onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Huzurla Hissizleştim Ben: Pink Floyd'un Comfortably Numb Şarkısının Hikayesi

etiket Huzurla Hissizleştim Ben: Pink Floyd'un Comfortably Numb Şarkısının Hikayesi

Pink Floyd - Comfortably Numb

Çoğu kişinin uyuşturucuyla alakalı çıkarımlarına rağmen, hikâyesi basit ve yaşanmışlıklar üzerine kurulmuş bir başyapıttır Comfortably Numb parçasının... 

Müzikal altyapısı ise bu basitlikle ters orantıda güzeldir.

Kaynak: https://eksisozluk.com/entry/27442714

Grubun gitaristi Syd Barrett, bir Kuzey Amerika turnesi sırasında LSD yüzünden kötü durumdadır.

Grubun gitaristi Syd Barrett, bir Kuzey Amerika turnesi sırasında LSD yüzünden kötü durumdadır.

Gitarını otel odalarında unutur ve onu geri almak amacıyla aynı gün tekrar önceki şehre uçmak zorunda kalır.

Gitarını otel odalarında unutur ve onu geri almak amacıyla aynı gün tekrar önceki şehre uçmak zorunda kalır.

Ayrıca, grubun geri kalanından gün geçtikçe daha fazla kopmaktadır, tabii dünyadan da.

Ayrıca, grubun geri kalanından gün geçtikçe daha fazla kopmaktadır, tabii dünyadan da.

Bir akşam, olaylar patlama noktasına gelir.

Bir akşam, olaylar patlama noktasına gelir.

Bu durum, David Gilmour'un gruba katılmasıyla ve Roger Waters ile birlikte bu şarkıyı yazmasıyla sonlanır.

Bu durum, David Gilmour'un gruba katılmasıyla ve Roger Waters ile birlikte bu şarkıyı yazmasıyla sonlanır.

Olay ise şu şekilde gerçekleşir.

Olay ise şu şekilde gerçekleşir.

Chicago'daki bir konser sırasında, grup sahne almak üzeredir ve Syd ortadan kaybolmuştur.

Chicago'daki bir konser sırasında, grup sahne almak üzeredir ve Syd ortadan kaybolmuştur.

Odasına bakarlar ve Syd oradadır.

Odasına bakarlar ve Syd oradadır.

Cenin pozisyonunda yatmaktadır ve uçmuş vaziyettedir...

Cenin pozisyonunda yatmaktadır ve uçmuş vaziyettedir...

Onu kendine getirme çabaları sonuçsuz kalır.

Onu kendine getirme çabaları sonuçsuz kalır.

Syd kendi kendine konuşmaya başlar;

Syd kendi kendine konuşmaya başlar;

Fakat gruptakiler ne dediğini anlayamamaktadır.

Fakat gruptakiler ne dediğini anlayamamaktadır.

En sonunda, onu ayağa kaldırmayı başarırlar ve grubun sahne alması gerektiğinden dolayı, onu yürütüp gitarını boynuna asarlar. Birinci kıta bu bölümü anlatıyor.

En sonunda, onu ayağa kaldırmayı başarırlar ve grubun sahne alması gerektiğinden dolayı, onu yürütüp gitarını boynuna asarlar. Birinci kıta bu bölümü anlatıyor.

Anlatılanlara göre, konserin geri kalan kısmı boyunca onu götürdükleri yerde öylece durmuştur Syd

Anlatılanlara göre, konserin geri kalan kısmı boyunca onu götürdükleri yerde öylece durmuştur Syd

Ve sadece kısa riff'ler kullanmıştır çalarken; bu yüzden grup onun bu halden kurtulacağını ummuştur.

Ve sadece kısa riff'ler kullanmıştır çalarken; bu yüzden grup onun bu halden kurtulacağını ummuştur.

Sonunda, konsere ara verildiğinde grup bir doktor çağırır ve doktor Syd'e halüsinasyonlarının yok olmasını sağlayan bir enjeksiyon yapar.

Sonunda, konsere ara verildiğinde grup bir doktor çağırır ve doktor Syd'e halüsinasyonlarının yok olmasını sağlayan bir enjeksiyon yapar.

Bunu konserin ikinci yarısında Syd'in tamamen normal davranmasından anlıyoruz. İkinci kıtada bu bölüm anlatılmakta.

Bunu konserin ikinci yarısında Syd'in tamamen normal davranmasından anlıyoruz. İkinci kıtada bu bölüm anlatılmakta.

Bu noktadan sonra, David Gilmour gruba eşlik etmesi için çağrılır ve en sonunda, Syd'in yerini alır.

Bu noktadan sonra, David Gilmour gruba eşlik etmesi için çağrılır ve en sonunda, Syd'in yerini alır.

Stüdyo kayıtları sırasında, Syd ile çalışmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir zira bazen riff'leri tersinden bile yazdığı olmuştur.

Stüdyo kayıtları sırasında, Syd ile çalışmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir zira bazen riff'leri tersinden bile yazdığı olmuştur.

Nakaratlar, Syd'in bakış açısıyla söylenmekte.

Nakaratlar, Syd'in bakış açısıyla söylenmekte.

Arkadaki rüya hissi veren altyapı bunu kanıtlıyor.

Arkadaki rüya hissi veren altyapı bunu kanıtlıyor.

Şarkının sonlarına doğru, uyuşturucu yüzünden hayatının tamamen değiştiğini fark ediyor anlatıcı.

Şarkının sonlarına doğru, uyuşturucu yüzünden hayatının tamamen değiştiğini fark ediyor anlatıcı.

Fakat bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok.

Fakat bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok.

Çünkü o artık huzurla hissizleşmiştir...

Çünkü o artık huzurla hissizleşmiştir...

Şarkı sözlerini okuyunca hikayeyi daha da iyi anlıyorsunuz...

Şarkı Sözleri ve Çevirisi

Hello?

(Merhaba?)

Is there anybody in there?

(Orada kimse var mı?)

Just nod if you can hear me

(Beni duyuyorsan, başını salla)

Is there anyone home?

(Sesim geliyor mu sana?)

Come on, now

(Haydi, ses versene)

I hear you're feeling down

(Duyduğuma göre, keyifsizmişsin)

Well I can ease your pain

(Eh, ben acını azaltabilirim)

And get you on your feet again

(Seni tekrar ayağa kaldırabilirim)

Relax

(Rahatla)

I need some information first

(Önce, biraz bilgi gerek bana)

Just the basic facts

(Basit olandan başlayalım)

Can you show me where it hurts?

(Göstersene, neresi acıyor?)

There is no pain, you are receding

(Acı yok artık, geri çekiliyorsun)

A distant ship's smoke on the horizon 

(Uzaklaşan bir geminin ufuktaki dumanı misali)

You are only coming through in waves

(Yavaş yavaş kendine geliyorsun)

Your lips move but I can't hear what you're sayin'

(Dudakların kımıldıyor, ama duyamıyorum söylediğini)

When I was a child I had a fever

(Çocukken, bir seferinde ateşim çıkmıştı)

My hands felt just like two balloons

(Ellerim sanki iki balondan ibaret gibiydi)

Now I got that feeling once again

(Şimdi o duyguyu tekrar hissediyorum)

I can't explain, you would not understand

(Bunu ben anlatamam, anlamazdın sen de)

This is not how I am

(Öyle biri değilim ben)

I have become comfortably numb

(Huzurla hissizleştim ben, zaman geçtikçe)

Ok

(Pekala)

Just a little pinprick

(Küçük bir batma hissedeceksin)

There'll be no more ...Aaaaaahhhhh!

(Daha fazla acı hissetmeyecek-- aaaaaahhhhh!)

But you may feel a little sick

(Fakat biraz miden bulanabilir)

Can you stand up?

(Ayağa kalkabiliyor musun?)

I do believe it's working. Good

(Sanırım işe yarıyor. Güzel)

That'll keep you going for the show

(Bu idare eder konser sırasında seni)

Come on it's time to go

(Haydi kalk, gitme zamanı geldi)

There is no pain, you are receding

(Acı yok artık, geri çekiliyorsun)

A distant ship's smoke on the horizon

(Uzaklaşan bir geminin ufuktaki dumanı misali)

You are only coming through in waves

(Yavaş yavaş kendine geliyorsun)

Your lips move but I can't hear what you're sayin'

(Dudakların kımıldıyor ama, duyamıyorum söylediğini)

When I was a child I caught a fleeting glimps

(Çocukken, bir seferinde anlık bir bakış yakalamıştım)

Out of the corner of my eye

(Gözümün ucuyla)

I turned to look but it was gone

(Bakmak için döndüm; fakat yoktu orada)

I cannot put my finger on it now

(Şu anda net bir anı değil bu kafamda)

The child is grown, the dream is gone

(Çocuk büyüdü, sona erdi rüya)

I have become comfortably numb

(Huzurla hissizleştim ben, geçen zamanda)

category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
203
72
33
10
7
4
2
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Sertan Küçük

çeviriyi hangi vatandaş yaptıysa birçok yeri hatalı çevirmiş. şimdi şu olcak ''e cümleler mantık olarak aynı ne farkeder?''. sokarım mantığa fark ediyo işte ... Devamını Gör

Mehlika

Uyuşturucunun romantize edilmesi bitsin artık ya

Hoshimi hanaya

Uyuşturucunun da etkisi var eyvallah ama küçükken geçirdiği hastalığın da payı var "mother" ve "nobody home"da bunu daha iyi anlayabilirsiniz