Koalisyon Turunda 'Çözüm' Görüşmesi
AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu koalisyon turları kapsamında üçüncü ve son görüşmesini HDP ile gerçekleştirdi. İki partinin birbirleriyle koalisyona dair tutumları nedeniyle görüşmede koalisyondan ziyade çözüm sürecinin konuşulacağı belirtiliyor ve bu nedenle görüşme 'nezaket ziyareti' olarak nitelendiriliyordu. Davutoğlu'nun HDP ziyareti yaklaşık 2 saat sürdü ve koalisyon görüşmelerinin ilk turunda en uzun görüşme olarak kayıtlara geçti. Davutoğlu görüşme sonrası yaptığı basın açıklamasında çözüm sürecine vurgu yaptı ve 'Süreç devam edecekse etkili olduğunuz varsayılır. Etkiniz yoksa görüşmelerin anlamı ne?' diye sordu. HDP heyetinden Önder ise 'Demokrasi ile silah bir arada olamaz ama ikisinin bir arada olamaması gerçeği birinin yükselmesiyle doğru orantılıdır. Demokrasi ne kadar yükselirse silah yok olur. Salt bir meseleyi silah boyutuna indirerek, demokrasiden ayrı olarak ele almak bu meselenin ağırlığını göz ardı etmek demektir' açıklamasında bulundu.
Dörtlü deklarasyon önerisi
'Süreç Dolmabahçe şartlarından daha ileri noktada başlamalı'
AK Parti heyetiyle yapılan görüşmenin ardından HDP adına açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder 'AKP heyetine adalet, barış ve demokrasi başlığı altındaki üç temel ilkemizi aktardık. Bir AKP-CHP koalisyonun bu üç başlığı içermesi halinde yapıcı bir muhalefet tutumu alacağımız belirttik' dedi.
Önder, 'Demokrasi ile silah bir arada olamaz ama ikisinin bir arada olamaması gerçeği birinin yükselmesiyle doğru orantılıdır. Demokrasi ne kadar yükselirse silah yok olur. Salt bir meseleyi silah boyutuna indirerek, demokrasiden ayrı olarak ele almak bu meselenin ağırlığını göz ardı etmek demektir' açıklamasında bulundu.
İşte Önder'in açıklamalarından satır başları
Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Partimizin yaklaşım ve önerilerini paylaştık. Sayın Başbakan da kendi düşüncelerini açıkladı. Başta 7 Haziran sonuçlarının değerlendirmesi olmak üzere, izleyecekleri yol ve yöntemleri bizimle paylaştılar. Koalisyon ayrı bir başlık olarak ele alındı. Partimizin adalet, barış ve demokrasi başlığı altındaki 3 temel ilkesel duruşumuzu aktarma imkanı bulduk.
Bir Ak Parti ve CHP koalisyonunu bu üç başlık altında gerçekleşmesi doğrultusunda bu yapıya yapıcı bir muhalefet tutumu alacağımızı belirttik. Başbakan da koalisyon ve diğer teme meselelerimiz hakkındaki fikirlerini paylaştık. Temaslarımız gerektikçe sürmesi, kesintiye uğramaması konusunda mutabık kaldık.
Bu ülkedeki hükümetin oy kaybı, tek başına yeniden iktidarı elde edememesi ve yeni kurulacak olan değişik hükümet alternatiflerinin temle meselesi çözüm süreci olmak zorunda. Ülkemizdeki bozucu alanların; istihdamdan tutun kadın meselesine kadar ekonomik bunalmışlığımızdan bölgesel sıkışmaya kadar tümü barış süreci konusunda alacağımız tutumla bire bir ilgilidir. Barış meselesi demokratik çözüm meselesi bu ülkenin bir alt başlığı değil teme meselemizdir. Hiçbir hükümet görüşmesi çözüm sürecinden ayrı ele alınamaz çözüm süreci de hükümet meselelerinden ayrı ele alınamaz.
Öcalan bu ülkede barış ve demokratik hareketlerin tema geliştiricisi ve teminatı olmuştur. Bizim ona sıradan bir ziyaret yapmamız söz konusu değildir. Devlette devamlılık esastır denir ya…
Barış süreci kaldığı yerden devam etmemeli. Sayın Öcalan'la görüşme talebimiz de böyle değil. İtibarsızlaştırılan Dolmabahçe şartlarına geri dönerek daha ileri bir noktadan tekrar başlamak zorunda. Talebimiz sıradan bir (İmralı'ya) gidelim, görüşelim gelelim talebi değil, süreç bağlantılıdır. Süreçte hükümetin vaad ettiği bizimle beraber kamuoyuna duyurduğu noktanın gereken ciddiyetle ele alınarak daha ileri bir noktadan başlatılması gerçeğidir. Hükümetten İmralı'ya gidiş konusunda bize net bir takvim iletilmiş değil.
HDP’nin seçimlerde alınan sonuçlar tüm soruların cevabı niteliğindedir. Sayın başbakan da biz de söyledik. Sayın Demirtaş’ın dile getirdiği şekilde söyleyeyim. “Demokrasi ile silah bir arada olamaz” Ama ikisinin bir arada olamaması gerçeği birinin yükselmesiyle doğru orantılıdır. Demokrasi ne kadar yükselirse silah yok olur. Salt bir meseleyi silah boyutuna indirerek, demokrasiden ayrı olarak ele almak bu meselenin ağırlığını göz ardı etmek demektir.
Hükümetten adaya gidiş konusunda bize net bir takvim iletilmiş değil.
Bütün ülkenin hayrı için en çok oy almış iki siyasi partinin, geniş mutabakat zeminin şart olduğunu düşünüyoruz.
MASA MESELESİ
Bizim heyet üyelerinin tutumuna dahil değerlendirmeler, keyfiliğini ifade etmiyor. İlkesel tutumlara dönük değerlendirmeler oldu. Ama herkesin kavraması gereken şu ki anlaşamadığınız insanlarla müzakere edersiniz. İmralı’daki masa bu büyüklükteki bir masaydı. Biz bunu böyle bir ima amacıyla düşünmedik. Mütavazi bir salonda siyaset yürütmeye çalışıyoruz. Sayın misafirlerimizi ağırlayabileceğimiz tek masaydı. Bizim geleneğimiz imalarla siyaset yapmaz. Yalın ve açık ilkelerimiz var.
Demirtaş’ın çağrısı için “Seni başkan yaptırmayacağız derken aslan kesiliyorsunuz silah bırakma çağrısı yaparken sessizsiniz” eleştirileri…
Bu değerlendirmeye yapan herkes bu sloganımızın ve tutumumuzun kronolojisine baksın. Seni başkan yaptırmayacağız sözü itibarsızlaştırma çabaları üzerinde söylenmiştir.
Devletin ve iktidarın kendini birkaç kez tekzip etmesi gerekir görüşmeleri durdurmak için. Bu süreç devam etmelidir ama daha ileri bir adımla ve ciddiyetle.
(Başbakanı iki eş başkan uğurladı, ne anlama geliyor sorusu üzerine)
Sen söyleyince acaba ne çıkarmalıyız diye düşünüyorum. Medeni insan ilişkisi çıkarabiliriz. Sosyal davranış biçimi, temel ahlakı tavırlar çıkarabiliriz. Görüşme daha uzun sürecekti, başlıkların geniş bir tartışma gerektiğini gösterdi. Sayın Başbakan’da bunu düşündü ancak programı vardı. Bu başlıkları değerlendirmek üzere ayrıldık. Her medeni insan gibi misafirimizi uğurladık.
Ajanslar