'House of the Dragon' Dizisinin Ejderha Kayası Prensesi Rhaenyra Targaryen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
'House of the Dragon' serüveninde heyecanınıza bir nebze ortak olabilmek ve karakterlerini daha iyi anlayabilmenizi sağlamak adına sizler için özenle hazırladığımız serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu içeriğimizde Emma D'Arcy ve Milly Alcock tarafından canlandırılan Rhaenyra Targaryen karakterine dair bilmeniz gereken her şeyi ve çok daha fazlasını siz değerli okurlarımız için derledik...👇
Uyarı: İçeriğimiz, bir noktadan sonra bazı okurlarımız için spoiler niteliği taşıyan bilgiler içermektedir!
'House of the Dragon' adlı televizyon uyarlamasında Emma D'Arcy ve Milly Alcock tarafından canlandırılan Rhaenyra karakteri hakkındaki detaylı bilgilendirmeye geçmeden önce spoiler vermeden genel hatlarıyla Prenses Rhaenyra Targaryen kimdir, gelin bir bakalım...
Gençliğinde 'Diyarın Neşesi' olarak sevinçle karşılanan Prenses Rhaenyra Targaryen, Kral I.Viserys Targaryen'ın ilk çocuğudur. Ayrıca Rhaenyra, Kral I. Viserys'in ilk eşi Arryn Hanesi'nden Kraliçe Aemma'dan olan tek çocuğudur.
Rhaenyra, sekiz yaşındayken babasının varisi olur ve Westeros'un ilk hükümdar Kraliçesi olmayı bekleyerek büyür.
Targaryen hanesinin çoğu üyesi gibi Rhaenyra da bir ejderha binicisidir ve 'Syrax' isimli bir ejderhaya biner.
Milly Alcock'tan burada bahsetmiştik;
Rhaenyra Targaryen'ın dış görünüşü nasıldı ve karakterindeki baskın özellikler nelerdi?
Ailesinden gelen Valyria görünümüne sahip olan Rhaenyra'ın gümüş ve altın rengi saçları vardı ve tıpkı Kraliçe Visenya Targaryen gibi saçlarını örerdi. Çocukken bile oldukça güzel olan Rhaenyra, daha sonralarda amcası Prens Daemon Targaryen tarafından Yedi Krallık'taki en güzel bakire olarak ilan edildi. 20 yaşındaki üçüncü hamileliğinden sonra Rhaenyra'nın aldığı kiloları hiçbir zaman vermediği de bilinir.
Karakteristik olarak ise Prenses oldukça gururlu ve inatçıydı.
Çekiciliğine ek olarak çabuk sinirlenen ve yapılanı asla unutmayan bir yapıya sahip olan Rhaenyra, giyimine de her zaman özen gösterirdi. Genellikle mor ve bordo kadifeleri ve altın renkli Myrish dantellerini tercih ederdi. İncilere ve elmaslara da düşkün olduğu bilinen Prenses'in parmaklarında yüzükler eksik olmazdı. Endişeli hissettiği zamanlarda ise parmağındaki yüzüklerle oynardı.
Önemli Not: Bu noktadan itibaren bol bol SPOILER ile karşılaşabilirsiniz!!
Gelin; birlikte Prenses Rhaenyra Targaryen'ın hayatını detaylı bir şekilde inceleyelim...
Fetihten Sonra (F.S.) 97 yılında doğan Rhaenyra, Kral I. Viserys'in, ilk karısı olan Arryn Hanesi'nden Kraliçe Aemma'dan olan tek hayatta kalan çocuğudur. Rhaenyra'ın iki erkek kardeşi olur ancak ikisi de doğduktan kısa bir süre sonra hayatlarını yitirirler.
Rhaenyra daha 7 yaşındayken genç ejderhası Syrax'e binerek gökyüzünü kucaklar ve bir ejderha binicisi olur.
Bundan 1 yıl kadar sonra ise Kral I. Viserys'in sâkisi olan Rhaenyra, babasına önemli toplantı ve turnuvalarda içkiler sunarak hizmet eder. Bu noktadan itibaren Kral Viserys, nadiren yanında kızı Rhaenyra olmadan görülür.
Genç yaşta Rhaenyra, amcası Prens Daemon Targaryen'a aşık olur.
Ele avuca sığmaz, çapkın mı çapkın prensimiz Daemon'ın ise yeğeni Rhaenyra'ya kitaplar, inciler, ipekler ve bir zamanlar Leng İmparatoriçesi'ne ait olan yeşim taşından bir taç hediye ettiği bilinir.
Ancak Rhaenyra'nın gönlündeki tek isim Daemon değildir...
F.S. 104 yılında Kral I. Viserys'in tahta çıkışı için düzenlenen turnuvada Dorne kökenli ve Cole Hanesi'nden gelen başarılı bir şövalye olan Sör Criston Cole, Daemon'ı önce yakın dövüşte; sonra ise mızrak dövüşünde yenerek toplamda 2 kez malup etmeyi başarır. Bunun üzerine ise Sör Criston Cole, zafer defnesini Prenses Rhaenyra'ya verir ve lütfunu rica eder. Prenses, F.S. 105 yılında Kral Muhafızları'na katılan ve sonralarda 'beyaz şövalyesi' olarak adlandıracağı Sör Criston'a vurulur. Babası ise bu göz alıcı şövalyenin, Rhaenyra'nın kişisel muhafızı olmasına izin verir. O andan itibaren Sör Criston, prensesin yanında olarak kendisini halka açık etkinliklerde koruyup kollar.
F.S. 105 yılının sonlarına doğru Rhaenyra'nın annesi Aemma, Rhaenyra'nın ikinci kardeşi Prens Baelon'u doğururken hayatını yitirir.
Ne yazık ki kardeşi Baelon'u da annesinden 1 gün sonra kaybeder. Bunun üzerine Kral Viserys, Rhaenyra'yı varisi ilan ederek Yedi Krallık'ın tüm lordlarına sadakat yemini ettirir. Ayrıca kızının veraset haklarını onurlandırıp sonuna kadar savunacağına dair söz verir. Bununla da yetinmeyen Kral I. Viserys, Rhaenyra'yı 'Ejderha Kayası Prensesi' ilan eder.
F.S. 106 yılına geldiğimiz de ise Rhaenyra'nın babası Kral Viserys'in, Leydi Alicent Hightower ile evlendiğini görürürüz.
Her ne kadar Rhaenyra, üvey annesi ile başlarda iyi geçinmiş olsa da bu durum, F.S. 107 yılında Aegon'ın; F.S. 110 yılında ise Aemond'ın doğması ile değişir. Rhaenyra'nın dünyaya gelen iki üvey kardeşi ile birlikte veraset konuları tekrar gündeme gelir ancak Kral bu konuda nadiren konuşmayı tercih eder. Ancak bu konu Leydi Alicent'ın babası ve aynı zamanda Kralın Eli olarak hizmet eden Sör Otto Hightower tarafından o kadar çok gündeme gelir ki; kendisi saraydan uzaklaştırılır. Ancak Otto Hightower'ın gidişi bu sorun kökünden çözmez. Aksine saray ahali ikiye bölünür; Kraliçe Alicent'tan taraf olanlar ve Prenses Rhaenyra'ı destekleyenler. Her ne kadar iki tane erkek oğla sahip olmuş olsa da Kral Viserys, sözünde durarak kızının veraset hakkını daha önce de belirttiği gibi korumaya devam edecektir.
Peki bahsettiğimiz bu taraflar isimlerini nasıl aldılar?
F.S. 111 yılında, Kral Viserys'in Kraliçe Alicent ile evliliğinin beşinci yıldönümünde Kralın Şehri'nde büyük bir turnuva düzenlenir. Açılış şöleninde kraliçe yeşil bir elbise tercih ederken; Prenses Rhaenyra ise dramatik bir şekilde Targaryen kırmızısı ve siyahı giyinmiştir. Bu durum not edilir ve bundan sonra Kraliçe'nin ve Prenses'in destekçileri söz konusu olduğunda taraflardan 'yeşiller' ve 'siyahlar' olarak bahsedilir. Ayrıca bu turnuvayı kazanan tarafın siyahlar olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Tabi ki Rhaenyra'nın gözdesi Sör Criston sayesinde...
Rhaenyra'nın hayatında adım adım ilerlemeden önce bahsetmemiz gereken bir konu olduğunu düşünüyoruz. O da prensesin bekaret mevzuu...
'Septon' Eustace, Daemon'ın, yeğeni Rhaenyra'yı baştan çıkararak 16. doğum gününden önce beraketini bozduğunu ileri sürer. Eustace'ın hikayesi Rhaenyra'ın Daemon'a olan aşkını dile getirmektedir. Fakat birçok farklı krala soytarı olarak hizmet eden cüce 'Mushroom'a göre durum biraz farklıdır. Buna göre Daemon, yalnızca Rhaenyra'ya aşık olduğu Sör Criston Cole'u baştan çıkarması konusunda yardımcı olarak dersler vermiştir. Ayrıca yine Mushroom'a göre bu dersler sırasında Rhaenyra hala bakiredir. Ancak hangi senaryo doğru olursa olsun bu, Kral Viserys'in küçük kardeşi Prens Daemon'ı sürgün etmesinin önüne geçmez.
Gelelim Rhaenyra'nın Ejderha Kayası'ndaki hükümdarlığına...
F.S. 113 yılında 16 yaşına basan Rhaenyra, Ejderha Kayası'nın hakimiyetini eline alır. Sahip olduğu güzelliği ile adını Yedi Krallık'a duyurmayı başarmış prensesimizin karşısına sayısız talip çıkar.
Kendisine kur yapıp evlenmek için sıraya giren lord ve soyluların isimlerinden 'kısaca' bahsedecek olursak;
Blackwood ve Bracken'ın Hanelerinin lordlarının oğulları, prensesin F.S. 112 yılında Trident'ı ziyaretini fırsat bilerek kendisi ile evlenmesini isteyen Frey, ikiz şövalyeler Jason ve Tyland Lannister; ayrıca Lord Oakheart'ın oğulları Tarly, Tully, Tyrell ve Lord Lyonel Strong'un oğlu Sör Harwin Strong... (Farkındayız, biraz uzun bir liste...) Ayrıca Kral I. Viserys Targaryen, kızı Rhaenyra'ı Prens Qoren Martell ile evlendirerek Dorne'u Yedi Krallık'a katmayı da düşünür. Ancak Kraliçe Alicent Hightower, Prenses Rhaenyra'yı en büyük oğlu olan Prens Aegon Targaryen ile evlendirmek ister.
Gel gelelim Rhaenyra'yı evliliğe ikna etmek de hiç kolay bir iş değildir...
Öyle ki; Viserys Targaryen'ın kızını vesaret hakkının elinden alınabileceği gerçeği ile tehdit etmesi gerekir. Bunun sebebi ise o zamanlar Rhaenyra'nın evliliğin çıkarcı tarafını kabul edemiyor oluşudur.
Sonunda Kral'ın istediği olur ve Rhaenyra, F.S. 114 yılında Sör Laenor Velaryon ile evlenir.
Fakat Rhaenyra'nın, Leanor ile ilgi olarak babasına 'Üvey kardeşlerim onun zevkine daha uygun düşer.' dediği de bilinir. Ayrıca Laenor ve Rhaenyra düğün merasimi sırasında düzenlenen turnuvada Laenor'un en yakın arkadaşı Sör Joffrey Lonmouth'un, Sör Criston Cole tarafından ölümcül bir şekilde yaralandığını da belirtmeden geçmeyelim.
Laenor zamanının çoğunu High Tide'da geçirirken Rhaenyra ise sarayda kalmayı tercih eder.
