Ülkemizdeki her toplumsal sorunun ardından, 'duyarsızlık' meselesi tekrar tartışma konusu oluyor. Bu durum, toplumumuzun hassasiyetlerini ve sorunlarına olan duyarlılığını sorgulamamıza sebep oluyor. Her seferinde yeniden gündeme gelen bu konu, toplumsal meselelerin çözümünde ne kadar aktif olduğumuzun ve bu konulara ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesi oluyor.
Dr. Gülcan Özer'den duyarsızlaşma meselesi üzerine konuştu. 'Ne kadar duyarsızlaşırsak o kadar iyi yaşarız, uzunlamasına o kadar kötü yaşarız.' diyen Özer'in sözleri uzun uzun düşündürdü.
Buradan izleyebilirsiniz;
Duyarsızlaşma, modern dünyanın kaçınılmaz bir parçasıdır.

Teknoloji, sosyal medya ve hızlı bilgi akışı, insanların sürekli olarak çeşitli duygusal ve zihinsel uyarılara maruz kalmasına neden olur. Bu durum, insanların zamanla belirli uyarılara karşı duyarlılıklarını yitirmelerine, yani duyarsızlaşmalarına yol açar.
Duyarsızlaşma, bireylerin belirli bir durum veya olay karşısında duygusal veya zihinsel tepkilerini kaybetmeleri durumudur.

Bu durum, özellikle travmatik olaylara maruz kalan kişilerde yaygın olarak görülür. Duyarsızlaşma, bireyin duygusal tepkisini azaltarak, travmatik bir olayın olumsuz etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, duyarsızlaşma aynı zamanda bireyin duygusal sağlığı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sayın editör, lütfen attığınız başlık ile dikkat çekmeye çalışıp yılların doktorunu hedef tahtası haline getirmeye çalışmazsanız daha iyi olacak gibi videoyu... Devamını Gör