Görüş Bildir
Haberler
Gökçen Erdoğan Yazio: Biz de Kimiz, Bu İş de Ne?

etiket Gökçen Erdoğan Yazio: Biz de Kimiz, Bu İş de Ne?

Dr.Gökçen Erdoğan
07.06.2021 - 14:18 Son Güncelleme: 07.06.2021 - 16:26

Ben mesleklerin, toplumdaki rollerin ve başka herhangi bir şeyin 'insan olma'nın önüne geçmesini kabul edemiyorum. Doktor böyle olmalı, böyle konuşmalı, böyle inanmalı... Bunların tümü şekilcilik.

Anne olunca o giyilmez, bu kullanılmaz gibi klişeler de vardır mesela.

Annelik görevlerini istekle ve sorumlulukla yerine getiriyor mu? Çocuğu ondan razı mı? Mutlular mı? Gerisinin annelikle nasıl bir ilgisi olabilir ki! Bu da şekilcilik. Tümünü reddediyorum. İnsan olmanın beraberinde getireceği her şeye, başkasına zarar vermediği sürece tolerans gösterebilmek gerekir.

Bir anne, doktor, eş vs. her ne olursam olayım bir bireyim. Kişisel özelliklerim ve alışkanlıklarım var. Mesleğimi de bireysel özelliklerimi üzerimde taşıyarak yapıyorum, sosyal yaşantımı da öyle sürdürüyorum. Ben böyle biriyim. Halkın anladığı dilde konuşuyorum, onları anlıyorum ve kendimi anlatıyorum. Biz çok iyi anlaşıyoruz. Demek ki bir yanlışlık yok.

Bir keresinde ünlü bir kadın şarkıcı beni ekranda kahkaha atmakla suçlamıştı. Bunu söyleyen bir kadın, düşünün. Doktorlar kahkaha atınca, herkes gibi gülünce eğlenince kızınca ya da şaşırınca tuhaf karşılamak da neyin nesi, sahiden anlayamıyorum. E iffet ve kahkaha ilişkisi üstüne yorum yapan siyasilere söyleyecek bir şey kalmıyor öyleyse. Bir hemcinsim bile bu tür bir bakış açısına sahipse vay halimize.

Kadın dernekleri ve bireysel olarak taciz tecavüz vakalarına tanıklık edenlerle sıklıkla çalışıyorum. Ve görüyorum ki bu ülkede kadınlar, dolaylı olarak, benim gibi uzmanların azlığı nedeniyle sokak ortasında öldürülüyor. Bastırılan cinsellik, içi boş ayıp kavramları, öldürmenin günah olduğunu unutup geri kalan her şeyin günahından söz edenler, bu kadınların katili. Yargılayan dedikodu yapan dolduran ahkam kesen komşular, akrabalar bu kadınların katili. Peki bunlar niye bu kadar çoklar? Çünkü biz azız, yetmiyoruz.

Cinsellik konuşulsun dediğimde zannediyorlar ki ayıplı fıkralar anlatıp kıkırdayalım istiyorum.

Cinsellik konuşulsun dediğimde zannediyorlar ki ayıplı fıkralar anlatıp kıkırdayalım istiyorum.

Aksine, son derece doğal bir şeyi, eğrisiyle doğrusuyla, sindirelim öğrenelim anlayalım istiyorum. Safra kesesi konuşuluyorsa cinsel isteksizlik de konuşulabilsin, onu da geçtim korunma yöntemleri konuşulabilsin. Aktif cinsel yaşam için ideal yaş elbette var ancak bilgisi önceden edinilsin. İstemeyen evlenene dek yaşamasın ama yaşadığında olacakları, olmayacakları, tehlikeleri, fırsatları bilsin. Bu ülkede üniversite mezunu birinin bile cinsel organının iç yapısına dair sorduğu soruları duysanız... Gülenleriniz olacaktır ama ben daha çok acıklı buluyorum. Bir açık var ve onu doldurmaya çalışıyorum.

Vajinismus diye bir şey asırlardır var ama yeni duyanlar o kadar fazla ki. Cinsel ilişkiye giremediği için şiddet gören kadınlar, baba evine bırakılan gelinler hiç gülünç değil. O zaman gülmeden konuşmayı da öğreneceğiz. Hemen değil ama mutlaka! Kızlık zarı elastik olanlar bakire olmadıkları için öldürüldüler. Neden? Çünkü biz daha az konuşuyorduk. Daha az insana ulaşıyorduk. Bir şeyler değişsin diye ekranda olmaya, köşe yazmaya, kitap yazmaya devam edeceğim. Bu da benim hedefim. Doğum uzmanı olduğum gerçeğiyle yüzleşenler, doğumdan öncesinin uzmanlığını da görmezden gelmeyecekler, bu zamanla olacak ama olacak.

Ekrana çıkarken resmi kostümler seçmemi, saçımı sıkı topuz yapmamı, tıp dilinde konuşmamı öğütleyenler çok oluyor.

Ekrana çıkarken resmi kostümler seçmemi, saçımı sıkı topuz yapmamı, tıp dilinde konuşmamı öğütleyenler çok oluyor.

Gözlük takmamı dahi önerenler oldu. Ama ben böyle biriyim. Tıp fakültesinde gecemi gündüzüme katarken de böyleydim, evlenirken de, doğuma giderken de. Yeni uzmanlıklar edinip eğitimler alırken ve hatta eğitim verirken de. Neden mesleğimi yaparken başka biri gibi olmam gereksin ki! Bu sizde de gerekiyor mu? Umarım gerekmiyordur.

Üniversite söyleşilerimizin yer aldığı bir projemiz vardı ama bir süredir sekteye uğradı, durum malum.  Karşı Cinsin Yanındayım beni üniversite gençliğiyle buluşturan muhteşem bir projeydi.  Burada amaç, kendi cinselliğini bilmeyi geçti, karşındakini ya da karşı cinsi bilmeye vardı. Bu beraberinde empatiyi, anlayışı getiriyor. Cinsellikte en önemli şey sizin tatmin olmanız değil, çift olarak mutlu sürdürüp sonlandırmak. Öyleyse sağlıklı ilişkiler hem kendinizi hem onu tanımanızla mümkün.  İstiyorum ki anne babalarımızın kaçırdığı şeyi çocuklarımız kaçırmasın.

Ve yine istiyorum ki artık yaptığımız işin neden önemli olduğunu ve dahası kendimizi anlatmak zorunda kalmayalım. Kesinlikle anlaşabiliriz.

Instagram

Twitter

Web

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın