Hem de ne cadı kazanı… Sen herkesin sahip olmadığı yeteneğinle sadece saf bir şekilde şarkı söylemek, sesini şarkılarını insanlarla paylaşmak için yola çıkarsın ama adil olmayan bir savaşın içinde bulursun kendini…
- Adil olmayan derken? Ne gibi şeyler oluyor mesela?
Başta sesi, yeteneği, duruşu, ışığı hiçbir şeyi olmayan insanların, paranın açamayacağı kapı olmadığı gerçeğiyle bize iyiymiş gibi yutturulmaya çalışılması başlı başına bir adaletsizlik zaten. Bu iş bu kadar basite indirgenemez. Müziğin başka bir dinamiği var ve müzik şifacı bir şey ve doğru seslerle yapılmalı.
Hadi o kısmını geçtim, herkesin konservatuar eğitimi alma şansı zaten yok ki konservatuarda okumamış ama okuyan ya da mezunlara on basan doğal yetenekli şarkıcılar da var ama demek istediğim onlar değil. Mesela adamın sesi berbat ama bize bilmem kaç oktav diye pazarlanıyor ve çok iyiymiş sanılıyor ve işin kötü yanı bunu para ile müzik adına zamanında o hırslarla bir noktaya gelen radyocu, müzik direktörü vs. söylediği için insanlar da gerçek zannediyorlar. Halbuki al birini vur ötekine. Çünkü ne birinin yeteneği ne de diğerinin onun yeteneği ile alakalı konuşacak bilgisi, eğitimi var. Yani ikisi de körler sağırlar durumunda yuvarlanıp gidiyorlar.
- Başka neler oluyor mesela? Engellemeler filan var mı?
Tabii ki de var. Büyük balık küçük balığı her daim yiyor. Bunu bizzat ben yaşadım. Adını vermeyeceğim ama Türkiye’nin en önemli şarkıcılarından biri ilk albümümün çıkış anından itibaren herkese, engellenmemle alakalı haberi saldı sadece istediklerini, garip taleplerini yerine getirmedim diye ve ilk albümümde müzikle alakalı insanlar getir bayıldık şarkılarına derken, albüm çıkınca birden yayınlamamaya, işin kötü yanı, gerekçesini de dile getirememeye başladılar. Sessiz sedasız konuyu kapattılar.
Yani insanlar bana sizi neden sürekli ekranlarda göremiyoruz diyorlarsa, bu baktığınız zaman bu kadar kolay sorulacak bir soru değil. Tabii işin iç yüzünü insanlar bilmedikleri için sorarlar ama gelin görün ki kazın ayağı öyle değil… Baktığınız zaman ülkeye mal olmuş dediğiniz çoğu isim aslında iç dünyasında hiç de gösterdikleri gibi değiller. Ne şantajlar, ne engellemeler, ne teklifler, ne cinsel içerikli talepler… Neler neler…
Boğulana kadar seni suyun içinde tutmayı kendilerine hak görüyorlar. Bu iyinin ve kötünün savaşı ve önemli olan bu savaştan galip geldiğinde, geldiğin noktayı unutmayıp senden sonra gelenlere aynı şeyi yapmamak. Onların ahlak yoksunluklarının devamı niteliğinde bir karaktere bürünmemek. Ben bu kişilerin adlarını açıklasam yer yerinden oynar ama olan bana olur çünkü maalesef insanların çoğunun zamanında algılarını yönetildiği için gözleri kör, kulakları sağır ve sorgusuz sualsiz bu insanların bir suçu, günahı olmadıklarını inanıyorlar ve hatta bu isimleri versem o insanlara olan tutkuları olduğu için, beni onlara göre daha az tanıdıklarından dolayı direkt beni suçlamaları da çok muhtemel. Ben biliyorum insan denen şeyi ve o sebeple günahları kendi boynuna diyerek sadece Allah’a havale ediyorum.
Yorum Yazın