Hükümetten bir zihniyet değişikliğini beklemenin zor olduğunu belirten Yıldırım, muhalefetin de ortaya net bir program koymadığını anlatarak şunları söyledi:
Muhalefet halka gitmeye başladı. Esnafa gidiyor, çiftçiye de gidiyor. Milletvekilleri tarlaya gidip video çekip paylaşıyorlar ama ortada tarımla ilgili net bir program yok. Muhalefetin tarımda ne yapacağını, tarımsal maliyetleri, mazot ve gübre fiyatlarını nasıl düşüreceğini açık açık anlatması lazım. Bazı raporlar hazırlandı ama çiftçinin haberi yok.
Tarımda yeni bir dönem yeni bir düzen olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:
Pandemi, iklim krizi, kendine yeterlilik, yasaklar, kısıtlamalar, korumacılık, yoksulluk bu döneme damgasını vurdu. Gıda egemenliğinin önemi arttı. Tarım potansiyeli ve üretimi yüksek olan ülkeler yeni tarım düzeninde “zengin ülkeler” olarak adlandırılacak. Türkiye iklimi, ürün çeşitliliği, kendine yeterli olma potansiyeli ile yeni tarım düzeninde önemli ülkeler arasında yer alabilir. Üretirse açlık, kıtlık olmaz. Üretmezse açlık da olur kıtlık da olur. Ulusal politikalarla bu potansiyelini değerlendirmezse dışa bağımlı, varlık içinde yokluk çeken bir ülke olur. Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor. Oysa çıkış yolu tarımda.
Türkiye’nin, tarımda zenginlik üretecek politikaları uygulaması gerektiğini ifade eden Yıldırım, bu konuda şunları söyledi:
Tarım ve gıda üreticisi ülkeler petrol üreten ülkelerin yerini alıyor. Türkiye, yeni tarım düzeninin gerektirdiği birçok koşula sahip. Bu avantajları değerlendirmek için zihniyet değişimine ihtiyaç var. Türkiye, tarımdan zenginlik üretecek politikalar uygulamalı.
Yorum Yazın
e yani bir zahmet :)