Diğer Ülkeler İle Karşılaştırıldığında ABD'de Trafik Yol İşaretleri Neden Bu Kadar Çok Farklı?
Diğer Ülkeler İle Karşılaştırıldığında ABD'de Trafik Yol İşaretleri Neden Bu Kadar Çok Farklı?
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) trafik işaretleri diğer ülkelerde gördüğümüz standart işaretlerden oldukça farklı. ABD'yi ziyaret edenler ülkedeki yol işaretlerinin Türkiye ile ya da diğer ülkelerle kıyaslandığında farklılık olduğunu hemen fark eder. Peki bu farklılık neden kaynaklanıyor?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Yurt dışına çıktınız ve ABD'de araç sürmeye karar verdiniz. Ancak yola çıktığınızda karşınıza çıkan trafik levhalarının alıştığınızdan tamamen farklı olduğunu gördünüz. Peki bu şaşırtıcı durumun arkasında yatan sebepler neler? Amerika neden kendine has trafik işaretleri kullanıyor?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Yıl 1979... Birleşmiş Milletler evrensel bir yol işareti standardı geliştirmeye çalışırken Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada kendi benzersiz standartlarını koruma kararı aldı.
O zamandan beri bu ülkeler yollarında ve otoyollarında kendi yollarını çizmeye devam ediyor. Avrupa’dan Japonya’ya, Rusya’ya kadar pek çok ülkede benzer görsel standartlar görebilirken Amerika’da işler farklı bir şekilde yürüyor.
Tarihe baktığımızda otomobil endüstrisinin babalarından Carl Benz’in 1888’deki ilk arabasıyla birlikte Amerikalı Henry Ford’un seri üretim süreci Detroit’i Motor Şehri haline getirdi.
Arabaların yaygınlaşması yolların hızlı bir şekilde inşa edilmesine yol açtı. Ancak bu ilk dönemlerde yol işaretleri şehirler ve özel otomobil kulüpleri tarafından belirlendiği için merkezi bir standart yoktu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1927’de Amerikan Eyalet Yüksek Görevlileri Derneği standart yol işaretleri oluşturma çabalarına girdi. Ancak 1930’da Ulusal Sokak ve Karayolu Güvenliği Konferansı’nın hazırladığı ikinci bir kılavuz kafa karışıklığına yol açtı.
Bir yıl sonra iki farklı kılavuzun bir araya gelmesiyle Tekdüzen Trafik Kontrol Cihazları Kılavuzu olan MUTCD ortaya çıktı. Bu bugünkü sekizgen dur işaretleri ve diğer birçok yol işaretinin temelini oluşturdu.
Yirmi yıl sonra 1951’de Birleşmiş Milletler yeni bir yol tabelası standardı geliştirme çalışmaları başlattı. Ancak Amerika bu evrensel standartlara sıcak bakmadı. 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde gerçekleştirilen denemelerde ABD’deki sürücüler yeni görüntü tabanlı tabelaları anlamakta zorluk çekti ve sonuç olarak bu deney başarısız oldu.
BM’nin Viyana Sözleşmesi 69 ülkeyi kapsayan evrensel bir yol işareti sistemine yol açtı; ancak ABD bu sözleşmeye katılmayı reddetti. Bunun nedenleri arasında eyaletlerin kendi yol ve otoyol tabelalarını belirleme yetkisi bulunuyordu.
Eğer ABD bu sözleşmeye katılsaydı, tüm eyaletlerin federal hükümetin koyduğu kurallara uyması gerekecekti. Bu durum bazı eyaletlerin rahatsız olmasına ve yasallık konusunda kafa karışıklığına yol açabilecekti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1966’da çıkarılan Karayolu Güvenliği Yasası eyaletlerin uyum sağlaması durumunda federal otoyol fonlarından kayıplar yaşamaları gerektiğini belirtiyordu. Bu da federal otoritenin bazı konularda etkili olmasını sağladı. Ancak Kuzey Amerika’nın özgün işaretleri bu kurallara rağmen kendini sürdürmeyi başardı.
1970’de yapılan bir diğer deneme görüntü tabanlı tabelaların kabulü üzerineydi. Ancak sürücüler bu yeni işaretlere alışamadı ve bu da yolların daha da karmaşıklaşmasına yol açtı. 1978’de MUTCD görüntü tabanlı tabelaların Amerika için uygun olmadığına karar vererek bu denemeyi sonlandırdı.
Yani Amerika’nın yol işaretleri tarihsel ve kültürel dinamiklerin bir yansıması olarak günümüzdeki şeklini aldı. Bu ülkeye ilk kez seyahat ettiğinizde karşınıza çıkan bu benzersiz sistemin Amerika’nın kendine özgü bir yol haritası çizdiğini göreceksiniz.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Keske amerikali olsaydim, en orjinal millet kendilerine ozgu tarzlari var