Görüş Bildir
Haberler
Güzellik, Zekâ ve Kadın Olma Sıkıntısı / Feminizm ve Mizojini

etiket Güzellik, Zekâ ve Kadın Olma Sıkıntısı / Feminizm ve Mizojini

Derya Özel
28.10.2024 - 23:57

Geçenlerde erkeklerin kadınlardan sayıca daha fazla olduğu bir masada söz, araba kullanmaktan açıldı. Birkaç gündür benim kullanmadığım arabayla gittiğimiz yol uzun, virajlı ve zor bir yoldu. Benim de iyi araba kullandığımı söylediğim an ortamdaki beylerden bir kıkırdama yükseldi. Canım sıkılmıştı. Oysa ki daha iki gün evvel o beylerden biri arabayı kullanırken az kalsın bizi şarampolden aşağı devirecekti. Neden manidar kıkırdadıklarını sordum; siz bu yolları bilmezsiniz, herkes bu yollarda kolay araba kullanamaz dedi bizi şarampole yuvarlayacak olanı. Dedim; 'Onu gördük; az kalsın bizi dere yatağından toplayacaklardı, daha virajı nasıl alacağını bilmeyen kişi mi bana arabayı ve yolu anlatıyor!” E tabii kıkırdamalar daha da arttı. Bu sefer belli ki sinir kıkırdamalarıydı, ortamdaki kadını ezememe kıkırtısıydı daha ziyade. 

Diğerleri de dahil oldu benim o yollarda araba kullanamayacağım konusuna. Öyle eminler ki, zannedersiniz direksiyon simidine bakıp “Ay canııım, ne tatlı yuvarlak bir obje, bunun adı ne?” diyeceğim. Tepem attı. Bugüne kadar kaç kaza yaptıklarını sordum, bir de matrah bir şeymiş gibi herkes yaptığı ölümcül kazalardan nasıl sağ çıktıklarını anlattılar. Ben, dedim, 30 yıllık şoförlüğüm boyunca, tek bir kaza yapmadım. Belli ki hepinizden daha iyi şoförüm.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yanımdaki bey, "Ooo," dedi, "Siz feministsiniz galiba." FEMİNİST!

Yanımdaki bey, "Ooo," dedi, "Siz feministsiniz galiba." FEMİNİST!

Bunu bir suçlama gibi söylemişti. Aslında durup hiçbir açıklama yapmamam gerekirdi, duramadım. Bu kez de “okumuş kadın” olmakla itham edildim. OKUMUŞ KADIN! 

Bunların hiçbiri iltifat değildi; dili uzun, fazla konuşuyor, iki kitap okumuş diye bize ahkâm kesiyor, şoför koltuğuna otursa vitesi değiştiremez kalkmış bize hava atıyor… İç sesler bunlardı elbette, hepsinin yüzündeki o alaycı ama sinir olmuş sırıtma öylece duruyordu suratlarının ortasında. “Sen istediğin kadar konuş bacım, sen bir kadınsın ve hiçbir konuda erkeklerden daha iyi olamazsın.” bakışıydı o.

Durdum mu, elbette hayır. Kadın beyni ve erkek beyninin yapısal ve işlevsel kısmını anlatmaya kalktım, daha büyük feminist ve daha büyük ukala oldum tabii. Daha fazla gülmeye başladılar, anladım ki o sinir tellerine basmıştım bir kere. 

Yahu utanmasalar, “Biz doğurabilsek, sizden daha iyi doğurur bir de sızlanmayız sancım var diye.” diyecekler. 

Bu feminist olmakla suçlanmak ilk kez başıma gelmiyor. Yıllaaar yıllar evvel, Hatay’da o zamanlar kimdi hatırlayamadığım Vali Bey bana nereli olduğumu sormuştu. İzmirli olduğumu söylemiştim. Ardından babamın nereli olduğunu sormuştu, ben de babamın nereli olduğunu söylemiştim. Sonra da bana “Siz ya feministsiniz ya da Musevi.” demişti. Şaşırıp neden böyle bir şey söylediğini sorduğumdaysa, “Ya feministler bunu söyler ya da Museviler. Kadından devam eder soy onlara göre.” demişti. Tepem attı! Dedim ki, “Siz benim nereli olduğumu sordunuz, babamınkini değil. Ne feministim ne de Musevi. Doğduğum büyüdüğüm yer İzmir ve ben bir İzmirliyim.” 

