Görüş Bildir
Haberler
Birine Güvenebileceğini Bilmenin Yolu, Güvenmektir: Güvene Dayalı İlişkiler Yaşamak Üzerine

etiket Birine Güvenebileceğini Bilmenin Yolu, Güvenmektir: Güvene Dayalı İlişkiler Yaşamak Üzerine

Kl. Psk. Dr. Kahraman Güler
10.07.2024 - 07:01 Son Güncelleme: 10.07.2024 - 11:59

“Güvensiz kalplerimizi karaktersiz insanlara borçluyuz!” der Charles Bukowski.

Ne gariptir… İnsan güvenmemeyi en çok güvendiğinden öğrenir. Nazan Bekiroğlu, “Ne zaman ki birine güvendik; kolumuz, kanadımız, gönlümüz kırıldı.” diye aktarır. Hiç dağ gibi arkamda dedikleriniz sizi sırtınızdan bıçakladı mı? O bıçağı sırtından çıkarırsın da yarası iyileşir ama geçmeyen yara izi ihanetin anısını yaşatır. Sahi güven tek kullanımlık mıdır? Bir zamanlar dost bildiğini silmek kolay değildir elbet. Dost kazığı yiyen kişi dost bildiğinin yasını tuttu mu bir kere gözleri başka bakar artık. Güven duygusu bir kere kaybedildi mi sonrası hep belirsizliğin şüpheli karanlığıdır. Mağarana çekilirsin her gördüğün gözde yara izinin anısı gelir bulur seni. Şüphe içini kemiren kurt gibi nereye baksan çıkar karşına “buradayım” der. W. Shakespeare de tanımlamıştır bu durumu: “Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez.” sözleriyle.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Sizce güven nedir?

Sizce güven nedir?

Güvenin tanımı herkes için farklıdır. Güveni düşündüğünüzde geçmiş gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçiverir. Derin bir iç çekersiniz, “Nerden başlasam?” dersiniz zaman kazanmak için, biraz susar düşünürsünüz, sonra da ya birkaç söz söylersiniz ya da bu soru çok zor diye geçiştirirsiniz. Bunu Eckhart Tolle‘ye sorarsak da 'Güven 'O bunu yapmaz.' demek değildir. Güven 'O bunu yaptıysa bir bildiği vardır.' diyebilmektir.' diye cevap verir. Eğer bana soracak olursanız da hayal kırıklığına uğramama beklentisi, derim.

“Bu hayatta babana bile güvenmeyeceksin.”

“Birine güvenebileceğini anlamanın en iyi yolu, ona güvenmektir.” diyor Ernest Hemingway ancak bizler ihanetin anısını unutmaz, karşımızdaki insana damdan düşer gibi güvenmeyiz. Önce bir değerlendirme süzgecinden geçiririz kişiyi. Dolayısıyla güven meselesine karşı gösterdiğimiz duruşumuz da yaşadığımız hayat deneyimleriyle ortaya çıkar. Yıldız Tokmak “Güvenmekten daha kötüsü var, güvensizlik...” diye aktarır. Güvensizlik duygusu size sürekli olarak beni aldatacak, bana zarar verecek, beni istismar edecek, arkamdan iş çevirecek, asıl niyeti beni kullanmak, yalan söyleyip kandıracak şeklinde durduramadığınız sözler fısıldar, zihniniz bir türlü susmaz. Bunu sadece kendinize yönelik kasıtlı olarak yapıldığını düşünür ve “Nedense hep bu tarz şeyler benim başıma geliyor, başkalarının başına hiç gelmiyor.” şeklinde bir inanca sahip olursunuz.

Dış dünyaya karşı güvensizlik yaşayan insanların belki de tutarsız, istismarcı, zarar veren, manipülatif, küçük düşürücü, kandıran, kötüye kullanan bakım verenleri vardır. Aynı zamanda çocukluğunda, bakım vereninin isteklerini yapmadığında sert biçimde cezalandırılmış ya da misillemeye uğramış olabilir. Bakım vereninin korumasına ve şefkatine ihtiyaç duyduğunda bunlardan mahrum kalmış ve zayıflığından yararlanan, kendisine yalan söyleyen, kendisiyle alay eden bu hayattaki ilk karşılaştığı insan olan bakım vereni nedeniyle temel güven duygusunu oluşturamamış ve reddedilme kaygısı yaşamış olabilir. Kişi bu hayatta bakım verenlerine bile güvenemezken diğerlerine nasıl güvensin?  Bunun yanında yaşadığı olumsuz hayat deneyimlerinden sonra dünyanın güvenilmez bir yer olduğuna dair inancı o kadar güçlenir ki kendisini bir türlü güvende hissedemez, dünya cehennemi olur.

Güven konusunda problem yaşıyorsanız öteki bireylerle de yakınlık kurmakta kaygılanıyor olabilirsiniz. Bu kaygı hem karşınızdaki insana karşı yoğun bir güvensizlik yaşamanıza ve bunun sonucunda yaşadığınız topluma aidiyet hissedememenize yol açabilir.

Bir düşünün, siz ilişkilerinizde zayıf gördüğünüz yanlarınızı karşısındaki insandan saklama gayretinde misiniz?

Bir düşünün, siz ilişkilerinizde zayıf gördüğünüz yanlarınızı karşısındaki insandan saklama gayretinde misiniz?

Size göre zayıf yanlarınızı ilişki kurduğunuz insanın öğrenmesi durumunda, bunların kendinize karşı kullanılacağına ve diğer insanların sizin acılarınızdan zevk alacağına dair bir inanç taşıyor musunuz? 

Doğru insanlarla ilişkiler kursanız bile yaşadığınız güvensizlik duygusu, zarar görmeyi hak ettiğinize yönelik düşüncelerinizden dolayı kendinizi kullandırmanıza neden olabilir. Bu nedenle şiddet uygulayan, alkol aldığında kendini kaybeden, küçümseyici, sık sık yalan söyleyen, şüphe uyandıracak davranışları olan, tutarsız insanlara karşı ilgi duyabilir ve sadistik yapıdaki insanların kendinize zarar vermesine müsaade edebilirsiniz. Ya da bazen siz ilişkiye çelme takan, tuzak kuran ve istismarcı tarafı haline gelir ve iyi giden ilişkinizi sabote edebilirsiniz. 

Diğer insanların size zarar verme ihtimalini göz önünde bulundurarak bu durumun kaygısını yaşamamak ve olası bir durumla başa çıkabilmek için ilk darbeyi beklemek yerine, siz partnerinize veya çevrenizdeki insanlara karşı ilk saldırıyı yapabilirsiniz. Bu da aslında sizin kendinizi korumaya yönelik aldığınız bir önlem olabilir. 

Tüm bu süreçlerin içinde sıkışıp kalmak zor olandır. Günden güne artar, şiddetlenir güvensizliğin zorluğu. Sosyal ve romantik ilişkilere, iş ve akademik hayata etkileri yansır. Güvene dayalı ilişkiler yaşayabilmek ise huzurlu olandır. Ne olursa olsun kendini güvende hisseder kişi. 

Peki bunu nasıl başaracağız?

Güvene dayalı ilişkiler yaşayabilmenin yolu, güvenmekten geçer. Güvenmeyi denedikçe güvenilir insanların varlığına dair kanıtlar toplamaya başlarız. Böylece daha gerçekçi olan ‘güvenilir insanlar da vardır, güvenilmez insanlar da vardır’ bakış açısına yolculuğumuz başlar. Bu bakış açısı ise güvenilir ve güvenilmez insanların ayırt edilmesini sağlar. Böylece zamanla güvenilir insanların sayısı artmaya başlar. Bu sayı arttıkça güvenimiz, güvenimiz arttıkça güvenilir insan sayısı artar. Bu nedenle gelin deneyelim. Tam teslimiyetle, zarar görebileceğimiz ortamları yaratarak, kendimizi kötüye kullandırarak değil. Sakin ve yavaşça, parça parça, adım adım gidelim. Gittikçe gözlemleyelim. Gözlemlerimizle biraz daha gidelim. Güvenebildikçe güveneceğiniz kişi ve ilişkilerin varlığını gözlemleyebileceksiniz. 

'Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan tutunamıyor insana…' Oğuz Atay

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
3
2
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam