CHP Sosyal Medya Merkezi: 'Amaç, AKP Türkiyesi ile CHP Türkiyesi Arasındaki Farkı Göstermek'

7 Haziran seçimleri kampanyasında vaatlerini işsizlik, asgari ücret ve emekli maaşları gibi sosyal ve ekonomik konular üzerine oturtan CHP, sosyal medya stratejisinde de bu vaatlerin anlatılmasına odaklanmış görünüyor.

Partinin sosyal medya kampanyasını, bu seçimler için oluşturulmuş bir ajans yapılanması yönetiyor.

Dijital grup direktörü Fatih Güner, 'Bugüne kadar CHP'nin kendi sosyal medya ekibi vardı ancak kampanya gibi değildi. O yüzden bu seçimlerde CHP insiyatif alarak bana ulaştı' diye konuşuyor.

Bir süre önce Webrazzi tarafından satın alınan Sosyalmedya.co sitesinin kurucusu Fatih Güner altı aylığına, çoğu reklamcılık sektöründen, ajans kökenli, maaşlı çalışan 26 kişilik bir ekip oluşturmuş.

Güner, ekip üyelerinin çoğunun 'aileden CHP'li olduklarını' söylüyor.

İstanbul, Maslak'ta bir ofiste çalışan ve 'Kamp' adı verilen CHP Kampanya Koordinasyon Merkezi'nin yöneticisi Mehmet Duru.

Büroda duvarlarda resimler, 'Milletçe Alkışlıyoruz' gibi sloganlar, çalışanların notları, çizimleri dikkat çekiyor

Fatih Güner, iletişim stratejilerinin Trending Topic ya da etiket odaklı olmadığını vurguluyor.

Twitter'da odaklandıkları iki hesap var: Ana hesap @herkesiçinCHP'yi yönetiyorlar; ayrıca Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun hesabındaki paylaşımların moderasyonunu yapıyorlar.

Ajans, milletvekilleri hesaplarını yönetmediklerini ancak önerilerde bulunduklarını kaydediyor.

Güner, ''Chp ve Kılıçdaroğlu olarak konuşmalıyız' diyoruz' görüşünü dile getiriyor.

Sabah toplantılarında gün içinde yapılacakları konuştuklarını, 'trend' olması muhtemel konuları ele aldıklarını, ardından da partinin gönderdiği içeriği dijital ortama çevirmeye başladıklarını anlatıyor.

CHP sosyal medya ekibi, çalışmalarının merkezine videoları almış. Kampanyanın belkemiği olarak gördüklerini söylüyorlar.

Bu bağlamda da yoğunlaşılan mecra Twitter'dan çok Facebook ve Youtube. Güner, Twitter'a güvenemediklerini söylüyor:

'Twitter'a güvenemiyorsunuz çünkü hesapların tarihselliği yok. Oysa Facebook'ta herkes gerçek ismiyle; listedekiler gerçek arkadaşları. Daha güvenilir bir mecra.' diyor.

Peki 'Kamp'ın seçimlerdeki sosyal medya stratejisi ne?

'İki ana kitle var: CHP tabanı ve CHPli olmayanlar, yani oy kazanmak istediğim kitle.' diyor Güner, 'Bunlara CHP politikalarını anlatmaya çalışıyoruz' diye aktarıyor.

Obama'nın seçim stratejisti olarak da bilinen Amerikan şirketi Benenson Strategy Group da seçim anketi raporlarıyla ekibin 'hedefleme' çabalarına destek veriyormuş.

En çok konuşulan parti ve adayları, en çok kullanılan etiketler ve söz öbeklerini, saat saat neler konuşulduğunu gösteren bir yazılım oluşturulduğu görülüyor Güner'in ekranında.

'AKP trollük yapar, CHP iletişim yapar'

Güner, diğer partilerin sosyal medya stratejisine değinirken örneğin HDP'nin 'sürekli Erdoğan'ı eleştiren' bir yaklaşımı olduğunu vurguluyor.

CHP'nin de AKP hükümeti için 'Oy verin gitsinler' gibi sloganları olduğunu hatırlatıyorum. Örneğin 'Davutoğlu diyor ki…' diye başlayan bir CHP reklam videosunda, AKP'nin yoksulluk verileri farklı rakamlarla yalanlanıyor ve CHP'nin bu başlığa ilişkin vaatleri seçmene gösteriliyor.

