Çok Yaşayın! Güneşe ve Işığa Baktığınızda Neden Hapşırdığınızı Biliyor musunuz?
Size sorarak başlayalım; güneşe veya ışığa baktığınızda hapşırıyor musunuz?
İlk olarak neden hapşırdığımıza değinelim...
Peki parlak ışıklar hapşırmamıza nasıl sebep olabiliyor?
Açıkçası bu konu hala bilimin tam anlamıyla çözümleyemediği bir durum. Ama fotik hapşırma refleksine sahip olan kişilerin hapşırmasının güneş ışığı, fotoğraf makinelerinin flaşı ve ultraviyole ışığına bağlı olduğu saptanmış.
Dünya nüfusunun %18 ila %35'i bu reflekse sahip...
Eğer bu reflekse sahipseniz, anne veya babanızda da var demektir. Çünkü parlak ışığın etkisiyle hapşırmaya sebep olan gen, otozomal genler üzerinde bulunur ve dominant bir gen olarak nitelendirilir.
Fotik hapşırma refleksi için çalışmalar yapan ilk bilim insanı Fransız Sedan'dır...
Sedan, 1950'li yıllarda hastalarının retinalarını muayene etmek için oftalmoskop kullandığında hastaların hapşırmaya meyilli olduklarını fark etti.
Hastaları üzerinde çalışmalar yaptıktan sonra yanıp sönen ışığın hapşırmaya sebep olmadığını da belirledi.
Sedan'ın ardından konuyla alakalı araştırmalar yapan doktor H. C. Everett, bu olaya fotik hapşırma refleksi adını verdi.
Üzerine çok fazla çalışma yapılmayan bu konunun üzerinde yüzyıllar önce Aristoteles de durmuştu...
Aristoteles'in tezine göre insanların güneş yüzünden hapşırmasının sebebi, güneşe bakınca burundaki nemin buharlaşmasıdır. Aristoteles'in böyle düşünmesine sebep olay şey, insanların parlak bir ışık kaynağı olan ateşe baktığında hapşırmamasıdır. Ancak son araştırmalara göre bu tez doğru değil.
Günlük hayatı pek olumsuz etkileyen bir durum olmadığı için bu şikayetle doktora gidenlerin sayısı yok denecek kadar az.
Zaten doktora gitseler de bu refleksin henüz tedavisi olmadığı için bir çözüm de bulamayacaklardır. En mantıklı çözüm, parlak ışıklardan kendinizi korumaya çalışmak.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın