İstanbul Film Festivali'nde Yeni Bölüm: Nerdesin Aşkım?
İstanbul Film Festivali'nde Yeni Bölüm: Nerdesin Aşkım?
İlk olarak 1982 senesinde altı filmin gösterildiği bir 'film haftası' olarak gerçekleşen İstanbul Film Festivali büyüdü, beraberinde bizi de büyüttü ve artık 33 yaşında... Sinemaseverler için İstanbul'da yaşamanın güzelliklerinden biri olan festivalin bu yılki sürprizlerinden biri yepyeni bir bölüm ve adı Gezi'nin gülümseten sloganlarından biri: Nerdesin Aşkım?
Festivalin, aşkın ne yaşı ne de cinsiyeti olduğunun altını çizen bu yeni bölümü, aşkı bulmanın bin bir yolu olduğunu anlatan filmleri bir araya getiriyor. Plan B ve Ausente ile uluslararası festivallerde ses getiren Marco Berger’in cinsel tansiyonu hiç dinmeyen yeni filmi Hawaii festival programında. Yeni romanını yazmaya çalışan Eugenio’nun iş aramak için kapısına gelen genç, çocukluk arkadaşı Martín çıkar. İki adam bir yandan kaçamak şekilde diğerini gözler, diğer yandan gelecek tepkiyi kestiremediğinden aklından geçeni dile getiremez. Berger, ses ve görüntüleri ustalıkla kullandığı filmin mütevazı öyküsünden erotik ve tutkulu bir film çıkartıyor.
Firefox / Can Ateşi ve Heading South filmlerinin kurgucusu ve senaristi, yönetmen Robin Campillo’nun bu son filmi Eastern Boys / Doğulu Çocuklar, Venedik’te Ufuklar bölümünde En İyi Film seçildi. Doğulu Çocuklar, Paris yakınlarında doğru Avrupa’dan gelen bir erkek fahişe çetesinin tuzağına düşen bir işadamını izliyor. Şaşırtıcı olay örgüsüyle izleyiciyi sürekli beklenti içinde tutan film, Fransa’daki göçmenlerin durumunu ve günümüz dünyasında samimiyet ihtiyacını ele alıyor.
Fransız yönetmen Alain Guiraudie’nin son filmi Stranger by the Lake / Göldeki Yabancı, ölüm, cinsellik, eşcinsel kültürü ve dostluk kavramlarına yaklaşımıyla hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden büyük övgü topladı. Göldeki Yabancı, Mayıs 2013’te Cannes’da prömiyerini yaptığı Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen Ödülü’nün yanı sıra Eşcinsel Palmiye’ye de layık görüldü. Hitchcockvari bir cinayet gizemi etrafında kurgulanan filmin tamamı bir yaz mevsiminde, bir çıplaklar plajında geçiyor. Filmin başrol oyuncusu Christophe Pau da festivale katılacak.
Sundance Film Festivali’nde Görüntü Ödülü kazanan Hong Khaou’nun ilk filmi Lilting / Sevgilinin Ardından, aşk ve kayıp temalarını ele alan incelikli bir dram. Filmde, oğlunu kaybeden Kamboçya asıllı bir kadın ile oğlunun sevgilisinin tanışması ve birbirlerini teselli etmeleri anlatılıyor. Yönetmen Lilting, filmin görsel yapısını Wong Kar–wai’nin Aşk Zamanı filminden esinlenerek kurmuş.
Tabu yıkan yönetmen Bruce LaBruce’ın ilk uluslararası gösterimlerini Toronto ve Venedik film festivallerinde yapan son filmi Gerontophilia / Aşkın Yaşı Yoktur bu bölümün en ilginç filmlerinden. İleri yaştaki hemcinslerine karşı tutkulu bir çekim duyan genç hastabakıcı Lake’in bakımevindeki Bay Peabody’e duyduğu aşkı anlatan bu romantik filmin başrolünde Pier–Gabriel Lajoie yer alıyor. Bruce LaBruce’un beden ve cinsiyet politikalarını alışılmıştan daha az sivri bir tarzla ele aldığı Aşkın Yaşı Yoktur, Montreal Film Festivali’nde En İyi Kanada Filmi seçildi.
Bu yılki Berlin Film Festivali’nin izleyici favorileri arasında yer alan ve festivalden Teddy Ödülü’yle dönen yönetmen Daniel Ribeiro’nun ilk uzun metrajı The Way He Looks / Bugün Eve Yalnız Dönmek İstiyorum, ilk aşkın sarhoş edici etkisi üzerine. Görme engelli Leonardo, sınıflarına yeni gelen Gabriel ile çabucak kaynaşır ve kısa sürede ona âşık olduğunun farkına varır. Ancak en yakın arkadaşı Giovana da Gabriel’e tutulmuştur.
İsveç’ten Ester Martin Bergsmark’ın Something Must Break / İnceldiği Yerden Kopsun filmi de “Nerdesin Aşkım?” bölümünde izleyiciyle buluşacak filmlerden…
Festivalin Neredesin Aşkım bölümü hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız
Programın tamamına ulaşmak için tıklayınız
İstanbul Film Festivali hakkında gelişmeleri Twitter'dan takip etmek için buraya tıklayınız