Danıştay'dan Bir İlk: Altın Madeni ÇED'siz Olmaz
İzmir Karşıyaka’da kent merkezine 5-6 km uzaklıkta bulunan Yamanlar Arapdağı’nda işletilmek istenen altın madenine Danıştay’dan ‘dur’ kararı çıktı.
Evrensel gazetesinden Özer Akdemir'in haberine göre, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan madenin aldığı izinlerin geçerli olamayacağına karar verdi. Böylece İzmir 2. İdare Mahkemesinin aynı yöndeki kararını onayladı. Karar, ÇED düzenlemelerinin madencilik mevzuatından üstün tutulması anlamında bir ilk.
KENTİN GÖBEĞİNE ALTIN MADENİ
Doğançay Mahallesine 2 kilometre, Sancaklı köyüne 1 kilometre uzaklıkta olan, Karşıyaka’nın en önemli toplu konut alanlarının ise tam karşısındaki tepede bulunan altın madeni, neredeyse kentin göbeğinde yer alıyordu.
Metro A.Ş şirketi tarafından işletilmek istenen altın madenine işletme ruhsatı ve izni veren Enerji Bakanlığı'na karşı Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) dava açmıştı. İzmir 2. İdare Mahkemesi işletme ruhsatı ve izninin iptaline karar vermiş; kararda ÇED raporu düzenlenmeden verilen işletme ruhsatı ve işletme izninin hukuka aykırı olduğu tespit edilmişti. Enerji Bakanlığı’nın bu kararı temyiz etmesinin ardından dosyayı inceleyen Danıştay 8. Dairesi; İzmir 2. İdare Mahkemesi'nin kararının usul ve kanunu uygun olduğunu belirterek, Bakanlığın temyiz talebini reddetti.
Danıştay, izinlerin iptalinin yanı sıra, altın madenleri ve ÇED süreçleriyle ilgili önemli bir karara imza atmış oldu.
BU KARAR BİR İLK
EGEÇEP adına davayı yürüten hukukçulardan Av. Arif Ali Cangı, mahkemenin kararında; ÇED düzenlemelerini madencilik mevzuatından üstün tuttuğunu belirterek, “Karar bu yönüyle ilktir. Kazdağları, Kozak Yaylası ve diğer yörelerdeki ‘altın’ için yapılan saldırılar bu kararla baştan engellenebilir” dedi. Bakanlığın sadece karar düzeltme talep edeceğini, oradan da sonuç alamayacağını düşünen Cangı, bu süreçten sonra kararın kesinleşmesi halinde maden işletme ruhsatından önce ÇED zorunluluğu yönünde mevzuat değişikliğine gidilebileceğini belirtti.
KARŞIYAKALI SAHİP ÇIKARSA
Cangı, “Termik Santrallere ilişkin lisans yönetmeliğini de böyle değiştirtmiştik” diye konuştu. Maden yönetmeliğine göre ÇED süreci ve ruhsat sürecinin ayrı yürüdüğünü aktaran Cangı, “Bakanlığın vermiş olduğu ruhsat ve işletme iznini ÇED'e bağlayan bir karar bu. Hiçbir mahkemeden almamıştık böyle bir kararı. O yüzden önemli bir karar bu. Karşıyakalılar sahip çıkarsa Arapdağı’nda altın madeni işi bitmiş demektir” diye konuştu.
ÇEVRE BİR İNSAN HAKKIDIR
METRO Turizm'in de sahibi olan Metro A.Ş'nin Karşıyaka'da işletmek istediği altın madeni ruhsat süreci ile ilgili gelişmeler olayın ilginç bağlantılara uzandığını ortaya koymuştu. Şirketin sahibi Galip Öztürk hakkında açılan davada ortaya çıkan ses kayıtları İzmir’deki altın madeni konusunda, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'ın devreye girdiğine işaret etmişti. Maden ruhsatı için Ağar'a ricada bulunan Galip Öztürk'e Ağar'ın “İzmir Valisi ile konuşurum” demesinden 1 ay sonra 3 Aralık 2010’da madene ruhsat verilmişti.
EGEÇEP, İzmir 2. İdare Mahkemesinin kararından sonra yaptığı açıklamada, madenlerin kazanılmış hakkının, halkın katılımı ve bilgi edinme hakkı ile vücut bulan çevre hakkı karşısında hükümsüz kaldığını belirterek, 'Böylece sermayenin tüm seferberliğine rağmen çevre hakkının bir insan hakkı olarak her şeyden üstün tutulması gerekliliği mahkeme kararıyla bir kez daha tescillenmiştir. Karşıyaka’nın yanı başındaki Arapdağı altın madeni sahası, kent ormanı yapılsın!” demişti.
Özer AKDEMİR | Evrensel