'Sizinki de AKP odaklı, benzer bir strateji değil mi, farkınız ne?' diye soruyorum.

Fatih Güner, 'Biz politika sunuyoruz' diye yanıt veriyor ve devam ediyor:

'AKP Türkiyesi ile CHP Türkiyesi arasında fark var demek amaç. Stratejimiz için bu kontrastı kurmak önemli. AKP'nin yanlış yaptığı yerleri göstermek...'

Güner, Gökhan Yücel'in başında olduğu, 'Aktroll' iddialarıyla kamuoyuna yansıyan Yeni Türkiye Dijital Ofisi'ne de atıfta bulunuyor.

'AKP'den ayrılan yönümüz şu: Burası hava olsun diye açılmadı, dünya standartlarında içerik yapmak için açıldı. AKP trollük yapar, CHP iletişim yapar. Bizim stratejimiz bu olacak.''

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sosyal medya ofisi, çalışanlarının 'troll' olmadığını söylüyor.

CHP'nin dijital ekibinin lideri ise, kendi oluşturdukları yazılım aracılığıyla 'AKP'nin Twitter'ı nasıl kirlettiğini görebildiklerini' ifade ediyor.

Güner'e göre AKP'nin takipçi sayısına göre etkileşimi çok fazla ve bu da şüphe yaratıyor. Twitter'da Davutoğlu'nun takipçilerini ekranda gösterirken, 'Bakın hepsi yumurta kafa' diye konuşuyor.

Fatih Güner, CHP'nin iddialı olduğu bir görsel örneğin nasıl paylaşıldığını ekranda gösterirken, aynı içeriği yorumsuz, aynen retweet eden hesapların çokluğu dikkatimi çekiyor.

'Peki bu kişiler kimdir, sizinle bağları nedir?' diye soruyorum.

Hesaplara tıklarken Güner, bu kişileri tanımadıklarını kaydediyor, takipçi sayılarını göstererek 'Bu gibi sahte hesaplarla ilgimiz yok. Zaten 'fake' hesapların etkileşimi arttırdığını da düşünmüyoruz' diyor.

Ajans, 'bazı partililerin gönüllü çalışmalarıyla bağlarının olmadığının' da altını çiziyor.

CHP, 'seçim öncesi sosyal medya temizliği' başlıklarıyla medyaya yansımış, parti logosu ya da ismiyle açılmış kişisel hesapları askıya almak için Twitter'a başvurmuştu.

Ancak bazıları parti üyesi de olan pekçok gönüllü 'propaganda destek hesabı', faaliyetlerine hala devam ediyor.

Bu hesaplardan @HalkDestegi'ni yöneten CHP İstanbul İl Başkanlığı'na bağlı Bilişim Komisyonu sorumlusu Can Poyraz'a çalışmalarını soruyorum.

Maslak'taki İl Başkanlığı'nda konuştuğum Poyraz, aynı zamanda belediye çalışanı.

Poyraz, bütün diğer gönüllü hesapları yönetenlerin yaptığı gibi işten arta kalan vakitlerini buraya ayırdığını aktarıyor ve devam ediyor:

'Boş kaldığımızda çay içerken, yemek yerken hesaplarımıza bakıyoruz. Farklı olarak kişisel hesaplardan ziyade partili hesaplarımızdan paylaşıyoruz.'

Can Poyraz, 'TT ve hashtag'leri yakalamak adına ilk 50 ve 100'ü gösterebilen sitelere bakıyoruz ve belli etiketlere yüklenebiliyoruz' diye aktarıyor.

Aynı zamanda Beyoğlu Gençlik Kolları üyesi olan Can Poyraz, içerik belirlerken merkeze bağlı kalmadıklarının da altını çiziyor: 'Mesela ben CHP'nin başka bir yüzüyüm, partiyi ileriye götürmek istiyoruz derken, geçmişte tutmak isteyenlerin fikirlerini paylaşmak istemiyorum. Bu gibi nüanslar var. Bu çok eleştirildiğimiz bir nokta ama bir anlamda da zenginlik.'

Öykü Altuntaş, BBC Türkçe