Futbolun Şeytanları Böyle İstedi
Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Beşiktaş’ı doğramaya devam ediyorlar!
Beşiktaş 3-1 öne geçtikten sonra farkın daha da açılacağını gören futbolun şeytanları, Ali Şansalan’ı VAR görüntülerine davet ederek maçın en hızlı ve en formda oyuncusu El Bilal’e kırmızı kart göstermesini istediler. Ali Şansalan ise bu kartı göstermeye dünden razıydı. Oysa maçın başında, benzer bir pozisyonda Orkun’a sarı kart göstermişti. Doğru olan da o sarı karttı.
Her ayağa basmanın kırmızı kart olmadığını bu hakemlerin tamamı çok iyi biliyor.
Bilmiyorlarsa da zahmet edip defolup gitsinler. El Bilal, o pozisyonda şiddet uygulamadan derhâl ayağını çekiyor. Zaten şiddetli bir basma olsa Ozan’ın ayağı kırılırdı. Ozan da pozisyonun hemen ardından zıpkın gibi ayağa kalktı. Buna rağmen aynı VAR hakemleri, Abraham’ın ayağına basılmasını görmezden geldi. Aşağıdaki fotoğrafa bakın; bir fark görüyor musunuz?

Ali Şansalan adlı hakemin Beşiktaş karnesi, tıpkı Halil Umut Meler gibi facialarla doludur. Bu tür hakemlerin Beşiktaş’ın kritik maçlarına atanması tesadüf değildir. Bu atamalar, açıkça bir operasyonun parçalarıdır.
Beşiktaş doğrandıktan sonra, oluşan kamuoyu baskısı karşısında MHK bu hakemleri bir-iki hafta “dinlendirir”, ardından hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam eder. Olan ise Beşiktaş’ın gasp edilen puanlarına olur.
Sergen Yalçın'a Üç Soru

Muhtemelen El Bilal atılmasa Beşiktaş bu maçı kazanacak, herkes Sergen Yalçın’ı kahraman ilan edecekti.
Ben skora göre yorum yapmam ve Sergen Yalçın’ın sezon sonuna kadar görevde kalmasından yanayım. Sık teknik direktör değiştirmek her zaman felaketle sonuçlanır. Camia olarak görevimiz, Sergen’in başarılı olabilmesi için hem gerekli uyarıları yapmak hem de desteği sürdürmektir.
Sergen’e sorularım şunlar:
Fenerbahçe maçından sonra takıma, 10 kişiyle oynama çalışması yaptırdın mı?
Gökhan Sazdağı, neredeyse her maç yaptığı hatalarla gol yememize neden oluyor. Alman U20 takımında harikalar yaratan Taylan Bulut’u neden hiç oynatmıyorsun?
Demir Ege Tıknaz geçen sezonu son derece başarılı kapattı ve Beşiktaş’a formda geldi. Oynadığı her maçta da başarılı bir grafik çizdi. Cerny’i ısrarla ortada oynatacağına, Demir Ege’yi orta sahaya, Cerny’i de kanada almayı neden düşünmüyorsun?
Murat Kılıç, Şimdi Konuş Bakalım!

Taraftarlar, hakkımızın yenildiği maçlardan sonra yöneticilerin çıkıp konuşmasını istiyor. Asbaşkan Murat Kılıç da taraftarın gazını almak için kameraların karşısına geçti ve şunları söyledi:
— “Beşiktaş’a yapılan haksızlıklara dur deme vakti geldi.”
Yeni mi fark ettiniz beyefendi?
— “Ödeyeceğimiz bedeli ödedik. Bundan sonra bizimle uğraşmaktan vazgeçsinler.”
Hata yapanlar, suç işleyenler bedel öder. Bizim bugüne kadar hatamız, suçumuz mu vardı da “bedel ödedik” diyorsunuz?
— “Sabrımızı zorlamasınlar. Oyuncularımızın motivasyonunu kırıyorlar. Bu şekilde devam ederlerse biz de gerekeni yapacağız.”
“Gerekeni yaparız” sözü, siyasilerin sıkça kullandığı içi boş bir laftır. Ne yapacağınızı çıkıp açıkça söyleyin. Bu kuru tehditlerin işe yarayacağını mı sanıyorsunuz?
Bakın Sayın Murat Kılıç; Trabzonspor’un resmî X hesabından Başkan Yardımcısı Taner Saral, maçtan sonra yaptığı açıklamada hem size hem de kulübümüze açıkça hakaret etmiştir. Buyurun, adamın söyledikleri aşağıda. Zahmet edip okuyun.
Bu işler, Genel Kurul’da Beşiktaş kongre üyelerine parmak sallayıp hakaret etmeye benzemez. Şayet Asbaşkanlık koltuğunda oturuyorsanız, bu kişinin hakaretlerine gereken cevabı vermek sizin görevinizdir. Hem de kongre üyelerine karşı kullandığınız o sert üslupla!
Bunları yapamıyorsanız, bir A4 kâğıdına iki satırlık bir istifa dilekçesi yazın ve kenara çekilin!

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

