Hak-İş'ten "Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirilmesi" Projesi
Hak-İş'ten "Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirilmesi" Projesi
ANKARA (AA) - Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 'Aşıda iyi noktadayız. Önümüzdeki hafta yerli aşının ilk uygulaması başlayacak.' dedi.
Prof. Dr. İlhan, Hak-İş Kadın Komitesi tarafından üyelere yönelik gerçekleştirilen 'Yeterlilik Odaklı Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirilmesi' projesi eğitim programı kapsamında sunum yaptı.
Prof. Dr. İlhan, sunumda virüsle mücadeleye değinerek, bu çerçevede gelinen ve ulaşılan noktayı 'çok iyi' olarak niteledi ve sorunun birlikte aşılacağını söyledi.
Ancak konuyla ilgili bazı söylemleri anımsatan Prof. Dr. İlhan, 'İnsanlar toplumun gözünün içine baka baka gerçekler dışında farklı şeyler söylüyorlar.' ifadesini kullandı.
'Vaka sayısı' tartışmasına değinen Prof. Dr. İlhan, şöyle devam etti:
'Vakanın 10 bin ya da bin olması bizim maske takmamız, fiziksel mesafeye ya da kurallara uymamız konusunda bir engel değil. Bizim bunlara uymamız gerekiyor. Bu dönemde kamusal tedbirler üst düzeyde. İller arası dolaşımın kısıtlanması, okullar ve üniversitelerin kapatılması, hastalığın yayılmasında çok büyük önem arz etti. Ama hazirandan belli bir noktaya geldik. Bu nokta içerisinde belli bir rakama gelindiğinde herkesin günlük işlerine devam etmesi ama bu süreç içerisinde kurallara uymasının uygun olacağı bir yaklaşımı sergiledik.'
Bu noktada sosyal destek ve iş göremezlik ödeneklerinin önerine değinen Prof. Dr. İlhan, her sendikanın bu konuya çok sahip çıkmadığını belirterek, bu çerçevede Hak-İş'i kutladı.
-'İyi bir yerdeyiz'
'Peki şu an neredeyiz?' diye soran Prof. Dr. İlhan, 'Ankara'da iyi bir noktadayız. Çevrenize baktığınızda daha az enfekte insan olduğunu gözlemliyorsunuz veya hastanede yer bulmada insanlar daha az sorun yaşıyorlar. Bunu da gözlüyorsunuzdur. Ama İstanbul'da şu anda bir artış söz konusu.' dedi.
Prof. Dr. İlhan, artışın nedenlerine ilişkin, 'Ankara memur, çalışan şehri. Daha orta, ortanın altı ekonomik düzeye sahip insanlarız. Ama eğitim ve kültürün en yüksek olduğu yer. O yüzden Ankara'daki insanlar genelde izinlerinde memleketlerine, belki kısa süreli tatil beldelerine gidiyorlar. Döndüklerinde vakaları birlikte getirip enfeksiyonları artırdılar. Düğün sezonları ile birlikte enfeksiyonlarda ciddi artışlar oldu.' açıklamasını yaptı.
Filyasyon ekiplerinin sahada olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan, salgının üstesinden, filyasyonla sahada hastalıkların takibini yaparak geldiklerini söyledi.
Prof. Dr. İlhan, tedavide de iyi bir noktada bulunulduğunu, esnek ve kademeli çalışmanın ciddi bir uygulama olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan, 'Maalesef bazı özel sektör kuruluşları kademeli çalışma kurallarına uymuyor. Esnek çalışmaya uymayanlar var. Evden yapılacak işler bile olsa 'saat 09.00-17.00 arası işe gelsin' diyenler var. Bunu suistimal edenler de var. Ama bizlerin biraz daha vicdanlı davranıp, devletin sağladığı bu imkanları iyi bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.' diye konuştu.
- Aşı çalışmaları
Aşı çalışmaları konusunda bilgi veren Prof. Dr. İlhan, şunları kaydetti:
'Aşıda iyi noktadayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan açıkladı. Önümüzdeki hafta yerli aşının ilk uygulaması başlayacak. Yerli bir aşı olursa iyi bir üretim kapasitesi var. Hemen uygulamaya girmez ama bahar aylarına kadar ancak uygulamaya girer. O zamana kadar da Çin, İngiliz ve Amerikan aşısı ile iyi bir noktaya gelip, salgını konsolide edip günlük hayata döneceğiz. Ama yine tabii tedbiri elden bırakmamamız gerekiyor.
Birçok insan 'hocam şu maskeden ne zaman kurtulacağız?' ya da 'Çocuklar okula ne zaman gidecekler?' diye soruyor. Çocukların bir bölümü okula başladılar ama maskeyi bir süre daha takmaya devam edeceğiz. Biraz insanımızı, ülkemizi severek, olumlu boyutuyla bakarsanız, mesela geçen ve bu senenin 1 Eylül-1 Ekim arası grip verilerini karşılaştırırsanız maske taktığımız için daha az insan grip oldu. Yani bu sürecin başka getirileri de var.'
-Çalışma hayatına etkisi
Sürecin çalışma hayatına etkisinin de önemli bir boyut olduğuna işaret eden Prof. Dr. İlhan, çalışmanın biçim, yöntem ve kurallarının değiştiğini söyledi.
Üniversitelerin de bu konuyu tartıştığına işaret eden Prof. Dr. İlhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Çok ihtişamlı, çok büyük binalar, çok büyük yerlere gerek var mı acaba yoksa daha çok insana mı yatırım yapmak gerekiyor? Ya da insanın bireysel kullanabileceği ürünlere mi yatırım yapmak gerekiyor? Bunun farklı bir boyutu var. Evde bir insanı çalışmaya mecbur ediyorsunuz. Evde de işveren sanki çalışanını 24 saat çalışacakmış gibi hissediyor. Evde çalışan işyerindeki sürelerle sınırlı olarak işini yapmak zorunda. Aslında çok zor bir dönem. Daha açıkçası iş gücüne çok ihtiyaç var. Devlet, sendikalar, üniversiteler çalışanlar iş birliği ile umarım üstesinden gelebiliriz. Bu süreci kısa zamanda atlatırız.'
Prof. Dr. İlhan, Çalışma Bakanlığı'nın yaptığı 'Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'nin bu yıl koronavirüsten dolayı iptal edildiğini anımsattı.
-'Türkiye'nin farkı bu sorunu kararlılıkla ele alması'
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız ise Türkiye'nin koronavürise karşı çok güçlü ve kararlı bir duruş sergilediğini belirterek, 'Bütün dünyada var ama Türkiye'nin farkı, bu sorunu kararlılıkla ele alması. 'Biz bununla topyekün mücadele edeceğiz' şeklinde bir kararlı duruşu ve bunu uygulaması söz konusu.' dedi.
Konfederasyona bağlı sendikalarda bütün önlemleri kaçınmadan aldıklarını ifade eden Yıldız, şunları söyledi:
'İlk günden itibaren Türkiye'de üretimden ve çalışma hayatında, Türkiye’nin kapanması yönünde önemli bir irade ortaya konulmuştur. Biz bu anlayışa karşı çıktık. Türkiye'nin bu anlamda bir OHAL'e dönüşmesine karşı çıktığımızı belirtmek istiyoruz. Bu virüs çok tehlikeli, çok öldürücü fakat bu virüse karşı önlem alınabiliyor. Önlem almak hepimizin elinde. Konfederasyon olarak Türkiye'nin üretim ve hizmetlerle yoluna devam etmesini istiyoruz.'
-'Buna olağanüstü halle cevap vermeyeceğiz'
Hem işveren hem de sendikaların bütün önlemlerini alarak yoluna devam ettiğini vurgulayan Yıldız, şu görüşlerini paylaştı:
'Gördüğümüz işyerlerinde koronavirüs çok yayılmıyor. Daha çok sosyal hayatta işyerlerine taşıdığımız bir durum söz konusu. Olağanüstü bir süreçten geçtiğimiz doğrudur ama biz buna olağanüstü halle cevap vermeyeceğiz. Buna sıkı, dikkatli önlemler ve yenilenen ilişkilerle karşılık vereceğiz. Hak-İş olarak, Avrupa'nın yaptığı gibi OHAL ile değil, olağanüstü gayretlerle bu süreci atlatmak istiyoruz. 20 iş kolumuzun hepsinin üretimini, istihdamını koruyarak yoluna devam etmesini istiyoruz. Çünkü istihdamı korumanın en önemli yöntemi üretimden geçmektedir.'
Yorum Yazın