Çiftin birlikte üç oğulları olur. Sırasıyla; Jacaerys 'Jace', Lucerys 'Luke' ve Joffrey 'Joff' Velaryon. Fakat bu konuda da bazı şüpheler vardır. Öyle ki; Rhaenyra'nın bu oğullarının aslında 'Breakbones' lakaplı sevgilisi Harwin Strong'tan olduğu söylenir. Zira hem Laenor hem de Rhaenyra'nın açık gümüş/altın rengi saçları olmasına rağmen çocukların üçü de kahverengi saçlı doğmuştur. Rhaenyra'nın en büyük üç çocuğunun gerçek ebeveynleri hâlâ belirsizliğini korur.
Sıra geldi Rhaenyra'nın ikinci evliliğine...
Rhaenyra'nın kocası Laenor ve Laenor'un kız kardeşi Laena Velaryon, F.S. 120 yılında ölürler. (Laena, Prens Daemon Targaryen'ın ikinci karısıdır.) Ayrıca yukarıda belirttiğimiz iddialara konu olan 'Breakbones' lakaplı Harwin Strong da hayatını kaybeder. Sonrasında ise Rhaenyra, çocukluk aşkı olan ve aynı zamanda zamanının en deneyimli savaşçısı olarak kabul edilen amcası Daemon Targaryen ile gizlice evlenir. Bu evlilik o kadar ani gelişmiştir ki; Kral Viserys'in bile bundan haberi olmamıştır.
Prens Daemon Targaryen üzerine hazırladığımız detaylı içeriğimize de göz atmak isteyebilirsiniz;
Septon Eustace'e göre bunun sebebi Kral Viserys'in bu evliliğe karşı çıkacak olmasıdır.
Fakat cüce 'Mushroom'a göre 39 yaşındaki Daemon, o zamanlar 23 yaşında olan prensesi çoktan hamile bırakmıştır bile. Bu evliliğin haberi King's Landing'e ulaştığında ise sarayda büyük bir skandal etkisi yaratır ve Kral Viserys'i bir hayli öfkelendirir. Bu nedenledir ki iki kardeşin arayı düzeltmesi biraz zaman alır.
Daemon ve Rhaenyra'nın evliliklerinden 2 çocukları olur.
İlk çocukları F.S. 120 yılında doğan Prens III. Aegon ve bundan 2 yıl sonra dünyaya gelen Prens II. Viserys.
Gelelim 'Ejderhaların Dansı' adı verilen iş savaşın patlak vermesi ile yaşanan olaylara...
Daha önce de belirttiğimiz üzere; Rhaenyra, ölümünden sonra yerine geçmesini isteyen babası Kral I. Viserys tarafından tahtın gerçek varisi olarak seçilmiştir. (Viserys'in bu isteği bir vasiyetname ile de kayıt altına alınmıştır.) Ancak F.S. 129 yılında Kral Viserys'in ölümü ile Kralın Eli Sör Otto Hightower ve Kral Muhafızlarının Lord Kumandanı Sör Criston Cole, kralın vasiyetine karşı çıkararak Kraliçe Alicent Hightower'ın oğlu ve Rhaenyra'nın kendisinden 10 yaş küçük üvey kardeşi II. Aegon Targaryen'a taş giydirirler.
Babasının öldüğü sıralarda Rhaenyra Ejderha Kayası'ndadır ve 6. çocuğunun doğumunu beklemektedir.
Kraliçe Alicent'ın destekçisi olan yeşiller, kralın ölüm haberini Rhaenyra'dan olabildiğince saklamaya çalışırlar. Ta ki II. Aegon'un taç giyme merasimi gerçekleşinceye ve Kızıl Kale'deki tüm Rhaenyra yandaşlarını öldürünceye ya da hapis edinceye kadar. Ancak kara haber tez duyulur ve Rhaenyra, babasının ölüm haberini alır. Fakat ne yazıktır ki; bu haber ile deliye dönen Rhaenyra'nın doğum sancıları başlar ve kendisinin 3 gün boyunca doğum sancısı çektiği bilinir. Sonuçta ise ölü bir bebek dünyaya getirir...
Rhaenyra başına gelen bu talihsiz olay için hak ettiği tacını çalan yeşilleri hedef gösterir.
Aceleyle kendi taç giyme törenini düzenler. Ejderha Kayası'ndaki taç giyme töreni sırasında Daemon, Sör Steffon Darklyn tarafından başkentten kaçırılan Kral I. Jaehaerys Targaryen'ın tacını karısının başına takarak onu kraliçe; kendisini ise Diyarın Koruyucusu ilan eder. Bu haber King's Landing'e ulaştığında ise kendisine şu teklif edilir; İddialarından vazgeçmesi halinde Rhaenyra ve soyundan gelenlerin Ejderha Kayası'nın hükümdarı olarak kalmasına izin verilecektir. Tabi ki Rhaenyra bu teklifi elinin tersi ile iter ve savaş artık kaçınılmaz bir hale gelir.
Kral tacını taşıyan üvey kardeşi II. Aegon karşısında daha çok güç kazanmak isteyen Rhaenyra, Oğlu Jace'i Arryn, Manderly ve Stark Hanelerine müzakerelerde bulunması için gönderir.
Rhaenyra'nın diğer oğlu Luke ise annesi için Storm's End'deki Lord Borros Baratheon ile görüşmelerde bulunur. Luke'un bahsi geçen görevinin kıyasla daha güvenli sayılabileceğini söylemeliyiz ancak kendisi Storm's End'e vardığında Kraliçe Alicent'in genç oğlu Aemond'ın zaten orada olduğunu görür. Luke'un Lord Borros ile müzakeresi olumsuz sonuçlanır ve eve dönüş yoluna çıkacağı sırada Vhagar'ın binicisi Aemond tarafından öldürülür.
Oğlunun ölüm haberi Rhaenyra'yı kelimenin tam anlamıyla yıkar.
Rhaenyra sonrasında King's Landing'i ele geçirir ve yaklaşık yarım yıl kadar tahtta kalır. Prenses, tahta oturduğu o geceyi Kızıl Kale'dekilerin bağışlanmak için diledikleri özürleri ve sadakat yeminlerini kabul ederek geçirir. Ayrıca her ne kadar Rhaenyra zırhı ile Demir Taht'a oturmuş olsa da; Septon Eustace'e göre bacaklarında ve sol elindeki kesikleri görmek mümkündür. Rhaenyra'nın akan kanı ise tahtın kendisini reddettiğinin ve hakimiyetinin çok kısa süreceğinin bir işareti olarak yorumlanır. Eustace, ayrıca Demir Taht'a oturan Rhaenyra'nın kendini istemeden de olsa sürekli kestiğini ve King's Landing'de geçirdiği süre boyunca iştahından dolayı daha da kilo aldığını belirtir.
King's Landing ahalisi, Rhaenyra'nın geri dönüşünü başta sevinçle karşılar çünkü ne II. Aegon Targaryen'dan ne de onun kardeşi Aemond'dan pek de haz etmezler.
Kraliçe olarak tahta geçen Rhaenyra'nın yaptığı ilk iş ise II. Aegon Targaryen'ın King's Landing'den kaçmasına yardım edenlerin bulunmasını ve cezalandırılmasını sağlamak olur. Bu doğrultuda her geçen gün çok daha fazla kişi idam edilir. Ayrıca vefat etmiş eski Kral I. Viserys Targaryen, hazinenin kasalarını tıka basa altınla bırakmış olsa da yeşiller, bu altının dörtte üçü saklarlar. Altının kalan dörtte birlik kısmını ise King's Landing'in düşüşünden hemen önce harcamışlardır.
Bu durum, Rhaenyra'yı maddi olarak büyük bir yükün altında bırakır.