Anlıyorum ki bir kadın kendi temel haklarını savunduğunda feminist olmakla suçlanıyor. Eğer bir parça kitap okuyup kendini geliştirebildiyse bir kadın, bu kez de okumuş kadın olmakla yaftalanıyor. “Biz bunlara hiç bulaşmayalım, hem feminist hem de okumuş kadın, hiç çekilmez.” Bunun daha şehirli versiyonunda, “zeki ve tehlikeli” diye yaftalanıyorsunuz işin garibi. Kadının kafası çalışmaya görsün, hele bir parça da endamlı ve albenisi olan bir kadınsanız vay halinize. Önce sizden aptal olmanız bekleniyor çünkü hem güzel olup hem zeki olmaya ne gerek var? Ne işimize yarayacak ki o zekâ, güzel olmak yetmiyor mu! Ayrıca size bir şey söyleyeyim mi beyler, bütün kadınlar zekidir ve bir o kadar da güzel. 

Al işte yine feministlik yaptım :)

Gelelim Feminizmin Tanımına…

Gelelim Feminizmin Tanımına…

Oxford Sözlüğe göre feminizm; XVIII. yüzyılda Fransa’da filozoflar ve kadın yazarlarca ortaya atılan ve savunulan, daha sonraki yüzyıllarda her toplumda yandaş bulan, kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan akım. Feminizm, aynı zamanda da 'hak eşitliği, insanlık şerefi ve kadınlara karar verme özgürlüğü' amaçlarıyla, politik bir harekettir. Feminizm, kadınlara cinsiyet hiyerarşisi baskısının sona ermesi ve toplumsal cinsiyet tutumlarının aynı değerde olması için toplumun değişimini amaçlar.

Yani sizin anlayacağınız bir cinsiyetin diğer cinsiyetten üstün tutulması değil, eşit olması gerektiğinin altını defalarca çizen bir amaçtır feminizm. Belki de mizojiniye tepki olarak feminist bir hareket başladı kim bilir…

Peki Mizojini nedir?

Bu kelimeyi daha yeni duydum ve öğrendiğimde tüm taşlar yerine oturdu. Çok sevdiğim gazeteci ve televizyon programcısı Aslı Şafak, çok kıymetli akademisyen Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu’nu aldı geçenlerde yayınına. Konu; mizojiniydi. Kaba tanımıyla kadın düşmanlığı, kadınlara karşı duyulan soğukluk, antipati ve abartılı düşmanlık diye açıklanıyor.  Antik Yunancadan gelen nefret (misos) ve kadın (gynē) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur ve kadın düşmanlığı anlamına gelen bir kelime mizojini. Açıp o yayını izlemenizi öneririm, öyle güzel açıklıyor ki Şengül Hablemitoğlu, hah, diyorsunuz, şimdi anlaşıldı bu erkeklerin neden böyle yaptıkları. “Tek başına kadına nefret olarak değerlendirilmese de kadının ikincilleştirilmesi, değersizleştirilmesi, ötekileştirilmesi, toplumsal rollerinin kısıtlanması, sosyal yaşamda ve hayatın diğer alanlarında görünmez hale getirilmesi ve engellenmesiyle ortaya çıkan bir şeydir mizojini.” diyordu yayında. “Bu durum tutumlarla, davranışlarla ve tavırlarla ortaya çıkan bir şey, o yüzden çok görmüyoruz. Ama, senin bu yaptığın çok mizojinist bir tavır, derseniz, hemen kendilerini savunmaya geçeceklerdir.” diyerek devam etti Şengül Hoca. 

Yazının başındaki erkeklerin tavrının şimdi ne kadar mizojinist olduğunu anladık değil mi? :) Bana, “Siz de feministsiniz galiba.” diyen beylere bundan sonra vereceğim tek cevap, “Siz de mizojinisttiniz sanırım.” demek olacak. Bırakalım da bu sefer onlar kendilerini savunmak zorunda kalsınlar…

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam