onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
İnanılması Güç Ama Gerçek! Öldükten Sonra Diriltilen İlk Canlı

İnanılması Güç Ama Gerçek! Öldükten Sonra Diriltilen İlk Canlı

Nurseda Gerek
29.04.2021 - 00:15

İnsanlık tarihinde pek çok derdin devası bulundu, çareler üretildi. Asırlar öncesinde yaşayan insanların şimdi olsa akıl sır erdiremeyeceği birçok yeni buluş meydana geldi. Fakat yüzyıllardır ölümün çaresi bulunamadı. Bilim insanları, düşünürler birçok kez ölümsüzlük ve ölümden sonra dirilmek ile ilgili konular üzerinde çalışmalar yaptı. Kulaktan dolma rivayetlerin yanı sıra geçmişte insanların tanıklık ettiği büyük ve başarılı olan bir çalışma ise devlet tarafından reddedildi.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Lokman Hekim ölümsüzlük iksirini bulmuş muydu?

Lokman Hekim ölümsüzlük iksirini bulmuş muydu?

Kur'an'da ve efsanelerde Lokman Hekimin hikmet sahibi bir kişi olduğu anlatılır. Hatta Lokman Hekimin peygamber olduğuna dair görüşler bile vardır. İslam alimleri tarafından peygamber olmadığı görüşüne varılmış olan Lokman hekim hakkında birçok rivayet bulunur. Bu rivayetlerden biri de Lokman Hekimin ölümsüzlük iksirini bulduğuna dairdir. Kesin kanıtlara dayanmayan fakat dilden dile dolaşarak günümüze aktarılan bu bilgiler, yıllar içerisinde insanlara ve çalışmalarına yön vermiş olabileceği düşünülmüştür.

Lokman Hekim ve ölümsüzlük iksiri rivayetleri şu şekildedir;

Lokman Hekim ve ölümsüzlük iksiri rivayetleri şu şekildedir;

Lokman Hekimin ölümsüzlük iksirini bulduğuna dair birçok efsane dillerden dillere dolaşmıştır. Bilinen bu efsanelerin bir kısmı ise şu şekildedir; hekimlerin piri Lokman Hekim ölümsüzlük iksirinin bulur ve bir kağıda yazar. Yazdığı kağıdı ise bir köprünün üzerinden geçerken düşürür ve kaybeder. Bir diğer efsane ise; Lokman Hekim ölümsüzlük iksirini bulur ve eline yazar. Ne yazıktır ki şiddetli bir yağmur başlar ve Lokman Hekimin eline yazdığı ölümsüzlük iksiri yağmurun etkisiyle silinir, gider. Ve sonrasında Lokman Hekim bir daha ölümsüzlük iksirine ulaşamaz.

Nicolas Flamel ve ölümsüzlük ilişkisi...

Nicolas Flamel ve ölümsüzlük ilişkisi...

Fransız simyacı Nicolas Flamel de ölümsüzlük ile ilgili araştırmalarda adı geçen bir isimler arasında. Fransız simyacının ölümsüzlük ile ilişkisi ise gördüğü bir rüya sonrası şekillenmiştir. Nicolas Flamel bir gece rüyasında bir melek görür ve meleğine elinde tam 21 sayfalık bir kitap yer almaktadır. Meleğin ona bu kitabın onun için önemli olduğunu ve kimsenin yapamadığı bir şeyi onun, bu kitap sayesinde yapacağını söyler. Çok geçmeden sahaf dükkanında oturduğu bir gün, içeri bir Yahudi girer ve ona bir kitap satmak istediğini söyler. Flamel ise yaşadığı bu durumu rüyasıyla ilişkilendirir ve hemen kitabı satın alır. Çok geçmeden anlar ki Nicolas'ın rüyasında gördüğü kitapla, satın aldığı kitap aynıdır. Yaşanan bu olay, ölümsüzlük fikrinin peşine düşülmesini oldukça şiddetlendirmiştir.

Ölümsüzlük iksiri ve felsefe taşı!

Ölümsüzlük iksiri ve felsefe taşı!

Nicolas Flamel'in bulduğu söylenen ölümsüzlük iksiri ve felsefe taşı, simyacının ölümüyle birçok insanı harekete geçirmiştir. Felsefe taşının Nicolas Flamel ile birlikte gömüldüğü söylentisi üzerine iki hırsız Nicolas Flamel'in mezarını açmıştır. Karşılaştıkları manzara ise söylentileri güçlendirecek etkidedir. Hırsızlar Nicolas Flamel'i mezarında bulamamışlardır. Bunun ardından Nicolas Flamel'in ölümsüzlüğü bulduğu veyahut felsefe taşını yok ettiğine dair söylentiler de ortaya atılmaya başlanmıştır. Yıllar sonra Flamel'i yaşarken gördüğünü iddia eden insanlar bile ortaya çıkmıştır.

Fulcanelli ve ölümsüzlük ilişkisi...

Fulcanelli ve ölümsüzlük ilişkisi...

Fransız Simyacı Fulcanelli, başarılı çalışmalara imza atmış, 20. yüzyılın itibar sahibi bir kimyageriydi. Başarıları sayesinde insanlar ona ve işlerine güven duyuyordu. 1922 yılında yazdığı 'Katedrallerin Sırrı' kitabıyla ölümsüzlüğü bulduğunu açıkladı ve insanlar ona güvendi. 

Nükleer enerji çalışmaları ve ölümsüzlük iksiriyle gündem olan Fulcanelli, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ajanları tarafından aranmaya başlandı. Simyacı romanının yazarı Paulo Coelho'ya bile ilham olan, Fulcanelli, 1926 yılında saklanmaya başladı. Her yerde aranmasına rağmen Fulcanelli hiçbir yerde bulunamadı.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Dr. Robert Cornish insanların gözünün önünde çalışmalar yaparak, söylentilerden çok daha ilerisine gitmişti!

Dr. Robert Cornish insanların gözünün önünde çalışmalar yaparak, söylentilerden çok daha ilerisine gitmişti!

Yüzyıllar boyu süren ölümsüzlük efsanelerine en yaklaşan isim Amerikalı Biyolog Dr. Robert Cornish oldu. Başarılı bir eğitim hayatı geçiren Cornish, California Üniversitesi'nden 18 yaşında Onur derecesiyle mezun olmuştu. 22 yaşına geldiğindeyse doktorasını yapmış ve kendini birçok alanda kanıtlamıştı. Su altında gazete okumak için ürettiği mercek, yıllar sonra birçok alanda kullanılacak olan merceklerin keşfine ışık tutmuştu. İnsanlık tarihini derinden etkileyecek çalışmalar yapmak isteyen Amerikalı Biyolog, ölüleri diriltmek için çalışmalar yapamaya başladı.

'Sallama Tahtası' ile tekrar dirilmek!

'Sallama Tahtası' ile tekrar dirilmek!

Dr. Robert Cornish, hayvanlar üzerinde çalışmalar yaparak, ölümden sonra hayata dönülebilecek olup olmadığını kanıtlamayı hedefliyordu. Hayali olan bu çalışma için kobay olarak köpekleri kullanarak başlamıştı. Kısa süre önce ölümü gerçekleşmiş kişinin kan akışının sağlanması halinde, hayata geri döndürülebileceğini düşünüyordu ve bir düzenek hazırladı. 'Sallama Tahtası' adını verdiği bu düzenek ile çalışmalarını yapmaya başladı. Çalışmanın ilk aşaması, kobay olarak kullandığı köpekleri öldürmekti. Ölen köpekleri beş dakika bekledikten sonra sallama tahtasına bağlıyor ve önce elektrik veriyor, ardından sallayarak kan akışını sağlamaya çalışıyordu. Halk, Dr. Robert Cornish'in bu çalışmalarını canice buldu ama büyük bir merakla da takip ediyordu.

Cornish, ölen bir canlıyı dirilten ilk kişiyidi!

Cornish, ölen bir canlıyı dirilten ilk kişiyidi!

Dr. Robert Cornish insanların gözlerinin önünde bir çalışma yapaya karar verdi. Tam beş köpeği öldürüp, tekrar hayata geçirmek için her şeyi hazırladı ve deneyi başlattı... Öldürdüğü köpekleri hayata döndürmeye çalışmak için tam beş dakika bekledi ve kendi sistemini uygulamaya başladı. Son aşama olan sallama tahtasının uygulanmasının ardından beş köpekten üçü uyandı ve izleyenler şaşkına döndü. Dr. Cornish deneyinde başarılı olmuştu ama köpeklerin yaşadığı durum halkı bir hayli kızdırmıştı. Yaşanan bu olay sonrası Robert'a tepkiler çığ gibi büyüdü. Dr. Robert'ın laboratuvarı kapatıldı ve bağlı olduğu sağlık şirketiyle ilişiği kesildi. 

Dr. Robert Cornish, topladığı tepkiler üzerine halkın güvenini tekrar kazanmak için bir film çekmeye karar verdi. Filmin konusu köpeklerinin ölümüne çok üzülen oğlunun acısını dindirmek için bilimsel çalışmalar yapmasıyla ilgiliydi. Ne yazık ki film başarılı olamamıştı.

ABD'li Biyolog, idam mahkumu biriyle anlaştı fakat hükümet bu çalışmaya izin vermedi.

ABD'li Biyolog, idam mahkumu biriyle anlaştı fakat hükümet bu çalışmaya izin vermedi.

Son çare olarak, ölmek üzere olan bir insan üzerinde deneyini gerçekleştirmeye karar vermişti. İdam mahkumu biriyle anlaştı fakat hükümet bunu kabul etmedi. Ve deney hiçbir zaman gerçekleşemedi. Yaşadıklarından sonra Dr. Robert Cornish, bir daha bu tarz deneyler gerçekleştirmedi ve hayallerini bir kenara bıraktı. 1963 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu ise hayata gözlerini yumdu. 

Siz bu çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Kaynak👇

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içerikler de ilgini çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
26
19
9
9
8
8
5
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Yeta Bütüç

Keşke ölen doktorun kendini diriltmeyi deneselerdi, bedava denek işte. Dirilip kalkıyormuş: -dedum dedum inanmadunuz!! Nooldiii?? :D 😂😂😂

Polatt

ula sen nerdensun? adun buralara benzemiyi..

Ali Haydar Öztürk

ölümden kaçış yok kralll... o tıpayı fazla sıkma:))))))