Çok iyi bir pozisyonda değilseniz herhangi bir işten çıkarmada ilk giden siz olursunuz. Sadece gitmekle kalmaz, daha henüz vatandaşlık almadıysanız, size şu kadar hafta içerisinde yeni bir iş bulmanız gerektiği, aksi takdirde vizenizin uzatılmayacağı haberi gelir.
Bu İstanbul'un taşı toprağı altın zihniyetinden farklı değildir. Her yurt dışına giden başarılı, zengin olacak, çok iyi bir hayat sürecek diye bir kural yoktur. Unutmayın gidenlerin bir kısmı da son derece mutsuz bir şekilde ve vakit kaybetmiş olarak geri dönüyor.
Son olarak da bu yazının başlığının altını doldurmaya çalışayım. Bizler vatan sevgisi,
bayrak sevgisi, Atatürk sevgisi ile yetişen jenerasyon olarak gitmeyi ve kalmayı pek düşünmedik ancak evlatlarımız için maalesef ki bunu düşünür hale geldik. Ama hepimiz bir şekilde gelecek vadeden, iyi yetişmiş ya da iyi yetişecek evlatlarımızı yurtdışına gönderdiğimiz de ve bunların birçoğu geri dönmediğinde ne olacak biliyor musunuz; hem ülkem hem biz anne babalar kaybedeceğiz. Hasta olduğumuzda telefonla geçmiş olsun diyen, öldüğümüzde büyük ihtimalle cenazemize katılamayacak, mezarımızı sulayamayacak, bir çiçek dikemeyecek evlatlarımız olacak. Özlemi söylemiyorum bile.
Bu çocuklar yurtdışında yaşayan, orada evlenen, aile kuran, çocuk sahibi olan yeni bir jenerasyon oluşturacak. Benim güzel ülkem bu iyi yetişmiş evlatlardan mahrum kaldığı gibi artık bu topraklarda benim soyadım nüfus cüzdanlarında yazmayacak. Benim adım bir ya da iki jenerasyon sonra Türkiye Cumhuriyeti'nden tamamen kaybolmuş olacak, yani soyum tükenecek.
Üzücü ama gerçek olmak üzere.
Instagram
Yorum Yazın
İnsanlar bir kez geldiği dünyada 3-5 politikacının keyfi için ömürlerini heba etmek istemiyor. Hayat şartları her geçen gün geriye giderken ben de oğluma kız... Devamını Gör