Eski İstihbaratçıdan 'Usulsüz Dinleme' İddialarına Yanıt: ''Boşu Boşuna Dinlemedik''
17'si polis 18 kişi hakkında 'usulsüz dinleme' iddialarıyla açılan davanın ilk duruşması Ankara'da yapıldı. Eski İstihbarat Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Lokman Kırcılı dinlemelerle bir çok eylemi aydınlattıklarını savundu.
'Usulsüz dinleme' iddialarıyla 17'si polis 18 kişi hakkında açılan davanın Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmasına ise eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak'ın da arasında bulunduğu 14 sanık ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Davanın şikayetçileri arasında, suçlama konusu dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını yapan, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ile Hanefi Avcı'nın avukatı Refik Ali Uçarcı da yer aldı.
Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürü Lokman Kırcılı, suçlamaların delilsiz olduğunu savundu:
'Hiçbir delil olmadan bu kadar ağır ithamlar üzücüdür. Suçlanmanın bu kadar kolay olabileceğini bilmiyordum. Neticede dinlediğimiz kişilerin hiçbirini tanımıyoruz, hiçbiriyle husumetimiz yok.'
Kırcılı, 'Boşu boşuna dinleme yapmadıklarını, dinlemelerle birçok eylemi aydınlattıklarını' söyledi.
Ahmet Şık'ın eşi Yonca Şık neden dinlendi?
Kırcılı, Ahmet Şık'ın eşi Yonca Verdioğlu Şık'ın neden 21 ay boyunca dinlendiği sorusuna 'İstihbarat uzun ve zor süreç. Neticede dinlenenler her şeyi açık açık telefonda paylaşmıyor. Geçmişte hiçbir ses alamadığım bir telefondan 2 yıl sonra ses aldığım olmuştur. Dinlemenin uzun ya da kısa olması kriter değil. Bazen bu süreç uzun olabilir. Sürenin uzunluğunun bir anlamı yok aslında. Bazen bir, bazen üç ayda çözersiniz, bazen bir-iki yıl sürer' yanıtını verdi.
'İstihbarat konusunda Türkiye'nin en iyi uzmanlarından olduğunu' savunan Kırcılı, 'bir kişinin örgütsel faaliyetinin ilk anda görülemeyebileceğini' söyledi.
Başbakanlık'taki polis neden dinlendi?
Kırcılı, 'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Recep Cengiz'in terör örgütleriyle ne gibi bağlantısı olabileceğini düşündünüz?' sorusuna ise 'Bugün kırsalda dinlediğiniz PKK'lı adam da 'Ben HDP'liyim' der. 'Şunu niye dinlediniz' diye bir şey yok' karşılığını verdi.
Kırcılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisinde dinleme cihazı bulunmasının ardından MİT yetkilileriyle toplantı yaptıklarını, bunun ardından Başbakanlık'ta görev yapan polisi de istihbarat amaçlı dinlediklerini anlattı.
'Niye 'Böcek soruşturması' kapsamında dinlendiğini belirtmediniz de suç örgütü kapsamında dinlendiğini yazdınız' sorusu üzerine Kırcılı, 'Şu anda hatırlamıyorum. Bunların bazıları, Böcek Soruşturması'nda gözaltına alınanlar da olabilir. Bazılarını böcek için dinledik, bazılarının da suç örgütleriyle bağlantı şüphesinden dinledik' yanıtını verdi.
Haberal'ın oğlu neden dinlendi?
Kırcılı, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın oğlu Erkan Bülent Haberal'ın 'Türk İntikam Birliği Tugayı' ile ilgili neden dinlendiğini anlatırken, 'Bize detaylı ihbar gelmişti. Analiz çalışmasında belli bir inandırıcılığını gördük' dedi.
'Baştacıyken casus olunmaz'
Sanıklardan Hüseyin Özbilgin, savunmasında, dönemin İçişleri Bakanı'nın isteğiyle Şubat 2012'de MİT Müsteşarlığında göreve başladığını anlattı, hakkındaki suçlamaları işleseydi MİT'in bunu tespit etmesi gerektiğini belirten Özbilgin suçlamaları kabul etmedi:
'Her insanın haysiyeti, şerefi, onuru namusu vardır. Bir gün önce baştacıyken, bir gün sonra casus olunmaz. Terörle mücadelede defalarca ölümle burun buruna gelmiş bir insanın hiçbir somut belge olmadan, mahkeme kararları dikkate alınmadan müfettiş raporuyla suçlanması haksızlıktır. Ben casusluk suçu işlemektense ölmeyi tercih ederim'
Taltif davasının ilk duruşması da yapıldı
'Bazı polislere usulsüz taltif verildiği' iddiasıyla 17 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması da Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Dönemin Taltif Şube Müdür Yardımcısı Cemil Çelik, yılda 3-4 taltif dönemi olduğunu, hazırlanan listelerde yaklaşık 25 bin kişi bulunduğunu, bunlardan yaklaşık 20 kişiye taltif verildiğini söyledi.
Çelik, izinli olan kişilerin taltif listesine eklenmesinde bir sakınca bulunmadığını savundu. Kendilerinin teklif makamı olduğunu belirten Çelik, son kararı Emniyet Genel Müdürlüğü Taltif Komisyonu'nun verdiğini belirtti.
'Geçmiş yıllarda Emniyet Genel Müdürlüğü Taltif Komisyonu tarafından yanlışlıkla ödeme yapılanların parası geri alınmıştır ve haklarında adli ya da idari işlem başlatılmamıştır. Bizim için de kamu zararından söz etmek mümkün olmayacaktır. Çünkü verilen taltif paraları personelden geri alınmıştır. Taltif verilen para personelin kendi hesabına yatmaktadır. Buradan maddi yarar sağlama imkanı yoktur.'
Taltifin, rütbe esasına göre verildiğini belirten Çelik, hak eden polis memurlarına, gerekli ödemenin yapıldığını ifade etti.
Dumanlı da savunma yaptı
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın kardeşi Siirt Polis Meslek Yüksek Okulunda öğretmenlik yapan sanık Halil Dumanlı da Taltif Ön Komisyonunda bir çok imzasının bulunduğunu, ortada sahte bir evrakın olmadığını savundu. Dumanlı da takdir yetkisinin Emniyet Genel Müdürlüğü Taltif Komisyonu'nda olduğunu savundu:
'Bağlayıcı olmayan, sadece teklif niteliğinde olan bir suçtan buradayız. Ortada bir suç varsa esas Taltif Komisyonunun burada yargılanması gerekir. Üzerimdekilerin tek tek hesabını veririm. 12 bin liraya tenezzül etmem. Ben, derslerde de polislere güncel olaylarla ilgili, haram yememelerini, yanlış yapmamalarını anlatırım. Böyle bir şey olsa eşimin, çocuklarımın karşısına çıkamam. Takdir böyleymiş, bir şey diyemiyorum'
İddianamede, sanıkların ayrı ayrı 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' suçlarından 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı