Görüş Bildir
Haberler
İcra ve İflas Kanunu'ndaki Değişikliğe Tepkiler Sürüyor: 'İcra Dosyası 25 Milyona Ulaştı'

İcra ve İflas Kanunu'ndaki Değişikliğe Tepkiler Sürüyor: 'İcra Dosyası 25 Milyona Ulaştı'

Avukat Özkan, konkordatoya giden şirketlerde, işçilerden önce bankaların alacaklarını tahsil etmesini sağlayacağı iddia edilen düzenlemeye karşı sendikaları uyarırken, CHP'li Tekin, icra dosyalarındaki ve İç Anadolu'da artan tefeci sayısına dikkat çekti.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İcra ve İflas Kanunu'nda 2018 yılında değişikliğe gidildi.

Ancak yapılan değişiklik de yeterli gelmedi.

Uygulamada yaşanan aksaklıkların giderilmesi için bazı maddelerde yine değişikliğe gidilmesini öngören kanun teklifi, dün (9 Haziran 2021 Çarşamba) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edildi.

Ne var ki değişiklik kabul edilmeden tartışma başlattı.

Tartışmaya neden olan en önemli değişiklik ise konkordato sürecinde zor duruma düşmüş şirketlere destek olan kredi kurumlarının alacaklarının öncelikli olarak ödenmesinin karara bağlanmak istenmesi.

Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre bazı işçi temsilcileri, bu düzenleme ile konkordatoya giden bir firmadan alacaklı olan işçilerden önce bankalara ödeme yapılmasının gündeme geleceğini böylece işçinin alacaklarını tahsil etmesinin mümkün olmayacağını iddia ediyor.

Muharrem İnce'den tepki: 'İnsaf da yok vicdan da'

Muharrem İnce'den tepki: 'İnsaf da yok vicdan da'

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, teklife tepki gösterdi.

İnce, 8 Haziran Salı günü Twitter'dan yaptığı paylaşımda tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:

'İcra İflas Kanunu'nda yapılan değişiklik vicdansızlıktır. Bir şirket iflas edince işçinin alacağına değil, kredi kuruluşlarının alacağına öncelik veriliyor. Emekçinin alın terinin, çocuklarının rızkının ödenmesi imkansız hale geliyor. İnsaf da vicdan da yok bunlarda!'

Buna karşın Dünya gazetesinden Canan Sakarya'ya demeç veren Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Kale ise teklifin işçiler açısından sorun teşkil etmeyeceğini öne sürdü:

Kale, şunları dile getirdi: 

'İşçi alacakları bakımından mühlet içerisinde hiçbir engel yok. Yani işçi, takip başlatabiliyor, haciz ve satış yapabiliyor. Bu kapsamda da aynı şekilde, mühletten sonra doğan işçi alacakları da korkulan gibi değil, onlar da aynı çerçevede öncelikli olacak ve rehinli alacaklılardan sonra, belki kamudan daha önce alacaklarını alabilecek. Endişeye mahal olduğunu düşünmüyorum.'

'İşçi sendikalarının uyanması lazım'

'İşçi sendikalarının uyanması lazım'

Ancak eleştirilere karşın teklif TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.

Independent Türkçe'nin görüşüne başvurduğu iflas hukuku uzmanı ve iflas davalarında bilirkişi olarak görev yapan avukat İhsan Özkan ise düzenlemenin işçiler açısından sıkıntı yaratabileceği düşüncesinde.

Özkan, düzenlemenin birçok maddesine yönelik eleştiride bulunarak şunları kaydetti:  

'Yedinci madde, icra ve iflas hukukundaki sıra cetveli sistemine açık ve ağır bir darbedir. Hem de hukuki gerekçesi zayıftır, zira konkordato davacısının diğer şirketlerden bir farkı yoktur. Konkordato davacısına mühlet içinde hammadde veren ticaret yapan 'karlı dağdan kar bağışlamamaktadır', özel bir korumayı hak edecek hiçbir haklı ve hukuki gerekçesi olamaz. Sıra cetveli sıralamasında birinci sıra nafaka, ikinci sıra işçidir. Şahsın iflası ortadan kalkalı yıllar oldu, yani müflisin malları satılıp paraya çevrildiğinde ilk sıra işçidedir. Bu maddenin teklif edildiği yerde işçi sendikalarının uyanması lazımdır. Gerçi bir zamanlar, 'iflas ertelemeden usandık, konkordato hukukunu canlandıralım' denildiğinde, üyelerinin tümü ileride bir gün konkordato davacısı olacak TOBB nasıl uyanmadı ise bugün de işçi sendikaları uyanmayacaktır.'

Düzenlemeye yönelik eleştirilerini sürdüren Özkan, ikinci madde ile iflas eden şirketlerin yani müflisin tüm malvarlığının bir bütün olarak satılmasını teşvik eden bir düzenleme yapıldığına dikkati çekti. 

Özkan, 'Bu düzenlemenin diğer değişiklikler ile beraber düşünüldüğünde, müflis şirketlerin tasfiyesinde TMSF‘nin tasfiye tarzına benzer tasfiye, şirketlerin neyi var neyi yok taşınmazı, menkulü her şeyiyle kül olarak satılmasına yol açacak bir tasfiye yaratması muhtemeldir' ifadelerini kullandı.

Tekin: 'İcra dosyası 25 milyona ulaştı'

Tekin: 'İcra dosyası 25 milyona ulaştı'

Kanun, daha çok bankalarla şirketler arasındaki alacak verecek mevzularından kaynaklanan icra ve iflas sorunlarına yönelik düzenlemeler getirse bile icra, iflas kavramları sokaktaki sıradan insanların da problemi olduğu bir gerçek.

Independent Türkçe'ye konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, icra ve iflaslara dair yaptığı açıklamalarla biliniyor.

Tekin, vatandaşlar açısından icra ve iflaslarda son durumu hakkında edindiği bilgileri aktardı. Tekin, nüfusu 84 milyona ulaşan Türkiye'de icra dosyası sayısının 25 milyona ulaştığını söyledi.

2018 yılında 21 milyon 800 bin icra dosyası sayısının pandemi sürecinde arttığını dile getiren Tekin, şöyle devam etti:

'Neredeyse 10 milyonluk insan kitlesi dışında her vatandaş bu sorunla bir ya da daha fazla karşılaşır hale geldi. Şuna da dikkat çekmek lazım. Ekonomide bütün sıkıntıyı pandemiye bağlamaya çalışanlar var ama pandemiden önce 2018'de de icra dosyası sayısı 21 milyon 800 bindi. Bu ekonomik sıkıntının en büyük delili. Pandemide bu sayı 25 milyona ulaştı.'

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
2
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın