İzlanda'da 'Panama Krizi': Başbakan İstifa Etti

İzlanda'da 'Panama Belgeleri'nde eşine ait denizaşırı şirket olduğu ortaya çıkan Başbakan Gunnlaugsson'un istifasını isteyen yüzlerce kişi, dün muhalefetin çağrısıyla protesto eylemi düzenlemişti. Protestoların ardından Devlet Başkanı ile görüşerek parlamentonun feshedilmesini isteyen Başbakan bu isteği reddedilince istifa etti.

İstifa protestoları düzenlenmişti

Dün İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te parlamento binası önünde toplanan ve yerel basına göre sayıları yaklaşık 10 bini bulan eylemciler, 'Panama Belgeleri'nde eşine ait denizaşırı (offshore) şirket olduğu ortaya çıkan Başbakan Sigmundur David Gunnlaugsson'un istifasını istemişti.

Kalabalık, muhalefetten gelen eylem çağrıları üzerine toplanmıştı.

İzlanda tarihinin en kitlesel protesto gösterilerine karşın geri adım atmamakta direnen Başbakan Gunnlaugsson bugün öğleden sonra İzlanda Devlet Başkanı Olafur Ragnar Gramsson'u Başkanlık Konutu'nda ziyaret ederek parlamentonun feshedilmesi talebinde bulundu. 

İzlanda Devlet Başkanı Olafur Ragnar Gramsson'un başbakanın bu talebini kabul etmeyerek partiler arasında görüşmeler yapılarak krizin çözülmesini istediği öğrenildi.

Bunun üzerine Başbakan Gunnlaugsson istifa etti.

İzlanda Başbakanı bugün Facebook sayfasında yaptığı açıklamada koalisyon ortağı Bağımsızlık Partisi milletvekillerinin hükümete desteği konusunda kararsız kalmaları nedeniyle koalisyon ortağına, parlamentonun fesih edilerek yeni seçime gidilmesi düşüncesinde olduğunu duyurmuştu.

Bahsi geçen iddialar geçen ay İzlanda'da gündeme gelmişti. Panama belgelerinin ortaya çıkışı sonrası Başbakan Gunnlaugsson üzerindeki baskı arttı. İzlanda'da yayın yapan Kanal 2'ye konuşan Gunnlaugsson, istifa etmeyi düşünmediğini açıkladı.

Gunnlaugsson, geçen ay yazdığı bir blog yazısında da eşine ait denizaşırı varlıkların İzlanda'da vergilendirildiğini söylemiş, bir radyo mülâkatında da halkın çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koyduğunu savunmuştu.

Ancak muhalefet ve yerel basın ortada bir çıkar çatışması olduğunu öne sürmüş ve Gunnlaugsson'un denizaşırı varlıkları ve şirket hakkında şeffaf olması gerektiğini söylemişti.

Bir Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın eşine ait şirketin vergi beyanının 500 milyon İzlanda Kronu'ndan (11 milyon 530 bin Türk Lirası) fazla olduğunu ifade etmişti.

Gunnlaugsson önderliğindeki merkez sağ koalisyon hükümeti 2013'ten beri görev yapıyor ve bankaların iflas ettiği ülkede hak sahipleriyle anlaşmalara varmaya çalışıyor.

Fransa Başbakanı François Hollande da hayali şirket skandalına adı karışan Fransızlarla ilgili yasal adımlar atılacağını açıkladı. Hollande, belgelerde yer alan bilgilerin araştırılacağı ve adli süreç başlatılacağına dair güvence verdiğini vurguladı.

İngiltere Başbakanı David Cameron ise belgelerde babasının adının geçmesi nedeniyle zor durumda. Ayrıca Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti üyeleri ve partinin mali destekçilerinin adı belgelerde yer alıyor. İngiliz hükümeti, belgelerin bir kopyasını incelemek amacıyla Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'ndan istedi, iddiaların araştırılacağını açıkladı.

Alman hükümetinden de Panama belgeleri ile ilgili bir açıklama geldi. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, ifşa edilen belgelerin ciddiye alındığını ve vergi kaçakçılığına ilişkin işaretlerin üzerine gidilmesi gerektiğini belirtti. 

Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, basında yer alan haberlerin vergi cennetleri ile mücadelenin gerekliliğini gösterdiğini ifade etti.

Reuters, AP ve DW,CNN Türk