Yalnız olduğum için bu düşüncelere dalmak çok daha kolaydı. Yazarların hayal dünyasına giriyor, onları anlamaya çalışıyordum. Her standa farklı bir hikâye, farklı bir bakış açısı beni bekliyordu. Yavaşça dolaşıp her bir kitabı incelerken, kitapların aslında sadece bir nesne değil, birer düşünce evreni olduğunu fark ettim. Bu düşünceler, fuarın atmosferinde zihnimde daha da derinleşti.
Kocaeli Kitap Fuarında sadece kitapların sergilendiği bir platform olmanın ötesine geçerek, kültürel bir festival gördüm. Yıllar içerisinde bu fuara katılırım. Burada düzenlenen söyleşi ve panellerde, edebiyatın yanı sıra tarih, sanat, felsefe, psikoloji gibi çeşitli alanlardan konular ele alındığını, toplumsal meselelere dair tartışmalar yürütüldüğünü anlıyorum. Bu durum, fuarın sadece edebi bir etkinlik olarak değil, aynı zamanda entelektüel bir buluşma noktası olarak da değerlendirilmesine olanak tanınıyor ki, asıl istenen şey de bu sanırım.
Teknoloji ile kitaplar nereye evrilir, fuarlar nereye evrilir?
Teknolojinin gelişmesi ve dijital kitap platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, kitap fuarlarının geleceği de yeni bir boyuta evrileceği kesin. Kocaeli Kitap Fuarı da bu değişime ayak uydurmakta ve dijital çağın gereklerine uygun yenilikler sunmakta çaba gösteriyor, başarılı da oluyor. Özellikle e-kitaplar, sesli kitaplar ve dijital yayıncılık alanında yapılan çalışmalar, fuarın içeriğinin daha da zenginleşmesine olanak tanımmış. Ayrıca fuar kapsamında düzenlenen dijital yayıncılık panelleri, bu alandaki yeniliklerin okuyuculara tanıtılmasına katkı sağlıyor.
Zaman zaman instagram yayınlarımda yorumlarım, kitap fuarları, toplumların kültürel gelişiminde önemli bir rol oynar. Kitapların insanlar üzerindeki etkisi, sadece bireysel gelişimle sınırlı kalmaz; toplumsal bilinçlenme, kültürel mirasın korunması ve yeni nesillerin eğitilmesi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Kitap fuarları, bu süreçlerde kilit bir rol oynar. Okuma kültürünü yaygınlaştırmanın yanı sıra, toplumun her kesiminden insanı bir araya getirerek fikir alışverişinde bulunma, yeni bakış açıları kazanma ve farklı düşünceleri tanıma fırsatı sunar.
Harika bir konuya geçmeden önce; gizem ve çözülmemiş şifreleriyle Voynich El Yazmasına girmeden önce; Kocaeli Kitap Fuarı’nın 14 yıllık geçmişi de bu toplumsal etkilerin en iyi örneklerinden biri olarak değerlendirilmelidir, bunu belirteyim. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın bir akademisyen, bir kitap tutkunu. Onun bu bakışının, duruşunun oldukça özel bir fuara neden olduğunu da not etmiş olayım. Beğeniler, türler açısından çeşitli yazara sahip olan, hatta siyasi yelpazenin geniş bir çerçevesinde yazarları toplayan fuar, her yıl düzenlediği etkinliklerle sadece Kocaeli halkının değil, Türkiye’nin dört bir yanından katılan kitapseverlerin ilgisini çekiyor. Açıkça bir toplumsal bilinçlenme platformu haline gelmiştir. Yazarlarla yapılan söyleşiler, kitap imza günleri, okuma atölyeleri ve edebi paneller, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek bilgi alışverişine olanak tanımış, kitapların ve bilginin toplum üzerindeki birleştirici gücünü ortaya koyuyor. Şimdi haydi bakalım, Kocaeli’nin bu gösterişli fuarına ithaf edip, kitaplar dünyasının harika parçası, gizemi Voynich El Yazması’nı inceleyelim.