Doğurganlığınızı Olumlu ve Olumsuz Yönde Etkileyen Önemli Faktörleri Öğrenmek İster misiniz?
Önemsiz gözüken şeyler doğurganlığınızı azaltabilir ve hamile kalma şansınızı mahvedebilir...
❌: Sporu abartmak
❌: Yüksek seviyede streste olmak
Kısırlık ve stres arasındaki bağlantı hala tam olarak bilinmiyor ancak birçok araştırmacı, psikolojik sıkıntıların ve anksiyetenin, gebe kalma ihtimalini düşürdüğü sonucuna vardı. Bazı kadınlar, diğer kadınlara oranla stresten daha fazla etkilenebilir. Ayrıca birçoğu da hamile kalamama korkusuyla depresyona girip, yoğun bir stres yaşayabilir, bu da korkunç bir döngüye neden olur.
Yüksek seviyede kortizol ve adrenalin de vücudun işleyişini etkileyebilir. Bu, kronik sağlık durumlarını kötüleştirir ve obezite ve metabolik fonksiyon bozuklukları gibi yeni hastalıklara yol açabilir. Bu konuda farkındalık sahibi olmak ve stresle baş etme teknikleri hakkında bilgi sahibi olmak stresin vücudunuz üzerindeki etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.
❌: Yaş
Bir kadının yumurta sayısı, doğduğu andan itibaren belirlenir. Kadın yaşlandıkça, yumurtalar da yaşlanır ve niteliği azalır. 20'li yaşlarını yaşayan bir kadının her ay hamile kalma ihtimali %25-30 arasındadır. 40 yaşına gelindiğinde bu ihtimal %5'e düşer.
Tabii, her kadın farklıdır ve hamile kalma girişiminin sonucunu kesin olarak tahmin etmek imkansızdır. Bununla birlikte doktorlar, yaşın doğurganlığı etkileyen önemli bir faktör olduğunu ve IVF (tüp bebek) tedavisinin bile her zaman yaş komplikasyonlarının üstesinden gelemeyeceği konusunda uyarıyorlar.
❌: Sağlıksız kiloda olmak
Amerikan Üreme Tıbbı Derneği'ne göre, hem aşırı kiloda hem de aşırı düşük kiloda olmak, doğurganlığı %12 oranında etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Sağlıksız bir kilo seviyesinde olmak, hormon seviyelerinde, yumurtlama bozukluklarına, düzensiz regl döngüsüne yol açar ve düşük riskini artıran sorunlara neden olabilir.
Neyse ki, kısırlığa neden olabilecek bu faktör tam tersine de çevrilebilir. Kilolarını normal seviyeye getirebilen kadınların %70'i, herhangi bir ek tedavi uygulamadan hamile kalabiliyor. Kadınlar vücut kitle endekslerinin sağlıklı bir seviyede olup olmadığını kontrol etmeli ve iyi bir beslenme planı için bir diyetisyene danışmalıdır.
❌: Kimyasallara maruz kalmak
Vücudumuzda ve evlerimizde kullandığımız temizlik ürünlerinin güvenli olduğunu düşünebilirsiniz ancak durum maalesef öyle değil. Araştırmalar, ftalat ve paraben gibi belirli kimyasalların, endokrin disfonskiyonuna ve buna bağlı diğer problemlere neden olabileceğini gösteriyor.Çalışma, bu kimyasalların laboratuvarda test edildiğinde güvenli olmasına rağmen, bilim insanlar, vücutta birbirleriyle nasıl etkileşime girdiklerinden emin olamadıklarını ileri sürüyor.
Her ne kadar araştırmaların artırılması gerekse de, önlem almakta fayda var. Daha doğal içerikli kozmetik ürünleri seçmeye ve temizlik kimyasallarına maruz kalma oranınızı düşürmeye çalışın. Sert kimyasalların yerine kullanabileceğiniz birçok doğal temizlik tarifi vardır.
✅: Yoga yapın
Yoga, yalnızca egzersiz yaparak aktif kalmak için harika olmakla kalmayıp, aynı zamanda hamile kalmakta zorluk çeken kadınlar için de etkili olabilir. Bazı yoga pozları, pelvise giden kan akışını arttırır ve endokrin sisteminin çalışmasını iyileştirir. Ayrıca yoga, doğurganlığı olumsuz yönde etkileyen stres ve anksiyete seviyelerini azaltır.
Yogada, doğurganlığı artırmak için birçok pozisyon vardır. Örneğin, kan dolaşımını iyileştirmek için Setu Bandhasana ve Viparita Karani ile çalışmaya başlayabilirsiniz. Hormonlarınızı dengelemek için Uttanasana'yı deneyebilirsiniz. Ve bedeninizi ve zihninizi gevşetmek isterseniz de, egzersizinizi Balasana ile bitirin.
✅: Vajinal bölgenizde kullandığınız ürünlere dikkat edin.
Bazı ürünler, kadının vajinal pH seviyesini etkileyebilir ve hamile kalmak için kötü bir ortam yaratabilir. Örneğin, vajinayı ve vajina yolunu kimyasallarla temizlemek, vajinal enfeksiyonların gelişimine katkıda bulunabilir.
Yanlış sıvılar kullanmak hamile kalma çabalarınızı olumsuz yönde etkileyebilir. İçinde zararlı maddeler içermeyen sıvılar kullanmak daha iyi olacaktır. Bu sıvılar, servikal mukusa benzer ve sperme zarar vermez.
✅: Çeşitli ve dengeli beslenin.
Bol miktarda lif, sağlıklı yağ tüketmek ve abur cuburdan uzak durmak gibi temel beslenme kurallarına uymanın yanı sıra, menünüzü çeşitlendiren ve gerekli vitamin ve minerallerle zenginleştiren ürünler tüketmeye özen gösterin. Örneğin, greyfurtlar yumurta sağlığını ve düşük C vitamini seviyelerini iyileştiren ve hormonal bir dengesizliğe katkıda bulunabilecek olan poliamin putresin bakımından zengindir.
Baharatları da unutmamak gerek. Yapılan bir çalışma, tarçın tüketen kadınların, plasebo alanlara kıyasla yumurtlama ve adet düzenliliğinin iyileştiğini göstermiştir.
✅:Beslenmenize vitaminleri de dahil edin.
Bazı vitaminlerin eksikliği doğurganlığı azaltabilir. Vücuttaki tüm vitaminler dengede olmalıdır, ancak bazıları, hamile kalma ve sağlıklı bir gebeliğin korunmasında daha önemli bir rol oynamaktadır. Bu vitaminler şunlardır:
Folik asit: Gebe kalmak isteniliyorsa, folik asit kullanmak önemlidir. Hamileliğin ilk haftalarında bebeğin gelişimi ile ilgili problemleri azaltır.
Çinko: Doğurganlık ve döllenme kabiliyetlerini artıran yumurtaların niteliğini arttırır.
Omega-3 yağ asidi: Genel anlamda sağlığı iyileştirir ve doğurganlığı arttırır. Ayrıca, rahimdeki kan akışını iyileştirir ve servikal mukusu artırır.
Demir: Enerji seviyelerini yüksek tutmak ve yumurtlama eksikliğini önlemek için gereklidir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Yahu yeter her yer de kilo muhabbeti görmekten bıktım. Veremiyorum işte şimdi çocukda mı olmayacak :/