Görüş Bildir
Haberler
İstanbul'da Mimarileri ve Hikayeleri ile Tarihe Tanıklık Eden 18 Apartman

İstanbul'da Mimarileri ve Hikayeleri ile Tarihe Tanıklık Eden 18 Apartman

İstanbul sokaklarında, mimarisiyle ve muhteşem görünümüyle nostalji yaşatan farklı medeniyetlerden günümüze ulaşmış tarihi hikayeleriyle birçok apartman var. Bu sokakların arasına sıkışıp kalmış birbirinden büyüleyici apartmanların hikayelerine birlikte bakalım.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Ragıp Paşa Apartmanı

1. Ragıp Paşa Apartmanı

II. Abdülhamit döneminin en zengin devlet adamlarından biri, mabeyin başkâtibi olarak görev yapan Eğribozlu Sarıca Ragıp Paşa’dır. 1900 yılında inşa edilen beş katlı tarihi apartman, caddenin köşelerinden birini tutuyor ve art-nouveau tarzında yapılmıştır. Binanın mimarı Mimar Aram Karakaş, Ragıp Paşa Apartmanı’na hareketlilik katan şöyle bir şey düşünmüş, dikkatli bakıldığında binanın her katındaki pencereler farklı ve hepsi de büyüleyici geometrik süslemelere sahiptir.

2. Mısır Apartmanı

2. Mısır Apartmanı

İstanbul’un birçok noktasında rastlayabileceğiniz Mısır esintileri, Galatasaray’daki bu ünlü apartmanı sadece sanatsal ve mimari açıdan etkilemekle kalmıyor, ona adını da veriyor. 1905-1910 yılları arasında inşa edilen ve mimar Hovsep Aznavuryan’ın tasarladığı Mısır Apartmanı, Osmanlı döneminde Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın yeğeni ve sadrazam Sait Halim Paşa’nın kardeşi olan Abbas Halim Paşa tarafından yaptırılmış. II. Abdülhamit ve Atatürk’ün diş hekimi Sami Günzberg’in muayenehanesinin yer aldığı, Mehmet Akif Ersoy’un kısa bir süre yaşadığı ve vefat ettiği yer olarak da bilinen tarihi apartman, bugün hala Beyoğlu’nun en görkemli binalarından biri.

3. Doğan Apartmanı

3. Doğan Apartmanı

İstanbul’da en sevdiğimiz sokaklardan olan Serdar-ı Ekrem Sokak’ta yer alan, sapsarı ve görkemli bu apartman yani Doğan Apartmanı, belki de eski İstanbul apartmanları arasında en ünlüsü. 1892-1894 yılları arasında Belçika kökenli tüccar ve banker Albert Helbig tarafından mimar Raymondo d’Aranco’ya yaptırılan apartman, bugün de ünlü isimlerin ikamet ettiği bir bina. 52 dairesi, 330 metrekarelik avlusu ve İstanbul’un ayaklar altında olduğu çatı katıyla etkileyici bir adres olan Doğan Apartmanı, adını 1942 yılından itibaren binanın sahibi olan Kazım Taşkent’in küçük yaşta bir çığ kazasında ölen oğlundan alıyor.

4. Botter Apartmanı

4. Botter Apartmanı

Jean Botter adında Hollandalı bir terzi ve modacı, İstanbul’a göç ederek Abdülhamit’in terziliğini üstleniyor. Bu bina, Jean Botter’in yaşaması için Raimondo D’Aronco tarafından inşa ediliyor. Botter’in burada evi ve atölyesi bulunuyor. Bina 7 katlı ve art-nouveau akımının İstanbul’daki ilk temsilcisi olarak muazzam bir öneme sahip. Cephesinde yer alan taşların her biri binanın tasarımcısı Aronco tarafından tek tek elle çizilmiş. Bu taşlar, geometrik motifler, Medusa başları ve bitki süslemeleriyle sokaktan geçen insanların dikkatini üzerine çekiyor.

5. Bazlamacı Apartmanı

5. Bazlamacı Apartmanı

1932 yılında yapılmış bu apartman, sahipleri tarafından çok can yakan 6-7 Eylül olayları sonucunda terk edilmiş. Tomris Giritlioğlu’nun Güz Sancısı filminde bu konu işleniyor. Apartmanın ana sahibi, Olimpos Gazozları’nın da sahibi. Yaşanan 6-7 Eylül trajedisi ile Atina’ya göç ediyorlar. Burada yaşayan çağdaş sanatçılarımızdan Gülsün Karamustafa, Bazlamacı ailesi ile tanışıyor. Ayrımcılık, komşuluk, zorunlu göç gibi konuları düşündürten Bazlamacı Apartmanı’nın maketini yapıp Atina Müzesi’ne hediye ediyor. Böylelikle hikayeyi de tüm dünya duymuş oluyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Sarıca Apartmanı

6. Sarıca Apartmanı

Moda’nın en önemli yapılarından biri olan bu apartmanı Sarıcazade Arif Paşa yaptırmış. Apartman, 1903 yılında mimar Pappa tarafından neoklasik üslupta inşa edilmiş. I.Dünya Savaşı ile İngilizler binayı terk edince yapı iki yıl boyunca Ermeni Sıbyan Okulu olarak faaliyet göstermiş. İstanbul’un kurtuluşu ile apartman tekrar eski sahiplerinin eline geçiyor.

7. Frej Apartmanı

7. Frej Apartmanı

Bu bina 1905 – 1906 yılları arasında Hanna Frej tarafından Kyriakidis adlı bir mimara yaptırılmış. Bina, art nouveau’nun Almanya’daki karşılığı olan Jugendstil tarzında yapılmış. Lübnan kökenli olan Frej’ler İstanbul’un en zengin ve sosyetik ailesi olarak kayıtlarda geçiyor; öyle ki devlete borç verecek kadar zenginler. Kendileri gibi zengin Glavani ailesi ile çocuklarını evlendirip daha da zenginleşiyorlar. Binanın bu evlilik sonrası yapıldığı biliniyor.

8. Sünget Apartmanı

8. Sünget Apartmanı

Sünget Apartmanı, eski adıyla Ankara Han, Alman mühendis ve mimarların 1905- 1910 yılları arasında Haydarpaşa Garı’nın yapımını üstlenirken kalmaları için yapılan bir lojman, misafirhane… Almanların binadan ayrılması sonucunda Türkler binayı satın alıyor. Ortak banyosunda bir cenazenin yıkanması sonucunda apartman ahalisi orayı tekrar kullanmak istemiyor ve herkesin kendi dairesine bireysel banyo yaptırması ile bugünkü halini alıyor.

9. Harikzedegan Evleri

9. Harikzedegan Evleri

Bir diğer adı Tayyare Evleri. Nedeni, Cumhuriyetin ilanından sonra Türk Hava Kurumu’na devredilmesi. Yapım amacı ise İstanbul’da çıkacak olası bir yangın sonrası insanları zor durumdan kurtarmak. Harikzede kelimesinin anlamı da yangınzede. 1919-1922 yılları arasında Mimar Kemalettin Bey tarafından yapılmış. İstanbul’un ilk sosyal konutu olarak biliniyor.

10. Akaretler Sıra Evleri

10. Akaretler Sıra Evleri

Burası İstanbul turistlerinin en sevdikleri fotoğraf noktalarından birisi. Osmanlı Devleti’nin ilk toplu konut projesi olarak bilinen Sıraevler. Günümüzde trafiğin yoğun olarak yaşandığı bu caddede zamanında İstanbul’un en seçkin insanları kiracı olarak yaşıyorlarmış. Semtin adı olan Akaret’in kira getiren mülk anlamına geldiği biliniyor. Mimari Ermeni Sarkis Balyan. 1875 yılında, Sultan Abdülaziz döneminde Dolmabahçe Sarayı’nda çalışan ağaların konaklaması için lojman prensibiyle inşa edilmiş ve bu kiraların geliriyle Aziziye Camii yapılmış.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. Ralli Apartmanı

11. Ralli Apartmanı

Nişantaşı’nın en özel ve tarihi apartmanlarından biri olan Ralli Apartmanı, özellikle sanat tarihi açısından büyük önem taşıyor. Soyut resmin Türkiye’deki öncülerinden Fahrelnisa Zeid, ilk kişisel sergisini 1945’te, ikincisini ise 1946’da burada açmış. “Art déco” ve “art nouveau” stillerini temsil eder.

12. Hidivyal Palas

12. Hidivyal Palas

Beyoğlu’ndaki birçok eski apartman otellere dönüşürken, Hıdivyal Palas’ın değişimi biraz tersine işlemiş. 1841 yılında İstanbul’un en lüks otellerinden biri olarak, Hotel d’Angleterre adıyla kapılarını açan Hıdivyal Palas, 1895 yılında el değiştirerek Mısır Oteli, Hıdiv Oteli gibi isimler almış. İlk açıldığı dönemde iki-üç dil bilen personeli, şarapları ve yemekleriyle tarih kitaplarına geçen Boğaz manzaralı Fransız restoranı ve başta Pierre Loti olmak üzere ünlü konuklarıyla ünlenen bu bina, bugün Lebon Pastanesi’ne ve Armada Restoran’a ev sahipliği yapıyor.

13. Deniz Palas

13. Deniz Palas

Şişhane metrosunun Sadi Konuralp Caddesi çıkışının hemen yanında yer alan Deniz Palas, bugün Nejat Eczacıbaşı Binası adıyla İstanbul’un kültür sanat yaşamındaki en önemli kurum olan İKSV’ye ve vakfın konser mekanı Salon’a ev sahipliği yapıyor. 1920’de Mimar Georges Couloutros tarafından, Kirzade Apartmanı adında bir apartman olarak inşa edilen Deniz Palas; art-nouveau stilinin İstanbul’daki örneklerinden biri.

14. Kamondo Apartmanı

14. Kamondo Apartmanı

İstanbul’daki birçok önemli tarihi yapıyı, Kamondo Merdivenleri gibi şehrin sakinlerine bugün hâlâ hizmet eden eserleri yaptırmış bir Sefarad aile olan Kamondo Ailesi’nin hikâyesi biraz trajik. Çok sevdikleri ve çok şey kattıkları İstanbul’u, Osmanlı’nın çöküş yıllarında terk ederek Paris’e yerleşen ailenin tüm fertleri II. Dünya Savaşı sırasında Auschwitz’e yollanarak can vermiş. Ailenin Serdar-ı Ekrem Sokak’taki ikametgahı olan Kamondo Apartmanı’nın tam olarak hangi tarihte ve hangi mimar tarafından yapıldığı bilinmese de hakkında bilinen iki önemli bilgi var. Biri, burada mimar Gabriel Tedeschi, padişahın diş hekimi Hantz Von Der Heyde ve sanatçı Abidin Dino’nun da yaşadığı; ikincisi ise ünlü Kamondo Merdivenleri’nin, Avram Kamondo’nun bu apartmandan çıkıp Voyvoda Caddesi’ndeki banka binasına kolayca gidebilmesi için yapıldığı.

15. Barnathan Apartman

15. Barnathan Apartman

Pera, İstanbul’un ilk apartmanlarını barındıran destinasyonlardan. Şahkulu Sokak’ta bulunan, 130 yıllık Barnathan Apartmanı da onlardan biri. İstanbul’un ilk 5 apartmanından biri olan bina tarihi aslına uygun olarak restore edildi ve artık kafe, restoran ve kafe olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

16. Cercle d'Orient

16. Cercle d'Orient

1883 yılında inşa edilen Cercle d’Orient, o dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı’yla olan ilişkilerinde önemli rol oynayan Abraham Paşa tarafından yaptırıldı. Fransız asıllı Osmanlı vatandaşı Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan bina 19. yüzyıl sonlarında Beyoğlu’nun en çok uğranan mekanı haline geldi. Anıtsal bir cepheye sahip olan bina; insan ve hayvan figürleriyle süslendi. Zamanla el değiştiren ve parçalara bölünen binada pek çok farklı dükkan açıldı. Cumhuriyetin ilanıyla adı “Büyük Kulüp” olarak değişen bina; Emek Sineması ve İnci Pastanesi gibi klasik mekanların ilk adresi olması yönüyle de tarihi öneme sahip.

17. Decugis Evi

17. Decugis Evi

1881 yılında Fransız Décugis ailesinin kışlık konut olarak yaptırdığı apartman Art Nouveau tarzının örneklerinden biri. Beyoğlu’ndaki ilk taş yapılardan biri olan Décugis Evi’nin sahibi Mr. Henri Hypollite Décugis, ailesiyle beraber 60 yıl boyunca bu evde yaşadı. Antika ticaretiyle uğraşan Hypollite Décugis; iş ahlakı ve dürüstlüğü nedeniyle çevrede çok sevilen bir insandı. Beyoğlu’ndaki pek çok binada imzası bulunan Alexandre Vallaury’nin tasarladığı nefis bina neo-barok bir üsluba sahip. Günümüzde alt katında restoran bulunan binanın üst katları ise otel olarak kullanılıyor.

18. Pera Palas

18. Pera Palas

Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan Pera Palace Hotel, günümüzde müze otel olarak kullanılıyor. Romanlara ve filmlere konu olan Orient Ekspresi, İstanbul-Paris tren seferlerine başlayınca Avrupa standartlarına uygun bir otele ihtiyaç duyuldu ve 1892’de Pera Palace Hotel’in yapımına başlandı. Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan ikonik yapı; Art Nouveau, neoklasik ve oryantalist mimari üslupları bir arada barındıran eklektik bir tarza sahip. Otel, Mustafa Kemal Atatürk ve Agatha Christie gibi ünlü konukların odasını görmek, dönemi ve zamansız tarihi yaşamak isteyenlerin vazgeçilmez adresi.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
21
10
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın