İnsanların Gece Altına Kaçırmasına Sebep Olan Sakallı Bebek Haberiyle İlgili Bilinmeyenleri Anlatıyoruz
Türkiye gündemini sarsmış, aktüel haberlerin yer aldığı arşivleri karıştırmaya devam ediyoruz. Karşımıza bu sefer tüm ülkede büyük panik yaratan SAKALLI BEBEK olayı çıktı. Biz de konuyu detaylıca araştırdık, inceledik. Haberi bilen bir pişman, bilmeyen bin pişman... Gelin biz size anlatalım!
Şimdi sizi biraz geçmişe, 80'li yılların sonuna götüreceğiz. Türkiye'nin derin bir siyasi deprem yaşadığı, toplumun yerellik ve batılılaşma sancılarını iliklerine kadar hissettiği o yıllar...
Yaşı yetenler bilir, bilmeyenlere kısaca özet geçelim. O dönem tabii ne internet var, ne sosyal medya... Bazı gazeteler halkı gündemden haberdar etmek dışında asparagas haberleri kurgulamayı düstur edinmiş. Bunlardan en bilinen ikisi de Bulvar ve Tan gazetesi.
Soft erotizmin kurguyla birleştirildiği haberler, gazetelerin ilk sayfasında yer alırken kimsenin de "bu doğru mu acaba?" diye sorgulamayıp hüp diye içtiği yazılardan bahsediyoruz.
Bu kurgu meselesi okuyucuda karşılık bulunca önü alınamaz bir format haline gelmesi de kaçınılmaz oldu haliyle. Karnından 10 metrelik yılan çıkan kadın mı dersiniz, Sovyetler Birliği'nin Karadeniz'in altından tünel kazdığı haberi mi yoksa bilim insanlarının ölümsüzlük ilacını bulması mı? Ne ararsanız hepsi mevcut!
Ama en ilginçlerinden birisi 1987 yılında yayınlanan "Sakallı Bebek" haberi kuşkusuz. Öyle ki, bu haberi duyanlar yıllar sonra bile Sakallı Bebek travmasını atlatamamış durumda.
Haberi size özet geçelim: Efendim iddia o ki, İstanbul Cerrahpaşa'da bir adet sakallı bebek dünyaya geliyor. Bebeğin tasviri ise işin en korkutucu yanı...
Bilimkurgu film karakterlerine taş çıkartan bu bebeğin belden aşağısı uzaylıya, suratı yaşlı bir amcaya benziyor. Gözlerinden ışık saçan bebeğin upuzun sarı saçları olduğu ve yaşlı bir amca gibi konuştuğu da yine bu kurgunun en yaratıcı detaylarından.
Bebeğin annesi doğumda öldüğü için ömrü saatlerle belirlenen sakallı birey bir anda sinir krizi geçiriyor ve "Madem annemi öldürdünüz, ben de Kurban Bayramı'nın ikinci günü kıyameti kopartacağım. Hadi bakalım!" diyor.
Bu inanılmaz korkunç haber Tan Gazetesi'nin 1 milyon tiraja ulaşmasını sağlıyor ama bu arada Türkiye'nin her ilinde Sakallı Bebek konuşulmaya başlanınca büyük bir kaos yaşanıyor.
Tan Gazetesi'nin telefonları "gerçekten kıyamet kopacak mı?" diye soran insanlar tarafından kitleniyor. Konu Diyanet'e kadar gidince yetkililer ilk önce cevap vermiyor. Ancak daha sonra "Evet, sakallı bebek bir kıyamet alametidir ama o bebek daha doğmadı" şeklinde cevap veriliyor.
Diyanet de işin içine girince Tan Gazetesi "Gördünüz mü bak, Sakallı Bebek kıyamet alametidir işte" diye konuyu iyice kanırtıyor. Sakallı bebek mevzusu gündemden düşmediği için de insanlar yavaş yavaş kafayı yiyecek noktaya geliyorlar.
Hatta haberi duyan vatandaşlar ikiye bölünüyor. Bir kısmı "Biz bunu hak ettik, tevekkül etmek lazım" derken bir kısmı da "Olur mu öyle saçma şey ya!" diyor. O dönem yine gazetede yer alan vatandaş görüşlerinin bir kısmı şöyle:
Münevver Altun (ev hanımı): 'Ben sakallı bebeğin doğmasına inanıyorum. Bu yaradanın toplumu doğru yola davet uyarısıdır'
Osman Acar (banka müdürü): 'Mümkün değil. Gerçek dışı şeyler yaymak yanlıştır. Ülkemizin çoğu cahildir. Aydın kesim içinde dahi olabilir diyenler var. Bence çok saçma.'
Olay o kadar büyüyor ki, yurt dışından haber kanalları Türkiye'ye gelip sakallı bebeği görüntülemek istiyor. Bütün bakanlıklar basın toplantısı yapıp "yok öyle bir şey" dese de halk ikna olmuyor. Tan Gazetesi bu sefer de "Sakallı Bebek öldü, kimsenin bilinmediği bir yere gömüldü" diye konuyu kapatmaya çalışıyor. Ve böylelikle Tan Gazetesi varolduğundan beri en büyük tirajını Sakallı Bebek haberleri üzerinden yapıyor; mevzu da zamanla gündemden düşüyor.
Peki kimdi bu haberi kurgulayan, olağanüstü yaratıcı gazeteci? Hemen orayı da özet geçelim. Gazeteci Rahmi Turan 2019 yılında "Saraya giden CHP'li" diye bir yazı yazınca, Ahmet Hakan, Sakallı Bebek haberini yapan kişinin de Rahmi Turan olduğunu ve bu yeni haberin de uydurma olduğunu iddia ediyor.
Ahmet Hakan'ın "Sakallı Bebek" saldırısına fena kızan Rahmi Turan, Tan Gazetecisi'nin kurucularından olduğunu ancak o dönem gazeteyle bir ilgisinin bulunmadığını belgeleriyle açıklıyor. O dönem künyede Genel Yayın Müdürü olarak Tevfik Yener, Yazı İşleri ve Haber müdürleri olarak Yalman Aknar ve Cengiz Yarbağ'ın isimleri olduğu görülüyor.
Bu karşı ataktan sonra Ahmet Hakan bir geri vites yapıyor ve yazının Rahmi Turan'la ilgisi olmadığını, Sakallı Bebek'in ilham kaynağının Ahmet Altan olduğunu şöyle açıklıyor: "Ahmet Altan’ın ‘Sakallı Bebek’ yazısından beni haberdar eden Hürriyet’in başarılı polis adliye muhabiri Toygun Atilla’ya bin teşekkür.”
Yani olay aslında Ahmet Altan'ın Sakallı Bebek romanı isimli yazısından alınıp Tan Gazetesi tarafından uyarlanmış bir kurgudan ibaret. Dönemin genel yayın yönetmeni Tevfik Yener de yıllar sonra Nokta Dergisi'ne bu itirafta bulunmuş zaten.
'Sakallı bebek söylentisi bir buçuk aydır gündemdeydi. Ahmet Altan’ın yazısından sonra biz de konuyu haber yapmaya karar verdik'
Sakallı Bebek olayına yaratıcı bir kurgu mu demeli yoksa halkı paniğe sevk edenleri suçlamalı mı karar sizin. Bu travmayı hala üstünde taşıyanlar varsa müsterih olsun, Sakallı Bebek diye bir şey yok. Yani en azından bu şekliyle...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Türkiye'deki toplumsal cehaletin ne boyutta olduğunu gözler önüne seren bir haber olmuş.
kaleminize sağlık Eda hanımcım gerçek kesit yapın lütfen yaa geçen özlem ve hasretle oturup 3 bölüm seyrettim ama sizin anlatımınız çok başka 😂
:)) 😂👍
Ya Allah sizi 😂 olm o kadar büyük bir olay ama bebek cahil cksmdmsmdkskdkdns annesini nasıl doktor öldürebilir? Ülkem de ki kıyamet alameti olan bebek bile c... Devamını Gör
Konuyu anlattım :)