Güzelliğin Frekansı
Son zamanlarda çokça duyduğumuz ve aslında sosyal medyada gördüğümüz ritüel önerileriyle biraz da bıktığımız bir kelime oldu ‘frekans’. Ama tabii bir o kadar da önemli. Son dönemlerde dünyada olan biten birçok şey maalesef frekansımızı/enerjimizi/titreşimimizi düşürecek düzeyde ilerliyor.
Artık frekansımızı yüksek tutmak için daha fazla çaba harcamak zorundayız.
Kuantum enerjisi nedir?
Kuantum Enerjisinin arkasındaki konsept, 1900'lerin başında hastalıklar ve beyin uzmanı Dr. Albert Abrams (1864–1924) ile ortaya çıktı. “RADYONİK” olarak bilinen Kuantum Fiziği konsepti altında faaliyet göstermektedir.
Radyonik, uzaktan yapılabilen teşhis ve şifa yöntemi yoluyla enerji temelli uzaktan şifa yöntemidir. Dünyanın neresinde olursa olsunlar yine de tedaviden fayda görebilirler.
Radyonik, radyo dalgalarına benzer şekilde çalışan alternatif bir enerji ilacıdır. Radyonik uygulayıcıları, tüm yaşamın, kazalar, şoklar, çevresel ve duygusal stresler gibi günlük travmalardan etkilenebilecek hayati ve süptil enerjilerden oluştuğunun bilincindedir.
Bu süptil enerjiler, fiziksel bedenin görünmez matrisini oluşturur, böylece radyonik, maden arama becerisi ve süptil enerjilerin koşullarını analiz etme yeteneği sayesinde, sağlığı optimize etmek için çakralar ve süptil bedenler aracılığıyla enerjinin uyumunu ve dengesini yeniden kurabilir ve kişinin refahı sağlanabilir.
Günümüzde terapistler ayrıca diğer son teknoloji Quantum Energy cihazlarını ve Scenar, Cosmodic, QLaser, TimeWaver ve HRV gibi yüksek hassasiyetli Quantum Energy teşhis araçlarını da kullanıyor.
Kuantum tünelleme nedir?
Kuantum tünelleme, kuantum mekaniği prensipleri kullanılarak, bazı kuantum sistemlerinin enerji seviyelerinin geçişlerini açıklamak için kullanılan bir kavramdır.
Kuantum mekaniğinde yer alan 'potansiyel duvar' olarak adlandırılan bölgelerin ötesine geçebilme yeteneğini ifade eder.
Kuantum tünelleme, kuantum mekaniğine göre parçacıkların enerji bariyerlerini klasik fizikte beklenenden daha kolay bir şekilde aşabildiği bir fenomendir. Kuantum tünelleme, bir parçacığın enerji bariyerlerini aşarak, klasik olarak geçemeyeceği bir bölgeye geçme olasılığına sahip olmasıdır. Kuantum parçacıkları dalga benzeri özellikler gösterirler ve bir enerji bariyeriyle karşılaştıklarında, bu bariyeri aşma olasılığı vardır.
Klasik fizikte, bir nesnenin enerji bariyerini aşabilmesi için enerjisinin bariyerin yüksekliğine eşit veya daha yüksek olması gerekir. Ancak kuantum mekaniğinde, bir parçacık enerji bariyerinin altındaysa bile, belirli bir olasılıkla bariyeri geçebilir.
Bu, kuantum sisteminin, bir enerji seviyesinden daha yüksek bir enerji seviyesine geçebilmesi anlamına gelir.
Örneğin, kuantum bilgisayarlar, kuantum tünelleme sayesinde, klasik bilgisayarlardan daha hızlı ve güçlü işlemler yapabilirler. Ayrıca, kuantum sensörler, kuantum tünelleme sayesinde, daha hassas ve duyarlı ölçümler yapabilirler.
Kuantum tünelleme, klasik mekaniğe göre imkansız olarak görünen birçok olayı açıklamak için kullanılır.
Kuantum dolanıklığı
Kuantum mekaniği birbirlerine ne kadar uzakta olduklarına bakılmaksızın iki veya daha fazla parçacığı paylaşılır bir durumda var olmasına izin vermektedir. Protonların telepatik ilişki kurması demektir.
Yani bir milyon ışık yılı uzaklıktaki iki proton zaman ve mekândan bağımsız birbirleriyle irtibat kurabiliyor. Ona da kuantum dolanıklığı deniyor. Proton telepatisi arasındaki anlık sonsuz sınırda bilgi ve paylaşıma olanak tanıyor.
Belirsizlik ilkesi
Karl Werner Heisenberg tarafından 1927 tarihinde ortaya atılmıştır.
Belirsizlik ilkesi, fiziksel anlamda elektron gibi bir atom altı taneciğinin bazı özelliklerinin aynı anda sonsuz hassaslıkla ölçülemeyeceğini belirtir. Aralarında belirsizlik ilişkisi olduğu bilinen çiftlerden biri momentum –konumdur. İlkeye göre atom altı bir parçacığın konumu ne kadar az belirsiz ise momentumu o kadar fazla belirsiz olacaktır.
Yani her şeyi bilmek mümkün değildir. Her şeyi oluşturan parçacıkların davranışları ile ilgili bilebileceklerimizin bir sınırı vardır. Seçim yapmalı ve bazı kesin bilgilerden feragat etmeliyiz. Ancak bir parçacığın nerde olduğu ve nasıl davranacağına dair mümkün olan, en iyi tahmini yapabilmektir.
Bu ilkenin en önemli sonucu da Newton’ın öne sürdüğü evren ile çelişmesidir. Her şeyin kurallara göre hareket ettiği, başlangıç şartlarını bildiğimiz sistemde tüm davranışları basit bir seviyede tahmin edebildiğimiz evren ile çelişmektedir. Hiçbir şeyin kesin olmadığını söyleyen, bilim dünyasına belirsizliği kazandıran bir ilkeydi bu.
Kuantum enerji ile uzaktan şifa nasıl gerçekleştirilir?
Uygulayıcılara göre, sağlıklı bir kişi, danışanın hem fiziksel hem de psikolojik sağlık durumunu, düzenini veya bozukluğunu gösteren, vücutta dolaşan belirli frekanslara ve süptil enerjiye sahiptir.
Kuantum Enerji Cihazı veya Radyonik cihazı, vücudun kendi optimal kendini iyileştirme fonksiyonunu gerçekleştirebilmesi için deneklerin süptil enerji alanını tespit etmeye, analiz etmeye, güçlendirmeye ve dengelemeye yardımcı olur.
Müşteriler şahsen orada bulunmadığından, fotoğraf, biyolojik veya DNA örnekleri (saç parçaları) gibi bir radyonik tanığı gereklidir. En iyi ve en yaygın olanı, konunun enerji matrisinin bir hologram gibi kristalleşmesini sağlayan yüksek çözünürlüklü dijital fotoğraftır.
Ancak en iyi sonuç için mümkünse ilk seansta uygulayıcının yanında bulunması tavsiye edilir.
Yukarıda bahsettiğim başlıklarla birlikte frekans cihazlarının çalışma sistematiğinin daha iyi anlaşıldığını umuyorum. Tabii ki bu cihazlar sağlıklı yaşam için yapılması gereken kişisel sorumlulukların yerine getirilmesiyle birlikte daha hızlı işe yarıyor. Sorumlulukları ortadan kaldırmış olmuyor, destekliyor ve tedaviyi hızlandırıyor. Doğru tedavi planının belirlenmesi ve vücudun ihtiyaçlarının analizi için iyi bir rehber niteliğinde oluyor. Hastalık yapması olası bakteri, mantar ve parazitlerin frekanslarını tespit edip, vücuttan uzaklaştırılmasına destek veriyor. Frekansı düşüren etkenleri tespit ettiği gibi; yükseltecek diğer önerileri sıralıyor. Örneğin hangi müziği dinlemeniz, hangi aromatik kokuları kullanmanız, hangi renk giysileri tercih etmeniz, hangi mineral ve takviyeleri almanız, hangi besinleri daha çok tüketmeniz gerektiği konusunda önerilerde bulunuyor. Psikologlar, doktorlar, sağlıklı yaşam danışmanları, sosyologlar, eğitmenler, yaşam koçları, güzellik uzmanları gibi pek çok meslek tarafından kullanılıyor ve ilgi görüyor. İyi bir uzman rehberliğinde kullanıldığında şaşırtıcı düzeyde iyi ve hızlı sonuçlar alınabiliyor.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio