemin ediyor Rabbimiz. Varın siz düşünün zamanın kıymetini. Kendinizin en iyi versiyonuna ulaşmak için mucizeler beklemeyi bırakın. Onları siz yaratın!

Instagram

X

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam