7. Son dört yüzyılda sanayi devriminin dönüştürdüğü kentli nüfusun, hızla tarımsal üretimden uzaklaşması, kentli nüfusun kırsal kesimin nüfusundan fazla olmasını sağladı. Bu nedenle kentli toplum çocuklarının doğa ile ilişkisini kurabilmek için çok yoğun arayışlar içinde yeniden doğayı ve tarımsal alanları keşfetmeye başladılar. Sanayi devriminden sonra tarım şehirli geniş kitlelerin hayatından iyice uzaklaşmıştı. Şimdi yeni teknolojiler sayesinde tarım şehre taşınıyor. Örneğin balkonlarda başlayan tarımsal küçük üretim alanları, dikey tarım uygulamaları, terk edilmiş binaların katlar şeklinde tarımsal üretim alanları haline getirilmesi gibi yenilikçi çözümler görülüyor. Cevaplanması gereken soru; Bu gelişmelerin ekonomik ve sosyal sonuçları ne olur? Kalabalık kent nüfusları böyle devam edecek mi?
8. Şehir tarımına biraz daha yakından bakalım… Bugün balkonlarında çeşitli bitkiler yetiştirenlerin sayısı çok artmış olmakla birlikte bu kişilerin dışarıdan alış veriş yapmaya devam ettikleri de ortada. O halde bugün itibariyle de ev tipi üretimin verimliliği yükselmeden bu gelişmelere ortalama bir şehrin yükselen yeni teknolojilerle kendi kendini beslemesi /idame ettirmesi mümkün mü? Veya ne ölçüde mümkün? Bence burada cevaplanması gereken soru; kent tipi tarımsal üretim teknolojileri bir ara model mi? Yerine daha önemli bir buluş mu gelecek?
9. Bugünlerde akıllı tarım, tarım 4.0 gibi kavramlardan söz ediliyor ve ben de “Tarım nasıl akıllanıyor?” diye soruyorum… Ayrıca gıda ile ilgili en büyük trendlerden biri doğal veya organik ürünler. Bir yandan da sentetik gıdalar, laboratuvarlarda üretilen ürünlerden bahsediliyor Yine insanlığın bu konudaki en büyük ikilemi ortaya çıkıyor yani açlığı doyurmak mı yoksa sağlıklı beslenmek mi? Elbette bu durumda özellikle tüm toplumlarda alt gelir grubunun sağlıklı gıda tercihi neredeyse lüks bir talep gibi gözükmekte. Özetle sosyal adalet ve gelir dağılımı adaleti sağlanmadığı sürece belki de sağlıklı gıda tartışmasını da yeniden değerlendirmek gerekiyor. Bir diğer konuda alt gelir grubu haline gelen kırsal alanda, tarımsal üretimle yaşayan insanların teknoloji destekli tarım yoluyla gençlerle buluşturulması için yenilikçi yöntemler bulmak gerekiyor. O halde ilaçlama için drone kullanmak tek başına akıllı tarım olarak anlatılamaz olsa olsa sentetik tarımı destekleriz. Akıllı tarım bu açıdan ne ifade ediyor?
10. Yeni nesil tarımın pek çok yönü var. Bunlardan biri de tohumlar… Özellikle ülkemizde pek çok konuda kaybettiğimiz atalık tohumlarımızın saklanması ve çoğaltılması çalışmalarının yapılması gerekiyor. Belli bölgelerde oluşturulacak olan tohum bankaları ile tarımsal üretimin teknoloji yoluyla verimi ve sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Geçmiş yıllarda özellikle eğitim sistemimizin içinde gençlerin bu coğrafyaya uygun şekilde tarım temelli teknoloji girişimcileri olarak yetişmelerinden artı değer üretecektir. Bu konuda neler yapıyoruz ülke ve bireyler olarak?
Özetle yakın gelecekte 9 milyara ulaşacak insanlığın son dönemini mi yaşıyoruz yoksa yeni bir yaşam biçimi tasarlamak için sınırlarımızı mı yıkmaya çalışıyoruz diye sormaya devam ediyorum. Kesin olan şu ki insanlığın en büyük sınavları aslında toplumsal yaşamı yasladıklarının sürdürülebilirliği… Enerji ve enerji kaynakları, sürdürülebilir gıda ve tarım üretimi ve politikaları, temiz su kaynakları ve elbette küresel ısınmanın getirdiği değişimle her an düşünmemiz gereken yaşanabilir topraklar…
Çocuklarınızı bu yenidünya ve yaşam tasarımına mı hazırlıyorsunuz yoksa LGS, SBS, YKS, TYT, AYT ve benzerlerine mi?
Yorum Yazın