Bilim Dünyasının Belki de En Önemli Keşfi Bugün Yapıldı: Çin, Foton Işınlamayı Başardı!
Işınlanma, şu ana kadar pek çoğumuz için bilimkurgudan öteye giden bir kavram olmasa da, Çin’de gerçekleştirilen bir deney konu ile alakalı inançlarımızı temelden sarsmaya niyetli gibi görünüyor…
Işınlanma mevzusu hem biz sıradan insanlar hem de bilim dünyası için oldukça kompleks bir kavram olsa da, birkaç basit örnekle açıklamaya çalışalım öncelikle.
Varsayalım ki, birbirinin her bakımdan aynı olan 2 bilyeden biri Ankara’da, diğeri İstanbul’da olsun.
Böyle bir şey nasıl olur? Ya aralarında bir iletişim var ya da hala bağlılar, yani “dolanıklar” diyebiliriz. (Kuantum Dolanıklık Teorisi)
Birine bir şey yaptığımızda, diğeri “anında” tepki verecek. Üstelik bu olay zamandan ve mekandan tamamen bağımsız...
Büyük patlama (big bang) anında her şey 'dolanık' olduğuna göre, demek ki her şey hala birbiriyle bağlantılı. (Kelebek Etkisi)
Kuantum seviyesindeki gariplikler ve ardı ardına keşfedilen şeyler dolanıklık ile zirve yaptı. Çünkü bu aynı zamanda "ışınlanma" demekti.
Işınlanmayı şimdilerde bilim kurgu filmlerinde ya da bir usta sihirbazın gösterisinde görüyoruz ama geçmişi sandığımızdan çok daha eski.
Peki, böyle bir şey nasıl mümkün? Maddenin minik, sert bilardo toplarından meydana geldiğini söyleyen klasik fiziğe göre ışınlama imkansız.
Üstelik bir maddeyi itmeden hareket etmez, madde birdenbire ortadan kaybolmaz ve başka bir yerde ortaya çıkmazdı. Aksi de mümkün değildi!
Ama kuantum, bizim için imkansız görünen şeylerin gerçek olduğu bir dünya ve ışınlanma da bu dünya içindeki gerçeklerden biri.
Bununla ilgili ilk deney 1993’de yapıldı ve atom düzeyinde ışınlanma (daha doğrusu parçacığın içindeki bilgiyi ışınlama) gerçek oldu.
Bu deney insanoğlu için çok ama çok önemliydi, çünkü hep konuşulan, olabileceğine şüphe ile bakılan ışınlanma ispatlanmıştı.
Akıllardaki ışınlanma ile engeller kalkınca deneylerin devamı geldi; atom altı parçacıklarla başlamıştı, atom ve atomlarla devam etti.
İşte uzun süredir devam eden çalışmaların meyvelerini ilk toplayanlar da Çinli bilim insanları oldu.
Çinli bilim insanları, Dünya'nın yörüngesinde yer alan ve 500km uzaklıktaki bir kuantum uydusuna, bir fotonun başarıyla ışınlandığını açıkladı.
Bu deneyle birlikte yakın zamanda kuantum interneti ile alakalı gelişmeler yaşanması bekleniyor.
Kısacası herhangi bir kablo yahut fiziksel objeye gerek duymadan veri aktarımı sağlanacak, hem de kuantum seviyesinde ve devasa hızlarda.
“Peki, ya insanların ışınlanması? Bu konuda da gelişmeler yaşanacak mı?” diye sorarsanız eğer…
Malesef buna daha çok zaman var ve büyük ihtimalle bizler göremeyeceğiz. Nedeni ise şuanki teknolojimizin henüz hazır olmaması.
Ancak artık şunu biliyoruz: Işınlanma teorik değil, deneylerle kanıtlanmış bilimsel bir gerçek.
Ve bunun yanında hem mikro hem de makro boyutta mümkün!
Çünkü madde, küçük bilye gibi katı maddelerden değil, su dalgaları gibi enerji dalgalarından oluşur.
Gördüğümüz ne varsa, biz dahil enerji dalgalarından oluşuyor ve bunlar birbirine geçmiş durumda. Üstelik zamandan ve mekandan bağımsız.
Belki biraz garip ama aslında her şey bir şeyin içinde, bir şey her şeyin içinde. Hiçbir şey kesin değil ama her şey mümkün.
Einstein’ın bir sözü bu durumu anlatıyor: 'Matematik kesin olduğunda gerçeği yansıtmaz, gerçeği yansıttığında kesin değildir.'
Yorum Yazın
Daha önce de yapılan ve şimdi Çin'in de yaptığı şey "DURUM Bilgisinin" transferidir. Bilimsel yayınların hiç bir birinde "Madde'nin ışınlanması" diye TEK Sa... Devamını Gör
Her halükarda geleneksel fiziğe atılmış şık bir çalım bence bu. Ben işin bu boyutunu düşünüyorum açıkçası. Gerçi daha detaylı incelemek lazım. Misal transfer... Devamını Gör
Çin satarsa biz de yararlanırız artık, malum ülkede bilim adına yapılan bi şey yok, bilim fakültelernden mezun olan adamlar parasızlıktan bankacı fln oluyor ... Devamını Gör
Ulen o teknoloji ülkeye gelse ne yapıcan he söyle bi ne yapıcan.
Bizdeeee haa ne ışınlaması ya. Valla biz de öyleeee, ne olsun işte ... Adalet Yürüyüşü, 15 Temmuz, Çılgın Döviz kurları, Suriyeli Misafirlerimiz !, Almanya,... Devamını Gör