'İlerleme Raporunu Bekleyin'
AB Bakanı Volkan Bozkır, Brüksel'de anayasa değişikliğini de kapsayan birçok reformu içeren Türkiye'nin yeni 'AB Stratejisi'ni açıkladı. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle'nin ofisinden Al Jazeera'ye yapılan açıklamada ise, 'ilerleme raporunu bekleyin, tavsiyeleri dikkate alın' denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014 yılını ‘Avrupa Birliği yılı’ ilan etmesinin ardından, 15 Eylül’de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Avrupa Birliği (AB) stratejisi geliştirildi. Stratejiyi AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Brüksel’de açıkladı.
Üç aşamalı planda öncelik, 'siyasi reformlar'da. Ardından 'sosyo-ekonomik dönüşüm' ve 'iletişimde etkinlik' adımları geliyor.
Bozkır, Türkiye’nin yeni AB stratejisini açıklarken AB’nin 2004 yılındaki kapsamlı genişleme dalgasından sonra ‘genişleme yorgunluğuna’ girdiğini ve bunun da Türkiye’nin katılım müzakerelerini olumsuz etkilediğini belirtti. Ancak AB için önemli bir stratejik ortak olan Türkiye’nin yeni dönemde birliğe katılabilmek için ciddi adımlar atacağını söyledi. Davutoğlu’nun Başbakan olduğu 62. Hükümet'in programında da, Türkiye’nin AB üyeliğinin stratejik bir hedef olarak kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı.
Avrupa Birliği Stratejisi’nin detayları Kasım ayında yayınlanacak ‘AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı’ ile belirlenerek operasyonel hale getirilecek.
‘İlerleme raporunu bekleyin’
Al Jazeera ’ye konuşan AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin basın sözcüsü Peter Stano, reformların üyelik sürecine yaptığı etkinin asıl olarak Ekim ayının ilk yarısında çıkacak olan ilerleme raporunda görüleceğini söyledi.
Füle’nin Türkiye ile her alanda ilişkileri geliştirmeyi hedeflediğini belirten sözcü Stano , vizeler, göç politikası ve enerji konularında ilişkilerin derinleşmesi gerektiğini belirtti. Bu ilişkilerin derinleşmesi için müzakere sürecinin büyük önem taşıdığını söyledi. Ekim ayında çıkacak raporun Türkiye’deki son bir yıl içinde yaşanan gelişmelerle ilgili objektif bir değerlendirme niteliğinde olacağını belirten Stano, Avrupa Komisyonu’nun tavsiyeleri dikkatle inceleyeceğini, bunları Türkiye'nin de dikkate alması gerektiğini belirtti.
Söz, Füle’nin Bozkır ile yaptığı görüşmede söylediği sözleri hatırlatarak, temel haklar ve hukukun üstünlüğü konularında bağlılığın arttırılmasının önemli olduğunu söyledi. Aynı zamanda Füle’nin ‘Türkiye’yi AB’ye yakınlaştırmak için AB Bakanlığı’na tüm gerekli şartlar sağlanmalıdır, AB Bakanlığı’nın AB hukukuna uyumu için çalışmalarını sürdürmesi çok önemli’ sözlerini de tekrarladı.
Planın ilk adımı: Siyasi reform süreci
Siyasi reformların devamı aşamasında ilk olarak, 12 Eylül darbesinin izlerini taşıyan tüm mevzuatın yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde değiştirilmesi öngörülüyor. Özellikle ifade özgürlüğü, insan hakları alanında kurumsallaşma, sınır yönetimi, organize suçlar ve göç alanlarında reformlar yapılacağına dikkat çekiliyor.
16 Aralık 2013'te Türkiye’nin AB ile imzaladığı geri kabul anlaşmasında, sınır güvenliğinin arttırılması ve yasadışı göçün önüne geçilmesi maddesi de vardı. Türkiye bu konuyla ilgili adımlar attığını açıklamıştı, bu planda da konuyla ilgili somut adımlar atılacağı belirtilmiş oldu.
Türkiye tarafından imzalanan ancak henüz TBMM’de onaylanmayan anlaşmaların da onay süreci hızlandırılacak. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne yönelik ihlallerin önlenmesi sağlanacak.
Siyasi reformların bir ayağı da, özgürlük-güvenlik dengesinin sağlanması olacak. Kadın, çocuk ve engelli haklarının genişletilmesi yönünde çalışmalar yapılacak. Gezi olaylarının ardından AB ülkelerinin eleştirilerini yönelttiği örgütlenme özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakkı da, AİHM kararları dikkate alınarak geliştirilecek.
İkinci adım: Sosyo-ekonomik dönüşüm
Bozkır, bireylerin hayat standartlarını yükselten ve Türkiye’nin de ekonomik gücünü arttıran reformların yapıldığını, şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık gibi değerlerin yerleşme başladığını belirtti. Reformların bu yönde devam edeceğini söyledi.
Son dönemde yaşanan iş kazalarına da değinen Bozkır, bunların’AB müktesebatına uyum çalışmalarında denetim ve zihniyetin önemini gözler önüne serdiğini’ vurguladı. Bu konuyla ilgili atılacak adımlarda uygulama kapasitesinin de geliştirileceğini belirtti.
Son aşama: İletişim stratejisi
İletişim stratejisi, yurt içi ve yurt dışı iletişimi olarak iki taraflı bir çalışmayı kapsıyor. Bir taraftan Türkiye’de halkın sürece destek vermesi ve reformların benimsenmesi için çalışılırken, diğer taraftan AB kamuoyunda Türkiye’ye ilişkin algının sağlıklı şekilde oluşması sağlanacak. Bu süreçte yeni nesil iletişim araçlarının ve her hedef kitleye uygun iletişim yönteminin kullanılacağı planda belirtildi.
Bozkır, strateji belirlenirken Ankara’nın önem verdiği asıl noktanın ‘kararlılık ve samimiyetin ön plana çıkması’ olduğunu söyledi.
‘5 yıl yeni üye alınmayacak’
15 Temmuz’daki seçimlerde yeni Avrupa Komisyonu Başkanı seçilen Jean Claude Juncker, seçimden hemen önce yaptığı konuşmada, görevi devralacağı gelecek 5 yılda AB’ye yeni üye katılmayacağını belirtmiş “AB’nin dış sınırlarını korumaya ihtiyacımız var” demişti. AB’nin yürütme organı görevini yürüten Avrupa Komisyonu’na başkan seçilen Juncker, görevi 1 Kasım’da resmen devralacak.
Al Jazeera
Ece Göksedef