Kafamızda İdeal Erkek Tanımını Yaratan, Çocukluğumuzun Biricik Aşkı: Tarık Akan!
O, bizim jenerasyonumuzun, annelerimizin ve anneannelerimizin aynı dönemde kalbini çalmayı başarabilmiş, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi aktörlerinden biriydi.
Sadece yakışıklı görüntüsüyle değil, karakteri ve oyunculuğuyla da gönüllerimize taht kuran bu güzel beyefendi ile sizi bir nostalji yolculuğuna çıkaracağız...
1949 doğumlu ve Yay burcu
Dönemin pek çok ünlüsü gibi, o da Ses dergisinin oyunculuk yarışmasında birinci olarak sektöre giriş yaptı.
İlk filminden sonra gelen yeni film tekliflerinin ardı arkası kesilmedi.
Dönem adeta Yeşilçam'ın zirvesiydi, Tarık Akan ise çapkın gülüşü ve sıcak elektriği sayesinde elbette ki romantik komedi tarzı filmlerde oynuyordu.
Ah Nerede filmi yayınlandığında rekorlar kırmakla kalmadı, günümüze bir klasik olarak taşındı!
Tarık Akan, boyu boyuna olmasa da, Adile Naşit ile de çok yakışıyordu! Gelmiş geçmiş en şirin çiftlerden birini oluşturdular!
Kadınlar için artık bir ideal erkek kriteri haline gelmişti; bugünün Kıvanç Tatlıtuğ'su neyse Tarık Akan da oydu. Ona kıyasla çok daha popülerdi ve beğeniliyordu.
Yeşilçam'ın maço adamları arasında; romantik ve kibar tavırlarıyla adeta ihtiyaç duyulan figür oydu!
"Yıkarım, döverim, ben yenilmezim" tadında bir erkek değildi; söz konusu ailesi olunca paşa paşa dayağını da yiyordu!
Sadece romantik ve komik sahnelerle değil; bazı filmleriyle de gözyaşlarına boğuyordu. Hüznün de yakıştığı bir oyuncu olmayı başardı.
Canım Kardeşim filmi de unutulmaz klasikler arasına girdi.
Sonuçta gerçek hayatında da çiçek gibi bir insandı!
Genç yaşında elde ettiği bunca başarıdan sonra ise, 27 yaşındayken artık daha ciddi ve toplumsal filmlerde oynama kararı aldı.
Yılmaz Güney ve Tuncel Kurtiz ile iyi bir ekip oldular. Siyasi görüşleri de birbirine uyan bu sanatçılarımız birlikte oldukça başarılı filmler çevirdiler.
Yol filmi ise Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü aldı.
Yılmaz Güney'in Sürü filmiyle de büyük başarı yakaladı.
12 Eylül dönemi olduğu için Yeşilçam eski ışıltısını kaybetmişti fakat bu toplumsal gerçekçi filmler bu idealist oyuncularımızı sanatsal anlamda tatmin ediyordu ve ülkemizdeki bu alandaki eksiği kapatıyordu.
12 Eylül döneminde kısa süreliğine tutuklandı; yıllar sonra ise bu dönemde yaşadıklarını yazdığı kitapta anlattı.
Artık sıkı bir 'muhalif' olarak anılan Tarık Akan, fikirlerini sıkça dile getirerek sosyal adaleti ne kadar önemsediğini gösteriyordu. Aziz Nesin'den ve Aziz Nesin'in oğlu Ali Nesin'den sonra Nesin Vakfı'nın başkanlığını devraldı.
Düşüncelerini asla gizlemiyordu, kendisine üst üste davalar açıldı.
Fakat bu davalardan yeniden bir hapis cezası almadan beraat etti.
Beyaz saçları ve sakalları ile Tarık Akan,dimdik bir duruşa sahip ve karizmasından hiçbir şey kaybetmedi
Vizontele serilerinde ve çeşitli televizyon dizilerinde rol aldı. Sinema ile eskisi kadar içli dışlı olmasa da 'Deli Deli Olma' filmi ile yine başarılı bir iş çıkardı.
Espri anlayışını da asla yitirmedi!
Aramızdan ayrılışının 5. yılında Yeşilçam'ın yakışıklısını saygıyla anıyoruz. Huzur içinde uyusun…
Para, şöhret ve başarıya böylesine ulaşabilmiş bir insanken, sırf inandığı doğrular adına pek çok şeyi göze alarak inandığı yoldan giden Tarık Akan'ı; hem güzel, hem de onurlu bir insan olarak görüyoruz ve çocukluğumuza kattığı renkler için, savaşçı ruhu ile örnek olduğu için çok teşekkür ediyoruz!
Yorum Yazın
Şimdiki sanatçı, müzisyen geçinen tiplerde adam dövüyor, yalakalık yapıyor, milleti arkada becerme teklifi ile meşgul oluyor.Ah eski insanlar.Gerçek sanatçı... Devamını Gör
27 yaşında aynı roller ile zirve yapmışken büyük bir karar alıp o yolda devam etmesi... mükemmel bir adamdı. mekanın cennet olsun ...
suan yasamadigini unutmusdum alllah rahmet eylesin cocuklugumdan beri tarik akan cuyent arkin ediz huz favorilerim