Hâlâ Yanlış Hallerine İnanılıyor: Aslını Öğrendiğinizde Şok Olacağınız 8 Efsane
Efsaneler ve mitler büyüleyici ve bazen rahatlatıcı olsalar da, geçmişimizle ilgili gerçekleri de gizleyebiliyorlar. Genellikle gerçekliği çarpıtmakta ve inançlarımızı, değerlerimizi ve algılarımızı şekillendiren yanlış anlamaları sürdürmekte olan bazı efsanelerin gerçeklerini gün yüzüne çıkardık.
Buyurun bakalım...👇
1. "Xerxes'i 300 Spartalı durdurdu."
300 Spartalı Kral Leonidas'ın kendisi de dahil olmak üzere Perslerle savaşmıştır.
2. Sparta'nın acımasız sakinleri hakkında bir şey daha: "Çocukları uçurumdan atarlardı..."
İddiaya göre, o kadar sertlermiş ki, yeterince güçlü ve sağlam olmayan bebekleri uçurumlardan aşağı atarlarmış. En azından Plutarkhos böyle yazmış.
Ancak Spartalıların çocukları bilerek öldürdüklerine dair hiçbir arkeolojik kanıt yok.
Yapılan araştırmalarda Laconia kayalıklarının altında da söylendiği gibi dağlar kadar çocuk iskeleti bulunmamıştı.
3. "Piramitleri köleler inşa etti."
En azından Herodot böyle iddia etmişti. Ancak piramit inşaatçılarının mezarlarında yapılan kazılar onların özgür insanlar olduğunu gösteriyordu.
Hatta Mısırlılar için lüks bir lezzet olan sığır eti ile besleniyorlardı.
İnşaat sürecinde çalışanlara tıbbi bakım bile sağlandı. Firavunun mezarının yakınına gömülmeleri de köleleştirilmiş olmadıklarının da başka bir kanıtı. Uzun lafın kısası, piramitler özgür vatandaşlar tarafından inşa edildi.
4. "Roma'yı Neron yaktı."
Neron söylenenin aksine ne Roma'yı yaktı ne de yangını izlerken lir eşliğinde Truva'nın yok edilişini anlatan bir şiir okudu. Yangına çocukken tanık olan tarihçi Publius Cornelius Tacitus'a göre Nero alevleri durdurmak için her türlü çabayı gösterdi.
İnanılanın aksine masrafları kendi üzerine alarak itfaiyecilerden oluşan ekipler kurdu ve evlerini kaybeden insanlara saraylarında yiyecek ve barınak sağladı.
Sonunda Neron, yangınların artık böylesine büyük tehlikeler oluşturmadığı yeni bir şehir planı tasarladı ve Roma'yı yeniden inşa etti.
5. "Vikingler boynuzlu miğfer giyerdi."
Maalesef bu doğru değil. Hatta Viking savaş miğferlerinin boynuzları ya da kanatları olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.
Aklı başında olanlar savaşta boynuzlu bir miğfer takmazdı. Düşmanın silahı miğferin boynuzlarına takılsaydı, savaşçı ciddi yaralanma riskiyle karşı karşıya kalırdı.
Norveçli ve Cermen din adamlarının bazen dini törenlerde boynuzlu miğferler taktığına dair raporlar var ama savaşa dair böyle bir bilgi yok.
6. "Kovboylar kovboy şapkası takardı."
Kovboy şapkalı, mahmuzlu çizmeli, kırbaçlı ve tabancalı gösterişli bir adam! Bu görüntü, daha önce eski bir Amerikan filmi izlemiş olan herkese tanıdık gelir. Ancak Vahşi Batı'nın sakinleri eğik kenarlı şapkalar giymezlerdi.
Bu şapka 1865 yılında John Stetson tarafından icat edildi, ve zamanla moda oldu.
Vahşi Batı'nın gerçek yerlileri çoğunlukla melon şapka, sıcak tutan kunduz şapkası ya da düz yün şapka giyerlerdi.
7. "Salieri Mozart'ı zehirledi."
Salieri'nin Mozart'tan nefret etmesi için hiçbir neden yoktu. Bu efsaneyi Puşkin'in 'Mozart ve Salieri' adlı trajedisi meşhur etti.
Salieri Mozart'a nazaran çok daha popülerdi ve İmparator'un himayesinden yararlanıyordu ve saray bestecisiydi. Yüksek bir maaş alıyordu ve toplumun en yüksek çevrelerinde dönüyordu.
Mozart'a oldukça iyi davranan ve çalışmalarından övgüyle bahseden besteci zehirden değil muhtemelen kronik böbrek yetmezliği gibi bir hastalıktan dolayı öldü.
8. "Napolyonun boyu çok kısaydı."
İngiliz karikatüristler Napolyon'u küçük ve şişman olarak tasvir ettiler. Hatta hep boyunun 1 metre 55 santimetre olduğu düşünüldü.
Belki de "Küçük Onbaşı" lakabı ve "Napolyon kompleksi" terimi buradan gelmektedir.
Ancak gerçekte Napolyon'un boyu insanların çoğunlukla daha uzun olduğu günümüzde bile standart bir ortalama sayılan 1 metre 68 santimetreydi.
Sizler bu efsanelerin gerçek hallerini biliyor muydunuz?
Yorumlarda buluşalım...👇👇
Yorum Yazın