onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Fazıl Say'dan 'Diz Çöktü' Eleştirilerine Yanıt: 'Gelip Seyrettiler Diye Bizim Tüm Hayatımızın İdeolojisi mi Değişir?'

Fazıl Say'dan 'Diz Çöktü' Eleştirilerine Yanıt: 'Gelip Seyrettiler Diye Bizim Tüm Hayatımızın İdeolojisi mi Değişir?'

Ünlü piyanist Fazıl Say, Ocak ayındaki konserine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı davet etmesi ile ilgili eleştiriler hakkında sosyal medya hesabında bir açıklama yaptı. 

Say, 'Geldiler seyrettiler diye bizim tüm hayatımızın ideolojisi mi değişir? Bu nasıl bir saçmalıktır? Benim hayatımda özgürlükçü, demokrasi düşkünü ve Atatürk sevdalısı, bir vatansever olduğumu bilmeyen var mıdır?' ifadesini kullandı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"Hayatımda verdiğim binlerce konserimde nasıl 'konser selamı' veriyorsam; 18 Ocak 2019 akşamı da öyle yaptım"

"Hayatımda verdiğim binlerce konserimde nasıl 'konser selamı' veriyorsam; 18 Ocak 2019 akşamı da öyle yaptım"

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı konserine davet etmesine ilişkin kendisine yöneltilen eleştirilere sosyal medyadan yanıt verdi.

"'Fazıl Say diz çöktü' diye çamur attılar"

"'Fazıl Say diz çöktü' diye çamur attılar"

Say, Instagram hesabında yaptığı paylaşımda şu cümleler yer aldı:

''Kamuoyunu yanlış yönlendirenler çok canımı yakmıştı. Cumhurbaşkanının geldiği konser Ankara’da Congresium konser salonundaydı, tüm biletleri çoktan tükenmiş bir konserdi. Bunu “Fazıl Say Saray’da konser verdi” diye manipüle ettiler. Konserde repertuvarda, kendi solo piyano eserlerim Truva Sonatı, İzmir Süiti, Kara Toprak vardı. Bunu da “Fazıl Say Dombra çaldı” diye saçma sapan çakma videolarla manipüle ettiler. Hayatımda verdiğim binlerce konserimde nasıl “konser selamı” veriyorsam; 18 Ocak 2019 akşamı da öyle yaptım, bu sefer “Fazıl Say diz çöktü” diye çamur attılar. “Dönek” diyeni de oldu.''

"Tüm bu olayların başlangıcı, annemin vefatından sonra Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın taziye telefonu ve benim kendisini insanca bir konserime davet etmem ile başlamıştı"

"Tüm bu olayların başlangıcı, annemin vefatından sonra Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın taziye telefonu ve benim kendisini insanca bir konserime davet etmem ile başlamıştı"

''Bunları okumak, duymak, beni çok üzmüştür. Ne kadar kırıcı olduğunu, bana ne kadar dert yarattığını anlatamam. Bu konserin 3000 şahidi vardır. Ne çaldığımın da kaydı ve görüntüsü vardır. Tüm bu olayların başlangıcı, annemin vefatından sonra Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın taziye telefonu ve benim kendisini insanca bir konserime davet etmem ile başlamıştı. Keşke, tüm siyasiler, iktidar, muhalefet, belediyeler, pek çok sanatçıyı, müzisyeni, tiyatrocuyu gidip yerinde seyretse. Sanat ile iç içe olsa. Halkın sanata ilgisini teşvik etse. Keşke… Konserin ardından gelişen tüm bu olaylardan sonra, dost zannetmiş olduğum pek çok kişinin de bu yalana, bu düşmanlığa ortak olduğunu gördüm, hayatlarına çok yardım etmiş olduklarım dahil. Benim için çok can acıtıcıydı, yıpratıcıydı, kırıcıydı. Aylarca içime kapandım. Bu dostlarla (!) her şey bitti, yollar bir daha düzelmemek üzere ayrıldı. Pek çok sevdiğim, okuduğum, insan bu manipüle edilmiş algılarla yanlış şeyler yazdılar, sanki suç işlemişim gibi. Tüm gerçeklerden uzak, tüm iyi niyetlerden uzak. Ne oldu? Benim 49 yıllık ideolojim mi değişti? Sizce değişti mi? Değişebilir mi? Türkiye’nin son 30 yıldaki tüm cumhurbaşkanları bir veya iki konserime gelmiştir, Özal, Sezer, Demirel, Gül ve Erdoğan (2003 ve 2006’da başbakanlık döneminde) bunun dışında dünyanın pek çok cumhurbaşkanı önünde çalmışımdır. Sanatta, sporda, bu zaten olağandır. Siyasiler de konsere, sinemaya, maça gider… Gitmelidir. Hatta en muhalif sanatçıya bile gitmelidir.''

"Benim hayatımda özgürlükçü, demokrasi düşkünü ve Atatürk sevdalısı, bir vatansever olduğumu bilmeyen var mıdır?"

"Benim hayatımda özgürlükçü, demokrasi düşkünü ve Atatürk sevdalısı, bir vatansever olduğumu bilmeyen var mıdır?"

''Geldiler seyrettiler diye bizim tüm hayatımızın ideolojisi mi değişir? Bu nasıl bir saçmalıktır? Benim hayatımda özgürlükçü, demokrasi düşkünü ve Atatürk sevdalısı, bir vatansever olduğumu bilmeyen var mıdır? Tüm dünyada var mı? Hatta muhalif olduğumu bilmeyen, yaşadığım dertli yılları, mahkemeleri bilmeyen? Hayatımda bir kere Köşk’te çaldı; çok özel bir durum sebebiyle; Kasım 1999, ABD Başkanı Clinton ve eşi ve beraberindeki heyet, 17 Ağustos 1999 Körfez depremi sonrası Türkiye’yi ziyaret etmeye ve dayanışma mesajı vermeye gelmişlerdi; Köşk’te o akşam konseri benim vermem rica edilmişti. Onun dışında, ben felsefe olarak makamlarda sanatsal faaliyeti gerek sanat ve gerek sanatçılar açısından doğru bulmuyorum. Felsefe şu olmalı; sanatın yapıldığı yerde buluşulmalıdır, siyasetin yapıldığı yerde değil. Bunu benimle irtibata geçen tüm danışman ve bakanlara da bu şekilde iletmişim, “sorumluluk üstlenilir ama sanatın yapıldığı salonlarda olmalı. Amaç da sanatın halkla buluşması ve teşvik edilmesi olmalı.” Onlar da daha yukarı ne iletti bilmiyorum. Beni lütfen anlayın. Zaten bir daha da bizimle irtibata geçilmedi. Bir ulusal günümüzde müzik yapmam istenirse bunun yeri bence Anıtkabir olmalı. En azından tarihe doğruları not düşmek istedim.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Say'ın daveti üzerine 'Truva Sonatı' konserine katılmıştı.

Say, konserin ardından yaptığı açıklamada 'Hayatta hatalar yapılabilinir, Erdoğan da yapar, Say da yapar.' ifadesini kullanmıştı.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
194
19
11
8
3
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Burak B.

Çomarlıkta dünya markasıyız.Solun çomarı da fena değildir gördüğünüz gibi iş yapıyor hakkını verelim.

nostradamus

Gerçekten üzülerek görüyorum ki "ruh hastası" bir kitle oluştu. Bu kitle salt "Tayyip Erdoğan" düşmanı olduğu için doğru mevziyi bir türlü yakalayamıyor. Tay... Devamını Gör

Tıntın

Sizin kitle en son Reisçiydi ne karşı çıkması?

Can Arat

Tuzağa düşmüş Fazıl Bey, kendisine bu söz konusu olaydan dolayı en ufak eleştiri getiren insan ya kötü niyetlidir, yada cahildir. Aydın insan olmak, her daim... Devamını Gör