Hayvan Hakları Savunucularından Boğaziçi Köprüsü'ne Pankart
Hayvan hakları savunucuları 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun değiştirilmesine ilişkin yasa tasarısı ve teklifine karşı Boğaziçi Köprüsü’ne “5199 / Sokak Hayvanına Dokunma” yazılı pankart astı.
Aktivistler saat 13.00 sularında pankartı asarak köprüden ayrıldı. Yarım saat sonra pankartın indirildiği görülürken, hayvan hakları savunucuları yazılı bir açıklama gönderdi.
Çevre Komisyonu’nun “Hayvanları Koruma Kanunu”nu değiştirmek için kabul ettiği tasarı ve teklif TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmek üzere.
Protestoyu gerçekleştirenler amaçlarının “hayvanlarının sokaklardan toplatılıp deney merkezlerine, ormanlara ve toplama merkezlerine gönderilmesini engellemek” olduğunu açıkladı.
Söz konusu tasarının yasalaşmasıyla hayvanların karşı karşıya kalacağı durumları şöyle sıraladılar:
Çevre Komisyonu kanundaki 6. maddeyi değiştirdiği için sokak hayvanlarının kent dışına belediyelerce atılması yasal hale geliyor. Bakımevlerinde, sokaklardan toplanacak hayvanların ne kadar barındırılacağı yazmıyor; istendiği takdirde hayvanlara müebbet hapis yaşatılabilecek.
Tasarıya eklenen ve hükümleri saklı kalan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu, hayvanların davranışlarından dolayı öldürülebileceğini hükme bağlıyor. Yani sokaklardan 'ısırık şüphesi' nedeni ile alınan ya da bakımevlerinde saldırgan davranışları olan hayvanlar katledilebilecek.
Sokak hayvanları, şehirlerden çok uzakta, toplama kaplarını andıran binlerce kapasitelik bakımevlerine kapatılabilecek. Bu bakımevlerinin (toplama kamplarının) inşaatı neredeyse tamamlanmak üzere; İstanbul, Kocaeli ve Trabzon, pilot iller olarak belirlendi, inşaat sürüyor.
Mevcut 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki 'koruma' maddeleri, yeni tasarıda yer almıyor.
Petshoplarda, akvaryum balıklarının ve kuş türleri dışındaki hayvanların satılmasına yasaklama getiriliyor ancak petshoplar yerine üretim çiftlikleri teşvik ediliyor. Bu da Çevre Komisyonu'nun dediği gibi, sahipsiz hayvan artışını engellemeyecek, aksine hayvanlar 'fabrikasyon' mantığı ile seri üretim makinesi haline dönüşecek.
Yeni tasarıyla, mevcut kanunun 10. maddesi değişiyor. Bakım evlerine kapatılan hayvanların satışları yasallaşacak. Satıldıktan sonra artık 'sahipsiz' statüsünde olmayacakları için deneylerde ve başka tasarruflarda kullanılmalarına da engel kalmayacak.
Hayvanlar, hammadde olarak kullanıldıkları, daha pek çok sektöre satılabilecek; acılı yöntemlerle ve işkence ile can verecekler. Tasarı, sadece 'sahipsiz' diye tanımlanan hayvanlar üzerinde deney yapılamayacağını öngörüyor. Tasarıda, ev hayvanlarının ve 'kontrollü hayvan' olarak tanımlanan, insanların bakımı altında olan ancak sokaklarda barınan hayvanların deneylerde ya da başka sektörlerde kullanılamayacağına ilişkin bir düzenleme yok.
5. Maddeye bağlı olarak çıkarılacak yönetmelikle, tasarının ilk halinde belirtilmiş olduğu gibi, evlerdeki hayvanlara müdahaleler ve el koymalar yasal hale gelebilecek.
Ev hayvanlarının da toplama kamplarına alınması mümkün hale gelebilecek.
Hayvanlara karşı işlenen suçlar yine cezasız kalacak. Failin tespiti halinde -ki genelde tespiti çok zor-, tasarıda bulunan cezaların üst limiti iki yıl olduğu için, kötü niyetli kişilerin işlediği suçlara verilen cezalar, kişilerin adlî sicillerine dahi işlemeyecek. Bakımevlerinden satılan hayvanlar bazı art niyetli kişilerce alındığı takdirde bunun önüne de geçilemeyecek. Tecavüzcüye hayvan verilmesinin men edilmesi için komisyona verilen madde önergesi reddedilmişti.
Hayvanat bahçelerinde hayvanlar doğalarına aykırı şekilde, kafesler içerisinde, yaşamaya devam edecek.
Yunus Parkları kapatılmayacak ancak yeni yunus parklarına izin yok.
Bianet
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!