İsveç'in de Yıllarca Devlet Törenlerinde Kullandığı İlk Resmi Marşımız Mahmudiye'nin Bestecisi: Donizetti Paşa
Giuseppe Donizetti adı size bir şey ifade ediyor mu? Peki onun adının ardından gelen 'Paşa' unvanının hikayesini duymuş muydunuz?
Twitter'dan Harp Asker Strateji adlı hesabın araştırmasını sizlerle paylaşıyoruz.
Giuseppe Donizetti Paşa Bergamo şehrinde dünyaya gelir ve müzik eğitimini burada kompozitör Simone Mayr'dan almaya başlar.
Napoléon Bonaparte'ın bölgeyi kontrolü altına almasıyla beraber Giuseppe Donizetti askerlik yaşı geldiğinde Napoléon'un ordusuna flütçü olarak katılır.
Napoléon'un ordusunda, tipik bir piyade bölüğünde 45 kişi olur ve bunların 10'unu vurmalı ve nefeslilerden oluşan bando teşkil ederdi.
Düzenli orduların ortaya çıkmasıyla; askerlerin standardizasyonu, senkronizasyonu ve motivasyonu için bir müzisyen kadrosu bulundurulmuştur.
Elbe Adası'nda da imparatoru Napoléon ile birlikte bulunmuş olan Giuseppe Donizetti, Waterloo Savaşı'nda alınan yenilgiden sonra Kuzey İtalya'ya, doğduğu Bergamo şehrine dönmüştür.
1826'ya gelindiğinde ise ordunun reformu konusunda III. Selim'den Nizâm–ı Cedid fikrî mirasını devralan II. Mahmud, Yeniçeri Ocağı'nı lağvetmiştir.
Bunun yerine Avrupaî tarzda bir ordu kurmak gayesindedir. Bu ordunun da yine Avrupa tarzında bir bandoya ihtiyacı olduğunu bilir.
Düzenli ordusuna "marché" (Fr.:yürüyen) emrini vermesini sağlayacak bir bando şefine ihtiyacı vardır.
Bu hususta II. Mahmud, Asâkir–i Mansûre–i Muhammediyye Ordusu'nun seraskerliğine getirmiş olduğu Koca Hüsrev Paşa'dan Avrupalı bir bando şefinin tayin edilmesini ister.
Donizetti bu göreve tayin edilir.
Resmî bir yazışmaya göre 'Istruttore Generale del le Musiche Imperiali Ottomane' yani Osmanlı Saltanat Mızıkalarının Baş Ustakârı unvanıyla 1828'de İstanbul'a gelmiştir.
Donizetti İstanbul'a geldiğinde şehirde Avrupaî müzikten anlamayan müzisyenlerle karşılaşmadı.
III. Selim devrinde batılı tarzda müziğe olan ilgi çoktan başlamıştı. Hatta Selim–i Sâlis'in opera temaşası sırkatibinin kayıtlarına da geçmişti.
III. Selim'in Nizam–ı Cedid Ordusu'nda bandonun ilk nüveleri atılmış, burada Vaybelim Ahmed Ağa ve Trompetçi Ahmed Usta gibi Türkler de görev yapmıştır.
II. Mahmud döneminde bando için yine bu iki ismi görevlendirilmişti ancak sonradan Donizetti Paşa bu göreve getirilmiştir.
Donizetti Paşa, göreve getirilmesini takip eden dört ay içerisinde 1829 yılında II. Mahmud için Mahmudiye Marşı'nı bestelemiştir.
Bu marş, ilk resmî marşımız olarak da tarihe geçmiştir. Tespit edilen ilk yazması şu an Napoli Konservatuarı Kütüphanesi'ndedir.
Osmanlı'nın ilk milli marşı Mahmudiye, oldukça ilginç bir şekilde 1839'dan itibaren İsveç'te resmî marş olarak kabul edilmiş ve "Skånska dragonregementets" marsch ismiyle 1927 yılına kadar kullanılmıştır. Marş Osmanlı'nınki ile birebir aynıdır.
Videodaki 1627 bilgisi ulaşılabilir kaynağa dayanmamakla beraber İsveç Askeri Müzik Arşivi'nde 4 Kasım 1839 tarihli orijinal yazması bulunmaktadır.
Dönemin İsveç Muhafız Alayı'ndan Franz Preumayr tarafından kopyası hazırlanırken Sultan Mouhmuds Favorit–Marche olarak kaydedilmiştir.
Donizetti Paşa, bu marşı Bergamo'daki hocası Mayr'e yollamıştır. Aynı yıllarda Souvenir de Constantinople Variations brillantes adıyla Paris ve Londra'da Mahmudiye Marşı'nın aranjmanları da yapılmıştır.
Böylelikle bir Türk marşı Avrupa'nın en önemli şehirlerinde ses getirmiştir.
Donizetti Paşa 1831 yılında II. Mahmud tarafından Nişân–ı İftihar ile ödüllendirilir.
Kendisi bu nişana İtalyanca 'Ordine del Thourat' (Tuğra Nişanı) demiştir.
Giuseppe Donizetti İstanbul'da bir ressama nişanını göğsüne takmış halde bir portresini yaptırmıştır.
II. Mahmud devri ıslahatlarının askerî bandoda kendini göstermesini sağlayan Mızıka–ı Humâyun Maestrosu Giuseppe Donizetti Paşa.
Giuseppe Donizetti Paşa'nın 1829 yılında II. Mahmud için bestelemiş olduğu askerî marşı, dinlemek isteyenler için buraya bırakalım.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
Biz de İsveç'ten aldığımız Dağ Başını Duman Almış'ı yıllardır kullanıyoruz.
kaynak?
ilki müzikal olarak güzel, sondaki kötü. karşılaştırılacak şeyler değiller, ancak bizim istiklal marşı'nın yanında solda sıfır.
Pek açmadı beni