Dibine Kadar Gerçek Alternatif Senaryo: Aile Dizisi Hepimizin Aşina Olduğu Türkiye'de Geçse Neler Olurdu?
Son günlerde herkesin ayılıp bayıldığı Aile'yi bilmemenize imkân yok. Türkiye'nin güzellik standartlarını uzaya fırlatan Serenay Sarıkaya ve Kıvanç Tatlıtuğ'u bir araya getiren proje, büyük ses getirdi. Gelgelelim dizideki bazı ütopik detaylar da gözden kaçmadı. Peki Aile bir dizi değil de gerçek hayat hikâyesi olsaydı, neler olurdu? Devin'le Aslan'ın aşkı, yaşanan olayların seyri epey bi' farklı olurdu di mi?
O zaman cipslerinizi ya da zurna dürümlerinizi hazırlayın, içeriğe geçiyorum!
Yerli dizi sektörü malumunuz. Ne kadar farklı bir iş ortaya koymak isterseniz isteyin, sonuç yine esas erkekle kadının bir dizi klişe yaşadığı bir aşka evriliyor.
Kabul, aile dizisi bomba bir giriş yaptı ve özellikle ilk bölümlerde doğal diyaloglarıyla da beğenildi. Gelgelelim popülerliğe oynayan bu yapım da gün geçtikçe kendisini Türk klişelerine kaptırdı ve ipin ucu kaçtı...
Peki, Aslan Soykan'la Devin Akın'ın tutkulu aşkını ve aileleriyle çatışmasını konu edinen dizimiz, gerçek hayatta olsaydı neler yaşanırdı?
Burası Türkiye bi' kere, Devin'in dizinin açılış sahnesinde çıkardığı o sese tepki vermeyecek bir güruh yok...
Elinde önce plastik su kabını çeviren, sonrasında da telefonunu tıklatan Devin'i uçakta bir tek Aslan Soykan beyefendi uyarıyor. Gelgelelim burası Türkiye, burada öyle bir tahammül sınırı yok.
Peki uçaktan indikten sonra taksi bulmakta zorlanan esas kadınımızın, Aslan'ın "Seni bırakalım..." teklifini hiç ikiletmemesine ne demeli?
Yahu biraz gerçekçilik be... Gerçek hayatta bir kadın olarak bırakın o arabaya binmeyi, yakınından bile geçmeye korkarsınız. Tekrar hatırlatmak durumundayım, burası Türkiye...
Hadi diyelim bir akıl tutulması yaşadınız, Aslan Bey'in yakışıklılığı beyninize kan gitmesini engelledi ve bindiniz... Şu mafya kılıklı adamları gördükten sonra, Aslan'la yemek yemeye gider misiniz?
Ha, gidecek deli yürekler vardır; ona bir şey diyemem ama adam buram buram tehlike kokuyor. Gerçek hayatta olsaydık, Devin'in arkasına bakmadan topuklaması gerekiyordu.
Flörtleşmeye başlayan çiftimiz lüks bir restorana yemeğe gitti hatırlarsanız... Ancak Devin sıkıldığı için Aslan onu alıp yakındaki bir düğüne götürdü.
İzlerken 'Ayyyy ne kadar romantik' diye iç geçirsek de aklı selim bir birey oturup rahatça sohbet edip yemek yemek varken, hiç tanımadığı insanların düğününe gider mi Allah aşkına? Hayatının aşkı gelmiş seni bulmuş, gidip düğünde göbek atmak da ne... Biz elimizden gelse yakınlarımızın düğününe gitmeyeceğiz, ki keşke gelse...
Devin'in ailesi hakkında ileri geri konuşan Aslan, Devin'den sağlam bi' kafa yemişti... İçimizin yağları eridi mi? Eridi. Gelgelelim biraz ütopik.
Tokat, belki bağrış çağırış olabilir ama kafa atmak bambaşka bir boyut... Hele ki karşınızda psikoloji eğitimi almış biri varsa, daha mantıklı tepkiler ve daha sağlıklı bir iletişim bekliyorsunuz tabii.
Kızı Ceylan'a arkadaşların eve gelsin dedikten sonra kızının verdiği partide pompalı tüfekle ateş eden Hülya Hanım'a ne diyeceğimi bilemiyorum...
Yahu kızsın, bağırsın, çağırsın anlarım da... Bir anda silahı çıkarıp havaya ateş etmek de neyin nesi. Gerçek hayatta olsak en fazla kızını göz hareketleriyle yanına çağırıp, 'Çabuk gönder bunları' demesi gerekmez mi?
İkinci günden birbirilerine deli divane aşık olan çiftimizi söylemiyorum bile. Hele Devin'e yatakta evlilik teklif eden Aslan'ı.
Erkeklerin gerçek hayatta evlilik konusundaki triplerinden geçilmediği için bu sahneler çok da gerçekçi gelmiyor tabii. Ve birbirlerine deli divane aşık olmaları. Gerçek hayatta Aslan'ın 'Ben aşk adamı değilim kızım' demesi gerekmiyor muydu?
Tek teklif de yetmiyor. Aslan'ın teklifini reddeden Devin, ardından trafikte kovaladığı Aslan'ı zorla aşağı indirip evlilik teklifi ediyor...
Ah be klişelere boğdunuz bizi... Gerçek hayata değinmek istiyorum biraz. Gerçek hayatta da bir kadın evlilik teklif edebilir tabii ama takdir edersiniz ki bu çok sık yaşadığımız bir şey değil...
Bir de Aslan Soykan Beyefendi'nin Devin'i kendi soyadından koruma çabası var ki takdire şayan...
Yahu, biraz gerçekçi senaryolar mı yazsak? Sevdiği kadını gözünden sakınan erkek profili çizeceğiz diye Aslan Soykan'dan bir masal kahramanı yaratmışlar çünkü. İlk günden aşık olmalar, evlilik teklifi etmeler, Devin'in ayağını yerden kesmek için her şeyi yapmalar... Bu kadar ütopiklik bünyeye ağır geldi.
Devin'in evleneceği gün kendisini almaya gelen davulun sesiyle uyanması da ayrı bir ironik! :)
Bunun gerçek hayat versiyonunu açıklamıyorum bile, siz biliyorsunuz. Bırakın uyanamamayı, bir gece önceden uyumak bile zor. Bir de elbisenin üzerine deri ceket giyip çıkması yok mu, muazzam detay.
Peki dizide hiç mi gerçekçi sahne yok derseniz... Var tabii. Mesela Aslan'ın amcası İbo'nun servis tutup köyden akrabaları getirmesi aşırı gerçekçi bir sahne...
Doğallığa ve gerçekliğe susamış bünyeme ilaç gibi geldi!
Valla ne diyeyim, Türk dizi film sektörünün bu klişelerinden ve gerçekliğe uzak senaryolarından biraz sıkıldık hepimiz.
O zaman yorum sizin...
Yorum Yazın
Herşeyi gerçek hayatla bire bir aynı şekilde ekrana verseler kim izler? Diziler, filmler, kitaplar, tiyatro oyunları bütün bunlar biraz olsun hayatın gerçek ... Devamını Gör
Klişelerin dışına çıkıp aşırı gerçekçi olan sahneler daha çok ilgimi çekiyor açıkçası. Tamamen gerçek demiyorum ama izlerken en azından empati yapılabilecek ... Devamını Gör
Hepsinde de çok haklısınız yüzde yüz fakat Türkiye de çok ütopik bir ülke!!bugünki Müge Anlıdan iki örnek veriyorum birincisi 80 yaşında köyde 60 yıl öncesin... Devamını Gör
kivancin oyunculuğunu beğenmiyorum aşırı yapay ve sahte oynuyor bu benim fikrim oyunculuğu Okadar waoovv değil bence gümüş dizisinde aşırı Yakışikliydi harbi... Devamını Gör