Kraliçe'nin yeni 'sikke efendisi' Lord Bartimos Celtigar ise artan vergi politikası ile halkı her geçen gün daha da fazla sık boğaz etmeye başlar. Bu durumun sonucunda Rhaenyra, 'Memeli Kral Maegon' yakıştırması ile karşı karşıya kalır. 'Memeli Kral' tabiri, sonraki yüzyıl boyunca halk arasında yaygın bir sövgü olarak karşımıza çıkar.
Rhaenyra, Tumbleton Savaşı sırasında Sör Hugh Hammer and Sör Ulf White tarafından ihanete uğrar.
Bunun ihanetin üzerine Rhaenyra her geçen gün daha da paranoyaklaşır ve gayrimeşru olarak doğan Sör Addam Velaryon ve Nettles'ı hain ilan eder. Ancak ortada bir pürüz vardır; o da Kraliçe'nin Eli Lord Corlys Velaryon'ın, Sör Addam'ı varisi olarak ilan etmesidir. Lord Corlys varisini zamanında uyarır ve şövalyenin, ejderhası 'Seasmoke' ile kaçmasına yardımcı olur. Sonuçta ise Lord Corlys tutuklanır ancak bu durum, Valeryon Hane filosunun Rhaenyra'dan desteğini kesmesi ile sonuçlanacaktır.
Nettles'a gelecek olursak;
Kraliçe Rhaenyra, Nettles'ı öldürtmek için Lord Manfryd Mooton'a bir kuzgun göndererek katledilmesini emreder. Lord Mooton, 'misafir bizde baş tacıdır' diyerek bunu reddeder. Lord Mooton, bu emre uyması halinde Prens Daemon'ın gazabına uğramaktan da çekinir. Fakat aksi taktirde kendisinin hain olarak ilan edilmesi de içten bile değildir. Sonuç olarak bir çıkış yolu göremeyen Mooton, safını değiştirerek II. Aegon'a bağlılığını bildirir. Nettles ise bir sabah ejderhası Sheepstealer'ın üzerinde sessizce gözlerden kaybolur. Anlayacağınız Rhaenyra'nın biraz önce bahsettiğimiz kararı kendisi için tam olarak felaketle sonuçlanır.
King's Landing halkı tarafından oldukça sevilen Helaena Targaryen intihar eder ve şehirde büyük bir ayaklanma baş gösterir.
Çoğu, Kraliçe Rhaenyra'nın emri üzerine Helaena'nın hayatını kaybettiğine inanır. Bu senaryoya bu kadar çabuk inanılması, halkın Rhaenyra'ya karşı olan tutumunu da gözler önüne serer. Ayaklanmalar kısa süre içerisinde kontrolden çıkar ve işler, Dragonpit'in basılması ve Rhaenyra'nın oğlu Joffrey Velaryon'nun öldürülmesine kadar gider.
Bunun üzerine Rhaenyra, King's Landing'i terk eder ve kendini, diğer tüm oğullarının da ölümü ile III. Aegon'u gözünün önünden bir an olsun ayırmak istemeyeceği bir durumun içerisinde bulur.
Rhaenyra dehşete düşmüştür. Umutsuzluğun pençesindedir. Rosby, Stokeworth ve Duskendale'den geçerken saçları artık ağarmış ve bitkin düşmüştür. Öyle ki; bir Braavosi ticaret gemisi olan Violande'a binebilmek için tacını satmak zorunda kalır... Ejderha Kayası'na vardığında ise Ser Alfred Broome tarafından ihanete uğrar.
Ölümü ise üvey kardeşi II. Aegon'ın elinden olur.
Ejderha Kayası'nda Aegon, Rhaenyra'yı kendi ejderhası Sunfyre'a yem eder. Ayrıca II. Aegon, Rhaenyra'nın asla bir 'kraliçe' olamadığını söyleyerek tüm kroniklerde ve saray kayıtlarında sadece 'prenses' olarak anılması gerektiği hükmüne varır. Ne Rhaenyra ne de II. Aegon, Westeros tarihinde iyi hatırlanmamaktadır.
Siz bu içeriğimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayınız... 👇
Yorum Yazın