Hakikat Sonrası Çağda Spiritüelliğin Ekonomisi
İnsanın hakikat arayışı tek başına bireysel bir eylem değildir. Aynı zamanda ekonomik, politik, ideolojik ve sosyolojik boyutları bulunur. İnsan içinde yaşadığı çağdan, bu çağın ekonomik, politik ve ideolojik düzeninden tüm eylemlerinde etkilenir. Başkalarının varlığından, yokluğundan, toplumsal yaşama biçimlerinden, gündelik yaşam pratiklerinden ve kültürel ortamdan etkilenir. İnsan eylemleri medya ile de güçlü bir etkileşim içerisindedir. Dijital kültür, sosyal medya ve bunun endüstrisi, bir enformasyon düzeni inşa etmiştir. Dört bir yanımızdan akan veriler, bilgiler, sosyal medya diliyle ifade ettiğimiz içerikler, devasa bir enformasyon yığını oluşturur. Tüm bunların içerisinde neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmenin gittikçe zorlaştığı gerçeği, özellikle son on yılın önde gelen sosyal bilim konuları arasında yer alır.
Hakikat nedir?
Akılcı olmak ya da olmamak!
Varoluşsal sorgulamalarla hakikat arayışında olanlar, hakikat sonrası konusunda ilginç bir gözlem alanı yaratıyor. Hakikatini ararken hakikati bulamamak, bir paradokstur. New age olarak adlandırılan spritüal eğilimler büyük oranda hakikat sonrası düzenle ilişkilidir ve bu çağın ‘ürünlerinden’ biridir. Günümüz tüketim toplumunun karlı ürün kategorisidir bir anlamda. İnsan yaşam karşısındaki kırılganlığıyla mücadele ederken yeni inanç pratiklerine sığınmayı, hakikat sonrası düzenin ekonomi-politiği sayesinde öğrenmiştir. Mutluluk ve umut hiçbir çağda bu kadar satılan bir nesneye dönüşmemiştir. Bilim dünyasında güncel cehalet, akılcılık/akıldışılık ve hakikat/hakikat ötesi kavramları üzerinden bu konuda tartışmalar yürütülmektedir. Dijital kültür ve sosyal medyanın ekonomik düzeni, akılcılığın karşısına duyusal ve duygusal yoğunluklu içerikleri getirerek akılcı hakikatin zeminini kırmaktadır. Sosyal medyanın samimi ve yakınlık kültürünün hakikati bulanıklaştırmadaki etkisi büyüktür. Sosyal medya kullanıcılarının da bağlamından kopararak yeni bir üretime dönüştürdüğü içerikler, bulanıklığı perçinlemektedir.New age olarak adlandırılan ve büyük oranda spiritüel yönelimlerle ilişkilendirilen alana göz attığımızda oldukça karmaşık bir yapı görüyoruz. Kadim sıfatıyla betimlenen öğretiler, gelecek görme iddiasına dayalı yönelimler, sufizm, pozitif düşünce ve enerji odaklı anlatımlar, inanç konusunu seküler formda sunan ya da tam tersi, seküler konuları dini konularla ilişkilendirerek sunan içerikler, fizik, psikoloji, biyoloji gibi çeşitli bilimsel alanlardaki konuları metafizik boyutta açıklayan yaklaşımlar vb. birçok farklı konu çıkıyor karşımıza.
Büyük bölümünün dağınık, anlamından ve bağlamından koparılmış halde olması ise ayrı bir kaos yaratıyor. Etkileşimli dünyanın beğeni ve yorum butonlarıyla dikkatleri üzerine çeken birçok içerikte kişisel tanıklık ve deneyimler yüceltilirken, bilimsel uzmanlığın itibarı zayıflatılıyor. Bu denli çerçevesi belli olmayan ve akılcılığı sorgulanabilecek konuların bir de sosyal medyada sağanak yağmur halinde ekranlarımıza düşmesi, sorunların başladığı noktaya getiriyor bizi. Zaten yaşamsal tüm konularla ilgili doğruyu yanlışı ayırt etmekte zorlandığımız bir ortamda, bir de rasyonelleştirilmesi mümkün olmayan bilim dışı konularda kimler hangi yetkinlikle içerikleri değerlendirecektir ve nasıl eylemlerde bulunacaktır?
Üstelik aynılarını daha yoğun şekilde görmeye başladıkça sorgulamanın yitirilmesi, daha içinden çıkılmaz noktalara götürecektir.
Burada hakikat yitiminin insan yaşamını olumsuz yönde etkileyebilecek birçok boyutu bulunmaktadır. Reklamlarla, tavsiyelerle ve reklamsı görünmemesine özen gösterilen doğal yayınlarla kişilerin dikkat alanına giren spiritüel ürün paketlerinin büyük bir ekonomik hacmi bulunmaktadır. Her ekonomik düzeyden insanın kişisel bütçesini sarsma potansiyeline sahip birbirinden farklı ürünler piyasaya arz edilmektedir. Zaman içerisinde isimleri farklılaştırılmakta ve yeniden pazarlanabilir hale gelmektedir. Tek sorun ekonomik kayıplar değildir elbette, manipülasyona açık kişilik özelliği taşıyanlar için belirsiz yönelimler, ruhsal sorunlar yaratma tehlikesi bulunmaktadır. Kişilerin aile ve sosyal ilişkilerini zedelemeye ve hatta çevresindeki kişilerin de yaşamını olumsuz etkilemeye kadar varan sonuçlarla karşılaşmak böyle bir düzende oldukça yüksek ihtimal taşımaktadır.
Hakikatimizi ararken…
Sorgulamak, maruz kaldığımız her türlü içerikle ilgili okur yazarlık geliştirmek, farklı ve bilimsel kaynaklardan konuları araştırmak, tartışmak, her koşulda akılcı düşünmeyi bırakmamak ana ilke olmalıdır. Bu koşullarda çıkılan hakikat arayışında, hakikat vardır. Samimi bir yönelim ve derinlik vardır. Zaman zaman belirsiz yollara girilse de kişinin kendini hakikate çekebilecek kontrol mekanizması vardır. Burada artık bir cehaletten değil; samimi bir arayıştan söz edebiliriz.
İnsan ölümlü ve mutsuz olmaya tahammül edemediği evreninde, arzuladığı her şeyin kapısını açan bir anahtar bulmaya büyülenmiştir. Böyle bir anahtar yoktur. Yürüdükçe yolda fark edilenler vardır.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Yorum Yazın
“Dijital kültür, sosyal medya ve bunun endüstrisi, bir enformasyon düzeni inşa etmiştir.” Maalesef ki bu düzen dezenformasyonu da beraberinde getirmiş ve “ha... Devamını Gör
Hakikat ölecek olmamız ve bu kısa süreçte neden mutsuzlukla bizi mutsuz edenlerle uğraştığımız çabaladığımız geç oldu güç oldu ama farkına vardım sakin ve mu... Devamını Gör
Mevcut dinlerin ya da bilim/ teknolojinin bir şekilde gerekli tatmini sağlamadığı yığınlar varken,kendinden başlayıp bütünü anlama iddiasında bulunan tipleri... Devamını Gör